The Price of Power // Dramione

[2] Koz

Hermione Granger, bakanlığın parlak mermerlerinin üzerinde pek de alışık olmadığı topuklu ayakkabılarıyla yürürken derin bir nefes aldı.

Toplantı odasının çift kanatlı kapısı sonuna kadar açık ve davetkar bir halde karşısında dururken heyecanlanmaması elde değildi.

Elindeki dosyalara biraz daha sıkı tutundu, ekose blazer ceketinin yakalarına dokunduktan sonra siyah mini eteğini hafifçe çekiştirdi ve odaya ilk adımını attı.

Uzun beyaz masanın sol bitiminde büyük bir ekran vardı. Oda oldukça ferah ama bir o kadar da boğucuydu, çünkü masaya oturmaya başlayan herkes güzel kızın yaşından en az iki kat büyüktü.

Kendilerine ait bir şirketleri, belli bir tanınmışlığı ve pahalı reklam yüzleri olan bu insanlar ; büyücülük dünyasının önde gelen kişileriydi, Hermione ise yalnızca bir son sınıf öğrencisi.

Sunumların gösterileceği büyük ekrana biraz yakın olmak için sola geçti. Dosyalarını ve kalın ajandayı masanın üzerine bırakırken tam karşısına bakımlı, uzun boylu güzel bir kadın geçmişti.

Granger, kadınla göz göze geldiğinde hafifçe tebessüm etme gereği duysa da karşılığını alamadı. Bu, kızın özgüvenini bir parça sarsmış olsa da omuzlarını dikleştirip masaya oturan diğer büyücülere yöneldi bakışları.

Sağlık sektöründen, silah veya ağır mekanizmalar üreten savunma sektörüne, Asa yapımında kullanılan ağaç köklerini pazarlayan firmalara, Bankacılıkla uğraşmaya başlayan yeniyetme finans analizcilerine kadar herkes bu masada toplanıyordu.

Hermione, kalbi yerinden çıkacakmış gibi nefes aldığını, su içtiğinde fark etti. Yanakları şimdiden kıpkırmızıydı. Ceketin iç cebindeki telefonun titremesine göz devirdi. Kapatmayı unutmuştu.

1 Yeni Mesaj

Draco Malfoy, muggle icatlarıyla pek arası olmadığını her halinden belli eder bir halde acemice mesaj atmıştı. Yazım yanlışları ve klavyeden ettiği şikayetlere rağmen neredeyse altı satır doldurmuş, üç satırını muggle'ların aptal icatları*na yergi yapmak için ayırmıştı.

Sonrasında ise kısa ve sade bir mesaj daha atmıştı, güzel kızın yüzünde hoş bir gülümseme bırakan..

''Derin bir nefes al ve rahatla. Başaracağına inanıyorum, bu gece yarısı yapacağımız kutlama için sevdiğin şarabı ve Belçika Çikolatalarını bile hazırladım. Sadece kendin ol, sana aşık olacaklar.''

Hermione başını telefonun ekranından kaldırdığında, tam karşı çaprazına oturan Abraxas Malfoy ile göz göze geldiğinde güzündeki gülümseme silindi.

Telefonunu hızla kapatıp cebine atarken, Lucius Malfoy da babasının tam yanına geçmişti. Genç kız önündeki kristal bardağa uzanıp biraç yudum su içti.

''Gecikme için çok üzgünüm.'' dedi içeri girerken kapıyı küçük bir asa hareketiyle kapatan adam. ''Bu günlerde seherbazların problemlerine yetişmek oldukça zorlaştı.''

Masanın başına oturmadan önce hafifçe eğilerek herkesi selamdı. ''Sosyal Dayanışma Projeleri için Fon Sağlayacağımız şirketi seçmek için toplandık. Ben vekil Daniel Brown. Başkanımız rahatsız olduğundan dolayı oturumu birlikte yöneteceğiz.''

''Mr. Fudge neden bu durumdan bahsetmedi?'' dedi Abraxas Malfoy düz bir sesle.

Hermione adamları dinlerken masaya doğru biraz daha eğilip parmaklarını birbirine kenetledi, umrunda olan tek şey bir an önce sunumunu yapabilmekti. Heyecandan ölmeden önce..