İki Yüzük Bir Ayrılık

52 2 0
                                    

Antalya'ya tekrar gelen Yunus işinin başına geçmiş bundan sonraki hayatını kafasında şekillendirmeye çalışıyordu. Dilek'e karşı ne kadar sakin ve uysalsa Beren'e karşı da bir o kadar diktatör ve asabiydi. Telefonuna gelen mesajlara baktığı zaman gönderen kişinin Beren olduğunu görüyor normal bir hal ile cevap yazıyordu. Şayet mesaj yazan kişi Dilek ise heyecanla atan kalbiyle cevap yazabiliyordu. Kendisi de hissediyordu ki onun kalbinin sahibi Beren değil Dilek'ti. Beren çok şikayetçiydi Yunus'tan. Beni fazla aramıyorsun konuşamıyoruz diye dert yanıyordu. Beren Yunus'a göre şansını zorluyor onun Yunus'un kırmızı çizgilerini aşıyordu. Bir gün Yunus'la telefon görüşmesi belki de ayrılığın ilk habercisiydi...

- Canım nasılsın, iyimisin?
- İyim sağol Beren seni sormalı?
- Ben iyi değilim ya seni çok özlüyorum keşke yanım da olsan
- O günler de gelecek inş. Zamanı var tabii
- Bugün senin burda olmanı daha bir çok istedim biliyor musun?
- Hayırdır ne oldu ki bugün?
- Burda iki öğretmen daha arkadaşım var. Bugün sevgilileri geldi arabalarıyla. Beraber gezdiler. Bende çok üzüldüm seni o an yanımda istedim.
- Beren bunu gerçekten dile getirmeni istemezdim. Zaten ben uzağındayım bunun seni nasıl etkilediğinin farkındayım. Sen bunu dile getirerek beni bi anlamda üzüyorsun.
- Seni üzmek en son yapacağım şey bi tanem. Ben bu hasretimi senden başka kimle paylaşacağım?
- Dünya sadece senin etrafında dönüyor değil mi Beren? Buralarda hiç çiftler yok. Ben sadece erkeklerin bulunduğu bi yerdeyim sanki. Ya ben görmüyormuyum burda sevgili olanları sanki. Bir gün bunu dile getirdim mi? Ben sana söylemiştim her zaman güçlü ol dert yanma diye. Ne derdin varsa yanımdayken söyle ki anında çözüm olayım. Bir daha bana bu konularla gelme, kalbini kırarım...

O gün bu tartışmalar sonucu kavga etmişlerdi. Yunus'un duyguları eriyordu Beren'e ve bir o kadar da Dilek'e karşı artıyordu. Bu yola nasıl ve neden girmişti bazen kendiyle yüzleşiyor Beren'den vazgeçmeyi nişanı atmayı düşünse de babası gözünün önüne geliyor vazgeçiyordu. Bu konuyu bir keresinde büyük ablası Sevil ile konuşmuş ablası dosta ve düşmana karşı yanlış bir şey yapmamasını istemişti. Hele nişanı atması tamamen babamızı derinden yaralamasına neden olur diyordu. Yunus herşeyi ölçüyor biçiyor ama sonunda çözüm bulamıyordu. Ablasına bir keresinde bir ricası olmuştu. Beren'in doğum gününü öğrenmesini eğer unutursa Beren'in bunu büyük sorun yapacağını söylüyordu. Tehlikeyi önceden sezmiş gibiydi sanki. Bir kaç hafta sonra ablası Yunus'u aramış ve mahçup bir ses tonuyla " Yunus valla Beren'in doğum gününü unuttuk. İki gün olmuş doğum günü geçeli " diyebilmişti. Yunus içinden eyvah dedi ama çok sevdiği ablasını da kırmal istemiyordu.

- Abla geçmiş olsun bu nişan bozulmuştur
- Ne diyorsun sen saçmalama
- Sen de gör abla ben Beren'i tanıyorsam o bunu sorun yapacak bende geri adım atmayacağım hatta daha da kafan atacak sonuç hüsran...

Yunus'a ne kadar öğütler verdiyse de ablası onu ikna edemedi. En ufak bir ters lafında Beren'in, Yunus daha çok parlayacaktı. Yunus düşündü ve doğum gününü kutlaması gerektiğini doğru olduğuna karar verdi. Beren'in doğum gününü hiç bilmiyordu, sormamıştı da. Yunus doğum günlerini önesemezdi. Kendi doğum günlerini bile normal günmüş gibi yaşardı. Beren'e mesaj çekti. Mesajında " Beren doğum günün geçmiş. Çok üzgünüm doğum gününü unutmazdım ama bilmiyordum. Sana da soramadım hiç abes kaçar diye. Yanlış anlama beni olur mu " yazmıştı. Beren'den gelen mesaj aslında beklediği gibiydi. Mesajında " Sorun değil ya geçti gitti zaten boşver " yazıyordu. Yunus'un aklına gelen başına gelmişti. Beren gönül koymuş bu durum onu yıpratmıştı. Yunus çok sinirlendi ama cevap vermedi. Beren'in ikinci mesajına göre tepki vermeyi bekledi. Aradan geçen günlerde bayram denk gelmişti. Yunus bayramda bir mesaj bekliyordu Beren'den. Fakat Beren sanki intikam alır gibi mesaj yazmadı ve armadıda. Yunus bir karar vermişti. Eğer Beren kendisinin bayramını kutlamazsa bu işi bitirecekti. Beren hiçbir zaman Yunus'u yanıltmadı. Bayramın son günü saat 00.10 da Yunus'a mesaj çekmiş, ayrılığın sürecini başlatmıştı. Yunus herşeyi göze alarak nişanı atmak istediğini kendi ailesine ve Beren'in ailesine söylemişti. İkna edemediler, Yunus'a telefon üstüne telefon geliyordu ama o kararından vazgeçmiyordu. Beren Yunus'a adeta hayat hikayesini anlatıyor, duygu sömürüsü yapıyordu. Telefonda ağlamaları ve idealleri Yunus'u etkilemiyor kararından vazgeçirmiyordu. Yüzüğü kargoya veren Yunus artık bu işi noktalamıştı. Dilek'le arasında artık hiçbir engel yoktu. Darmadağın olan beyni Dilek'e olan sevgisi yüzünden kısa sürede toplanmış ve artık sadece kalbinde ona yer açmıştı. Beş yıldır sesini duyduğu, resimleriyle gönlünü avuttuğu Dilek'i artık görebilecek miydi? Belki de duaları artık kabul olmuş, yüce yaratan ona yıllardır beklediği mükafatı verecekti...

Senden SonraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin