text 10

202 16 11
                                    

Aradan 1,5 ay geçmişti, hâlâ Louis engelliydi ve ben 1 aydır okula gitmiyordum.
Başlarda alışırım, görmezden gelirim diyerek gitmiştim fakat beni baştan çıkarıyordu, dayanılmazdı. Onu o kadar çok özledim ki, bana Edward demesini, görüldü atmasını.. Buna rağmen Briana ile bir an olsun barıştırdığım için pişman değildim. Çünkü o mutluydu, beni mutlu eden şey de onu mutlu görmek.
Peki.. Neden kimse benim mutluluğumu düşünmüyor? Neden hep dışlanan kişi ben oluyorum? Louis'den bunu beklemezdim, keşke hak ettiğim gibi bana davransaydı.
Kafamın içinde sikikçe dolaşmasından bıktım. Başka bir şey düşünemiyordum.
Yatağa kendimi atıp yastığa gömdüm kafamı, uykuya daldığım sürede birazcık unutabiliyordum onu.

*Louis'nin Ağzından*
Yemin ederim, Edward'la konuşmadığım günleri saniyesine kadar sayıyordum. Bana neler oluyordu böyle? Çocuğun doğru dürüst ismini bile bilmiyordum, tanımadığım birine göre fazla mı değer verdim?
Tamam, Louis. Kendine gel. Sen Briana ile birliktesin, güzel ilişkin var. Her şey güzel gidiyor. Edward diye birisini tanımadın ve tanımıyorsun.
5 dakikadır onu düşünmeyi bırakacağımı umarak kafama vuruyordum.
O beni engelledi bile, ne önemim kalmiş olabilir onun için? Bak, bir çırpıda siliverdi. Tamam ben de silebilirim.
Tenefüs zili çalmıştı, düşüncemden uzaklaşıp yanıma gelen Briana'ya doğrulttum gözlerimi.

"Nasılmış benim boobear'im, özledin mi beni? "
Boobear.. Harika. 
"Daha 40 dakika geçti.. Özlemeye fırsat mı bıraktın?" dedim. sanırım şaka sandığından güldü.
"Haklısın aslında, ama ben özlüyorum bu koca bebeği." diyip dudağımdan öptü.
Ne kadar geri çekilme isteği doğsa da yapamadım. Ne yapacağımı bilmiyordum. 
Öylece durdum, geri çekilmesini bekledim. Gariplik sezmiş olmalı ki, ayrıldıktan sonra bana garip garip baktı.
"Bir yanlışlık mı yaptım Louis? Ne oluyor?"
Hayır.. Sen değil, ben yapıyorum.
"Bir şey yok bebeğim, sadece dalgınım biraz." diyip gülümsemeye çalıştım.
"Okul sonrası bana gel, dalgınlığını sıcak kahveyle alalım. Uyar mı?
Hayır uymaz.
"Evet, evet olur hayatım. Nasıl istersen."
Yanağıma öpücük bırakıp sınıftan çıktı.

Briana ile çıkışta sözleştiğimiz gibi buluşup eve geçtik. Aklımda her zamanki gibi Harry vardı ve bunun şiddeti gittikçe artıyordu.
"Odaya rahat kıyafetler bıraktım Louis, istersen git giy. Okul kıyafetiyle rahatsız olursun belki."
Gözlerimi sehpaden çekip baktım. Baştan aşağıya süzdüm ve "ben ne bok yiyeceğim" diye içimden geçirdim. Briana'nın tekrar seslenmesiyle  ayaklanıp üstümü değiştirmek üzere odaya geçtim ve sadece yatakta oturmayı tercih ettim.
Şey, sanırım bir şey gerçekleştireceğim. Içten içe bunun bir hata olacağını düşünsem de.. Yapacağım.



EVEEET.. biraz mesajlasma yerine hikaye falan yazmak istedim.. boyle karisik ilerlerim ya neyse begenmissinizdir umariim.
baslarda okunma yoktur diye hesaba bile girmemistim, bolum falan yazmamistim :D biraz okunma olmus iste ben de devam ettireyim dedim...... bide sizce louis'nin yapacagi sey ne olabilir? :D dusuncelerinizi yazin bakalim biraz yorumlarda konusalim 👉👈

Larry Stylinson Texting Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon