Senden Sonra

Yunus'un Değişimi

Yunus Antalya'da bir otelde güvenik görevlisi olarak çalışmaya başlamıştı. Antalya'da halası da yaşıyordu. Zaten Yunus'a otel işini halaoğlu olan Yasin ayarlamıştı. Yunus tertemiz bir anadolu çocuğuydu. Hiçbir kıza yan gözle bakmamıştı. Otelde güvenlik şefi olan Hale, Yunus'tan etkilenmişti. Yunus, Hale ile birkaç kez karşılaşmış, Hale'nin bakışlarından neler kafasından geçirdiğini anlamıştı. Hale, Yunus'u biraz saf görüyordu ve kolayca elde edeceğini düşünüyordu. Akşamları iş çıkışı Yunus'un görevli olduğu kapıdan geçerken "aklını başından alacağım" diyerek Yunus'u tahrik ediyordu. Yunus, kendini saf gören Hale'ye içten içe çok kızıyordu. Hale'nın nasıl bir insan olduğunu biliyordu. Yürümesi, konuşması ne kadar rahat bir kız olduğunu gösteriyordu. Yunus rahat tavırlarına devam etti. Kendini bozmamaya, çizgisinden çıkmamaya çalışıyordu. Hale bu tavırları gördükçe daha çok tahrik içeren hareketler sergilemeye başlamıştı. Bir akşam yine iş çıkışı Yunus'un görevli olduğu kapıya geldi. Yunus oturuyordu ve istifini hiç bozmuyordu. Soğukkanlı olmaya çalışıyordu. Hale bir taraftan konuşuyor bir taraftan da bacaklarını Yunus'un eline dokundurmaya çalışıyordu. Yunus direnmeye devam ediyordu. Ayağa kalktı Hale'ye dönüp "yapma" dedi. Hale onu dinlemiyordu. Sağ eliyle Yunus'un yakasını tutup kendine çekmeye çalışıyordu. Güvenlik ofisinde Yunus geri geri giderken Hale onun üzerine yürümeye devam ediyordu. Yunus kendisini ezik gibi hissetmeye başladı. Bir erkek olarak bu durumu kaldıramadı ve Hale'yi tutup duvara yasladı. Göz göze geldiler. Yunus Hale'nin gözlerine bakarken aslında kafasındaki sorulara cevap arıyordu. Kendisiyle mücadele içerisindeydi. Herşeyi göze alarak Hale'yi öptü. Hale istediğini almıştı. Yunus ise anlamsızca sağa sola bakıyordu. Oturdu ve Hale'ye "lütfen git" dedi. Hale çapkın gözlerle bakarken iyi akşamlar diyerek liseli aşık kızlar gibi sallanarak gidiyordu. Yunus sessiz kaldı. Aklında Dilek vardı. Sanki ona ihanet etmişti. Içi hiç rahat değildi. Iş arkadaşlarının ihanetine uğrayan Yunus'u müdürüne şikayet etmişlerdi. Müdür Yunus'u kaybetmek istemiyordu. Bu durumu yalan söyleyerek inkar ederse onun arkasında duracağına söz verdi. Yunus yalan söylemeyi kabul etmedi. Neyse onu anlattı. Hale ile Yunus'u müdür yüzleştirdi. Hale yalanları savuruyordu resmen. Yunus şaşkın bir şekilde dinliyordu. Çok büyük kazık yemişti. Yunus yalan söylemediği için üç ay çalışmış olduğu otelden istifa etmişti. Tekrar Kayseri'ye döndü. Bu olayı hiçbir zaman Dilek'le paylaşmadı. Dilek, Yunus' la artık görüntülü konuşuyordu. Bu teklifi de Dilek yapmıştı. Ilk kez görüntülü konuşacakları için Yunus çok heycanlıydı. Kendisine çok yakıştığını düşündüğü gömleğini giydi ve Dilek'i bekliyordu. Dilek ve Yunus kameraları açtılar. Birer sigara yakıp birbirlerine bakıyorlardı. Yunus çok duygulanmıştı çünkü Dilek ağlıyordu. Yunus neden ağladığını sorunca "gözüme duman kaçtı" cevabını aldı. Yunus bu gözyaşlarının nedenini hiçbir zaman anlamadı ve anlayamacaktı... Yunus' ta bazı geceler gözyaşlarına hakim olamıyordu. Dilek'i de öyle üzgün görünce dayanamıyor canı yansa da "eski sevgilini özlüyorsan ona dön" diyordu. Canı acıyordu çünkü Dilek'i üzgün görmeye vicdanı el vermiyordu. Yunus tekrar Antalya yolcusuydu. Ikinci kez Antalya'ya gidiyordu...