Tek kaşını havalandıran Jieun: "Yani benden mi vazgeçerdin?" diye sorduğunda dudaklarımda minik bir gülümseyiş oluştu.

"Bir bebeğim olursa annesi sen olacağın için endişelenmeni gerektirecek bir durum yok."

Jieun bakışlarını kısıp bir süre düşündü. "Yine de senin de tek gecelik ilişkilerin oldu. Onlardan birisi hamile kalsaydı ve senin bir çocuğun olsaydı ne yapacaktın?"

"Çocuğumu yanıma alır, seninle birlikte yaşardım" dediğimde Jieun kollarımdan sıyrılıp bakışlarını devirdi.

"O kadın çocuğu öylece sana mı verecekti yani?" diyerek sorgulama aşamasına geçtiğinde gülmemek adına dudaklarımı birbirine bastırdım. Hayır şu an ortada olmayan bir kadın ve bir çocuk yüzünden mi azar işitiyordum?

"Güzelim, bunu tartışmak sence de çok saçma değil mi?"

"Sadece böyle bir durumda nasıl davranacağını bilmek istiyorum."

"Böyle bir durum olması söz konusu bile değil" diyerek sustum. Devamını getirmedim. Jieun'a korunma yöntemlerini doğru düzgün bir şekilde uyguladığımdan falan bahsetmek istemiyordum. Bu konuyu kapatabilir miydik acaba?

"Varsayımlar hakkında konuşuyoruz. Neden bu kadar geriliyorsun?" diyerek şüpheli bakışlarını üzerimde gezdiren Jieun'un ellerini avuçlarımın arasına hapsettim.

"Pekala, madem duymak istiyorsun... Bir çocuğum olursa ondan sevgimi asla esirgemeyeceğim. Mutlu bir çocuk, mutlu bir birey olması için elimden gelen her şeyi yapacağım. Bu yüzden ne olursa olsun çocuğumun yanımda olacağı bir seçenek üretirdim."

Jieun'un bakışlarındaki şüphe yerini dinginliğe bırakırken avuçlarımdaki ellerini dudaklarıma görürdüm ve minik ellerine birkaç öpücük kondurdum. "Ve çocuğumun vazgeçemeyeceğim tek kadından olmasını istiyorum" dedikten sonra hafifçe gülümseyen Jieun'a karşılık tek kaşımı havalandırdım. "Böyle bir varsayım üzerinde mi düşünsek acaba? Çocuk yapmak için çalışmalara başlamalı mıyız?" diye sorduğumda Jieun sahte bir sinirle gözlerini devirdi.

"Fırsatçı, pislik."

"Ayıp oluyor ama biricik sevgilinim senin."

"Neyse, filmi izleyelim" diyen Jieun'a engel olup "kapatalım" dedim. "Aramızı bozacaktı resmen. Sinir oldum şu filme."

Jieun'un gülümseyişi bu kez derinleşirken ayağa kalkıp elimi ona doğru uzattım. Elimden destek alıp ayağa kalktığında beline sardığım kollarım sayesinde onu kendime doğru çektim.

Birkaç saniye süren sessizliğin ardından bakışlarım dudaklarına düştüğünde nefesini tuttuğunu hissettiğim sevgilimin dudağının kıyısına minik bir öpücük bıraktım.

İçimden yükselen arzu, dudağının kıyısında başlayan o minik öpücüğün devamını getirmeye, dudaklarına kondurduğum öpücüklerin şiddetli bir öpüşmeye dönüşmesine sebep oldu. Alt dudağını dudaklarımın arasında sıkıştırıp emdiğim sırada Jieun'un enseme çıkan ve saçlarımı okşayan eli geri çekilmem için bana hiç yardımcı olmuyordu.

Dilimi dudaklarının arasından sızdırdığımda dişlerini dudaklarıma geçiren Jieun sayesinde kendimden geçip ellerimi tişörtün eteklerine doğru kaydırdım. Bu esnada çıplak bacaklarına temas etmiş olmam Jieun'u inletirken dudaklarını hırsla öpmeye başlamıştım. Ellerim bacaklarından yukarıya doğru tişört ile birlikte çıkmaya hazırlanırken çalan kapı ile birlikte birbirimizden hızla ayrıldık.

Soluklarımızı düzenlemeye bile kalmadan kapı açıldığında büyükannem şaşırarak bize baktı ve bakışlarını yere indirdi.

"Çocuklar, siz hâlâ uyumadınız mı?" diyen büyükannemin yalnızca bir şeyler söylemek adına konuştuğunu çok iyi anlayabiliyordum.

"Ben de uyumaya gidiyordum" diyerek benim bile zor duyduğum bir ses tonuyla kapıya doğru ilerleyen Jieun'un dağılan ruju bile ne yaptığımızı açıkça gösteriyordu.

Jieun'un utanmasını istemediğinden olsa gerek ona çok dikkatli bakmadan "iyi geceler, güzel kızım" diyerek odadan çıkmasını bekleyen büyükannem kapıyı kapatarak yanıma doğru ilerledi.

"Bu yaptığın hiç doğru değil Jungkook."

"Sadece sevdiğim kızı öptüm büyükanne. Biraz abartmıyor musun?"

"Ben bilmem Jungkook. Geç saatlerde birlikte olmanızı istemiyorum. Belli saatlerden sonra herkes odasına çekilecek. Siz evlenene kadar bu kural geçerli. Anlaştık mı?"

"Ama büyükanne..."

İtiraz etmeme izin vermeden "büyükanneler bir şey söylüyorsa dinlenir" diyerek ikaz ettiğinde sessizce onu onayladım.

"Peki büyükanne."

"Ayrıca senin odanı aşağı kata taşıyacağız."

Ama bu kadarı da biraz fazla değil miydi?

"Peki büyükanne."

"Aferin benim torunuma. Hadi iyi geceler."

Ben geldim

Bayan Kang tetikte 😅

Jieun'umuz da tıpkı sizin gibi JK'in bir çocuğu olabileceğinden şüphelendi ama tabii farklı yollarla merakını giderdi dhjdk

Sizce JK doğru mu söyledi?

Doğru söylüyorsa o küçük çocuk kim?

Evet şimdilik sorularımız bu kadar ♡

Yeni bölüm için;

Oy sınırı:300
Yorum siniri:300

Euphoria ❧ KookUWhere stories live. Discover now