Cause Somebody Stole My Car Radio And Now I Just Sit in Silence.

1K 116 47
                                    


And to be awake is for us to think

And for us to think is to be alive

And I will try with every rhyme

To come across like I am dying

To let you know you need to try to think
Gerard:

"Ah elbetteki Bay.Ruins! Sergiye katılmayı kesinlikle isterim!"

Mr.Ruin, fena derecede çekici olan resim öğretmenimiz.

Dış görünüşünü bir yana koyarsak, kendisi götün tekidir.

Mr.Ruin aptal sırıtışını suratına koyarak masasının üzerindeki kağıtlarla uğraşmaya başladı. O sırada benim asılan suratımı hiç umursamadı.

Büyükannem elime kalem verdiğinden beri çizim yapıyordum ama götün teki gelip, resimlerimin okul sergisi için fazla uçuk kaçık olduğunu söylüyordu sonra da gelip sergiye katılmamı istiyordu!

Çekici olmak götkafalı olmaya engel değil sanırım.

Zilin çalmasıyla sınıfın dışarı koşuşturması bir oldu. Ben kaldım. Her zamanki gibi.

Resim odasını ve kokusunu seviyordum. Burası bana ne için doğduğumu ve bu çirkin dünyaya nasıl dayandığımı hatırlatıyordu;

Çizerek.

Ailenin nefret edilen çocuğu olmak, kimse tarafından umursanmamak veya katolik klisesine gitmek zorunda olan bir gey olmak büyük sorunlardı ama baş etmek için bir şeylere tutunmamak daha büyük bir sorundu.

O yüzden çizmeyi keşfettim.

Var olmamı şağlıyan sayılı şeylerden biri.

Diğeri ise müzik.

Mr.Ruin'in rahatsız edici bakışlarını gördüğümde, çoktan yerimden kalkmış, resim odasından çıkmıştım bile.

O lanet adam o odada yanlız kalıp, neler yapıyordu gerçekten bilmek istemiyordum.

Dolabıma kitabımı koymaya çalışırken omzuma değen elle irkildim ve arkamı döndüm.

Kim olduğunu biliyordum.

Beyin yapısı gelişmemiş, dünyaya geliş amacı olmıyan sevgili sınıf arkadaşım Ronnie' di.

Arkadaşlık kavramını biraz genişletmemiz gerekiyor çünkü arkadaşlar birbirini pataklamaz sanırım.

"Hey Gee! Naber dostum?"

Yüzündeki sinsi sırıtışı ancak kafamı kaldırarak görebiliyordum. Boy farkımız, ölçülmez derecede farklıydı.

Tanrı ile ilişkimiz pek iyi olmasada,Ronnie' in yüzüme lanet bir yumuruk geçirmemesi için dua ettim.

Ama sanırım bir şeylerin kabul edilmesi uzun sürüyordu.

Karnıma aldığım yumurukla yere yığıldım ve çevremdeki insanların acınası bakışları arasında kaldım.

"Buda ne içindi?" dedim korkuyla çünkü bana her vurduğunda, bunun için bir nedeni olduğunu söylerdi.

Bir keresinde giydiğim  Misfits tişörtü yüzünden dudağımı patlatmıştı.

"Bu seferki," dedi ve ellimden düşen kitabı kaldırıp,tekrar yere attı ve üstüne bastı.

"Bu lanet kitabı okuduğun için."

Ve zil çaldı.

Ronnie  son bir kez yerde oturmuş karnını tutan bana baktı ve tüm koridordaki öğrencilerle birlikte sınıfına girdi.

Ben ise boş ve sesiz koridorda yatıyordum.

Yerimden kalkamıyordum ve kimse kalkmam için yardım etmiyordu bile.

Tekrar ve tekrar bu lanet dünyaya ait olmadığımı düşündüm.

Yerde duran parçalanmış kitabıma baktım. O da benim gibi çaresiz duruyordu.

Onu da kimse düzeltemezdi ve bundan sonra kimsede içini açıp onu okumuycaktı.

Kimse bozulmuş ve parçalanmış şeyleri sevmezdi ve düzeltmeye çalışırdı.

Ama ben bozuk ve parçalanmıştım.

Üstelik yerde yatan kitabımın aksine, ben düzeltirmek istemiyordum.

Holding On To You.Where stories live. Discover now