3.BÖLÜM

120 8 0
                                    

Burası neden bu kadar soğuk ya? Gözlerimi açamıyorum. Alllah'ım gözlerim. Gözlerimi açamıyorum! Allah'ım affet beni bir daha gözüme gözlük falan takmayacağım...

"Uyanıyor galiba."

Kim uyanıyor ya? Benim güzel gözlerim yok bu hala uyanmaktan bahsediyor.

"Dalga mı geçiyorsun sen bizimle Nisan?"

Ben kimle konuşuyorum anlamadım gitti. Yoksa hayal mi görüyorum.

"Rüya görüyor her halde."

Heh,aklını seveyim senin. Rüya görüyorum tabi. O yüzden açamıyorum gözlerimi. Hadi uyandırın şimdi beni.

"Çimdiklesek mi acaba? Uyanır belki öyle. "

Tenimde hissettiğim acı gözlerimi açmama yetti. Herkes başıma toplanmış. En son ne olmuştu ki ben bayıldım. He he hatırladım. Bizim kızlar odamı mahvetmişlerdi. Ben de bayıldım her halde. Yalçın bana yelpazeyle hava yapıyordu. Dumlu kahkaha atıp "Çok hava yapma sonra başımıza kakar. " dedi.

Gözlerimi iki kere kapatıp açtım. Sonra aniden havaya kalktım. Ya bunlar anlaşmış beni sinir ediyorlar. Yuvarlanarak yatağımın oraya gittim. Hemen kalkıp yattım. Bugün akşam daha fazla bir şey konuşamazdım. Ya ikinci günümden bana bunu yapmayın ya...

"Yatacak mısın hemen? Hani pijama partisi yapacaktık?"

Elimi kafama koyup diğer elimle de yatağa vurmaya başladım. "Bak bir de hala pijama partisi diyor. Ben burda yaptığınız şey yüzünden bayılmışım. Siz hala muş. "

Herkes odadan çıkınca uykuma devam ettim. Ve ya yeniden bayılmış olabilirim...

02:15

Gıd gıd gıd...

Uf bu sefer de rüyamda tavuk görmeye başladım. Rüyalarım bile artık üstüme geliyor. Neden?

"Annem bazen 'Hastane de bayılan insanlara kokmuş çorap koklatıyoruz.' diyor. "

Ablam gidip elinde çorapla geri geldi. Ay bunlar  gerçekten bana çorap yemek mi getirecekti!

"Ben uyandım onları bana koklatmayın. Gerçi ben bayılmışken nasıl geçireceksiniz. Neyse dokunmayın bana. "

Ablam gözlerini kısıp bana baktı. "Demekki koklamadan da uyanabiliyor muşsun."

Demek bana koklatacaklardı hainler. Neyse ki uyandım. Yatağın üstüne çıkıp uzandım. "Ya ben niye bayılmışım?"

Dumlu ve Günce önce birbirlerine baktılar,sonra da kıyafetlerine. "Tamam, hatırladım merak etmeyin. Ve odamı derhal toplayın. Ya da toplamayın odamın her yeri top olsun istemem. "

Ablam bana kötü kötü bakmaya başladı. Bu bakış *Yedim seni!* bakışı. Ben de bu bakışa çok güzel cevap veririm.  "Abla ben yemek değilim beni yiyemezsin. "

Ablam yine sinirlendiği için odadan çıktı. Ağabeyime de çıkması için bakarken Volkan ve Yalçın çıktı. En sonun da ağabeyim de çıkınca Dumlu ve Günce kaldı. Gelelim hesap sormaya şimdi. Aslında bişey demeden bu olaya devam etsek daha iyi olur gibi.

"Eee pijama partisi?"

***

"Çabuk ye şehir arabasına geç kalıcaz!"

Kahvaltı da ki tüm yiyeceklerden ağzıma tıkıştırıp hazırlandım.

"Siz nereye gidiyorsunuz Nisan?"

"Dumlu ve Günce şehire alışveriş yapmaya çıkacaklarmış beni de çağırdılar. "

Anlamın uzun sorularından kurtulup dışarı çıktım. Günce yer tutmuştu. Hemen koltuklarımıza oturduk. Cam kenarına geçip müzik dinledim. Yoksa sıkılıyorum.

"Geldik Nisan hadi."

Yapıştığım koltuktan kalkıp arabadan indim. Çorum da ki alışveriş merlezlerini hiç bilemediğim için sadece Dumlu'yu takip ediyordum. En sonun da geldik. Dumlu ve Günce alış veriş merkezlerine girince ben direk yemek yerine hücum ettim. Ayıptır söylemesi biraz aç bir insanım.

