extra ♡ bir yaz gecesi rüyası (m)

Start from the beginning
                                    

Adımları önümde durulunca gözlerinin benimkisi gibi dolduğunu görmüş ve gülümsemiştim. Yazın uzun olan saçları şimdi kısaydı. Bir elim saçlarına giderken onun bakışları da şaşkınlıkla saçlarımda geziniyor, o şekli dudaklarından tavşan dişleri belli oluyordu.

"Sevgilim.. Saçların."

"Yakışmış mı?"

Gülümsemesi genişlerken sadece başınu sallamış ve beni belimden tutarak bedenlerimizi birbirine yapıştırmıştı. Özlediğim dudakları dudaklarımla buluşurken boynuna sarılmış ve ben de onu kendime çekmiştim. Jungkook'u çok özlemiştim. Susamış gibi emdiğim dudaklarından ayrılarak burnumu boynuna gömmüş, kokusunu içine çekmiştim. Elleri anında belime sarılırken o da beni saçlarımdan öpmeye başlamıştı.

"Nasıl geldin?"

"Bu kış araba alacağımı söylemiştim. Ehliyetimi de aldım dün. İki gündür bunlarla uğraşıyordum sevgilim bu yüzden seni arayamadım, üzgünüm."

Kafamı kaldırarak sorun değil dercesine başımı iki yana salladım. Araba istediğini biliyordum fakat ehliyeti olmadığı için babası ile ters düşmüşlerdi yazın. Ellerimizi birleştirerek boş anfiden ayrılmış ve dışarıya çıkmıştık. Akşamüstünün aydınlattığı güneş az da olsa sabahki soğuğu kırmış, etrafı aydınlatmıştı.

Jungkook'un arabasının önüne geldiğimizde tekrar ona sarılarak dışarıdaki öğrencileri umursamamış, yanaklarından öperek sevgilimi tebrik etmiştim.

"Süprizin bitmedi daha, bin bakalım."

Gözlerim şaşkınlıkla açılırken Jungkook binmem için ön koltuğun kapısını açmış ve bir eliyle geçmem için işaret etmişti. Onu ikiletmeden yerime geçerken o da kendini yanıma atmış ve yüzüme bakmaya başlamıştı.

Aklıma gelen soruyla çarpık bir şekilde gülümsemiştim. "Jimin biliyordu değil mi?"

"Evet. Bana çok yardımcı oldu."

Gittikçe heyecanlanırken gülümsemeden edememiştim. Jimin'in sabahtan beri bir garip olmasının nedeni belli olmuştu. Bu sırada Jungkook arabayı okuldan uzaklaştırmış ve sığ bir köşeye çekmişti. Arabayı durdurmasıyla gözlerini bana çevirmiş ve koltuğunu geriye iterek göz ucuyla kucağını göstermişti. Utangaçlığımı siktir ederek mesajı alır almaz kucağına oturmuş ve dudaklarımızı birleştirmiştim. Ellerim saçlarına çıkarken minik üst dudağını hasretle emiyor, ısırıyor ve öpüyordum. Çok özlemiştim. Elleri sırtımda gezinirken dudaklarımızı ayırmış, yüzüme öpücükler kondurmaya başlamuştı.

"Seni bir yere götüreceğim. Yolumuz biraz uzun."

Kaşlarım havalanırken dudağıma küçük bir öpücük daha kondurmuş ve beni kucağından kaldırmıştı.

"Ben süprizin sen olduğunu sanmıştım."

Gözleri kocaman açılırken dudakları yine o şeklini almıştı. Yazın beni deniz şortuyla gördüğünde, onu aniden altıma aldığımda ya da Hoseok hyungun kucağına çıktığımda takınırdı bu yüz ifadesini. Aklıma dolan anılarla gülümsemem genişledi.

"En büyük süprizin benim zaten Taehyung!"

Gülümsemem yerini kahkahaya bırakırken bir yola bir bana bakıyordu. Kahkahama karşılık yumuşarken yanına eğilmiş ve yanağına tüy gibi bir öpücük kondurmuştum.

"Sevgilim rahat dur. Geldiğimizde daha çok öpeceksin beni. Yat uyu hadi."

Söylediği şeyle yerime yerleşerek gözlerimi kapatmış, kalp ritmimi sabitlemeye çalışmıştım.

bir yaz gecesi rüyası | taekookWhere stories live. Discover now