Mc. Donald'a girip hemen bur yere oturdum. Menüye bakmaktan tabii ki de maximum big hamburger aldım. Yemeden önce etrafa baktım. Yani reklamlar da böyle zavallı kadını yemek yerken yakalıyorlardı. Şimdi öyle yakalanırım falan diye menüyü önüme koyup orada yedim. Yemek yerken önüme biri oturdu. Bu kim ya ? Ben ne güzel yemek yiyecektim.

"Oturdum ama sağ ol."

Tek kaşımı kaldırıp menüyü aşağı indirdim. "Ben sana oturabilirsin dediğimi hatırlamıyorum."

"Aa, aslında ben de sana sorduğumu hatırlamıyorum!"

Adama bak ya. Sinir ediyor insanı. Kafamı cama çevirip tekrar adama ve ya gence her neyse her kimse döndüm. Birine çok benzetiyorum ama kime?

"Belki de Savaş'a benzetiyorsundur..."

Yüzümü onun yüzüne çevirip dikkatlice baktım. Savaş! O değil de ben az önce kesin sesli düşündüm. Savaş'ın Çorum'da ne işi var acaba?

"Sen niye buradasın?"

Benim düşündüğüm soruyu sen niye soruyorsun Zalım!?

"Sanane ya... Tövbe estağfirullah. Ben sana niye burdasın diye soruyormuyum?"

Gerçi içimden soruyordum. Hatta tam soracakken sen sordun ama olsun.

"Hayır. Sormuyorsun."

Savaş benim ilkokul arkadaşımdı. Daha sonra ortaokul da bizim okula geldi. Arkadaştık ama çok samimi değildik. Ortaokukda yakın arkadaş olduk. Böyle birbirimize gidip geliyorduk. Hatta bir keresinde de karnelerimizi değiştirmiştik. Dakstille adlarımızın üstünü silmiştik. Annelerimiz adlara dikkat etmediği için de bir şey yazmadık. Onun notları benden daha yüksekti. Matematiği falan deermişim kii... Biz Savaş'la düşmandık. Yani bir an inadınız biliyorum. Ama hiç İnan olmadınız. Çünkü adınız İnan değil. -Asdfgh-  Baya böyle kavgalı iki insandık. Birbirimizi hiç sevmiyorduk.

"Eskisi gibi ukala ve kendini bilmişmisin?"

Bak bak hemen laf koyuyor bana. Hep böyleydi. Laf dalaşı yapıldığı zaman hep aralara giriyordu. Ablam çok seviyordu o ayrı bir şey.

Günce ve Dumlu yanıma geldiğinde Savaşı gördüler. Al ışte şimdi bunlar muhabbete başlarlar iki saat konuşurlar. Günce ve Savaş çok yakın arkadaşlardı. Bu sefer şaka değil. Zaten ben Günce'yle bu şekilde tanıştım.

"Dumlu gitsek mi artık burası beni boğmaya başlıyor. "

Günce hemen araya girdi. "Hiç de boğulacak bir hava yok şahsen. Hem burada arkadaşımı görmüşüm az muhabbet edeyim değil mi ?"

Günce'ye gözlerimi çevirdim. Dumlu da Günce'nin kulağına bir şeyler fısıldadı. Ya ne dedi çatlayacağım. Dediğinden sonra Günce çantasını toparladı.

"Savaş numaranı versene bana arayalım seni. "

"Arayalım ne ya? Git kendin ara bizi niye işin içine katıyorsun?" Diye Günce'ye çıkıştım. Savaş bana bakıp kahkaha attı. Bu çocuk lisedeyken de böyleydi. Sinir ediyordu beni. Hiç değişmemiş. 

"Ya zaten sen beni arasan ben seni silip engellerim Deniz. "

Gözlerimi kocaman açıp Savaş'a baktım. Deniz mi? Bu beni kim diye hatırlıyor?

"Ne Deniz'i ya Nisan ben Nisan..."

Savaş gözlerini kısıp bana dikkatlica baktı. "Pardon Nisan ya ben seni kavgalı olduğum Denizle karıştırdım..."

"İyi de biz zaten kavgalıydık seninle. "

Savaş kafasını hayır anlamında sallayıp sessizce bir şey söyledi. Bak böyle sessiz sessiz konuşuyorlar beni meraktan öldürüyorlar.

"Neyse hadi gidelim. "

Eve gittiğimizde son haber evimize misafirlerin geleceğini öğrendik. Ablam biz şehirdeyken Gül Nene ile birlikte börek , tatlı falan yapmış. Anlamın bu kadar marifetli olduğunu bilmiyordum. Biz de hemen hazırlandık.

Hadi Bakalım...

Acemi KöylülerWhere stories live. Discover now