FİLİZ

2.4K 30 135
                                    


Filiz "Ben geldim." Dedi küçük çocuklar gibi coşkuyla. Mert "Hoş geldin." Dedi ve içeri girmesi için kenara geçti. Filiz onu böyle sakin karşılamasına şaşırdı. "Gelmemi bekliyor muydun?" diye sordu. "Evet, tabi ki biliyordum. Sonsuza dek orada kalamazdın." Dedi. Filiz şaşkınlıkla içeri girdi. Mert de şaşkındı kıyafetleri, ayakkabısı ve saçı değişmişti. Aşağı indiğinde ne yapmışlardı acaba bu kıza. Mert "Yeni çanta almışsın." Dedi. Filiz "Nereden biliyorsun?" diye sordu.

Mert'in bu tavırları onu rahatsız etmişti. "Çünkü daha önce hiç görmedim." Dedi. Filiz sessiz kaldı. Mert "Saçlarını da boyamışsın." Dedi. Filiz "Evet sıkıldım." Dedi. Mert "Ben seviyordum." Dedi. Sesi hüzünlüydü. Mert onun saç renginin çok sevdiğini söylemesine rağmen Filiz gidip boyatmıştı. Üstelik siyah renk hiç güzel olmamıştı. Mert bu davranışına çok bozulmuştu. Filiz tedirgin olmaya başlamıştı.

Mert "Su ısıtmıştım. Sen de kahve içer misin?" diye sordu. Filiz "İyi olur. Yorgunluğumu alır." Dedi. Mert güldü "Gören de seni uzun yoldan geliyorsun sanacak." Dedi. Filiz "Geldiğim yol kısa mı?" diye sordu hayretler içerisinde. Mert "Tabi ki kısa. Hepi topu aşağı kattan geliyorsun. Neden bu kadar büyüttün ki?" diye sordu. Filiz "Ne aşağı katı?" diye sordu.

Mert "Sevgilim hafıza kaybı mı yaşıyorsun? Az önce Asiye teyze ile aşağı indiniz ya." Dedi. Filiz düşündü. Ama ne Asiye teyzeyi tanıyordu ne de aşağı kata inmişti. "Ben yeni geldim. Aşağıya falan da inmedim." Dedi. Mert Filiz'in bir tür oyun oynadığını düşündü. "Tamam, tamam öyle olsun." Dedi gülerek. Filiz Mertte bir şeyler olduğunu anladı. Hiçbir şey söylemeden yerinde oturup kahvesini getirmesini bekledi.

Mert kahveleri pişirip getirince "Teşekkür ederim." Dedi gayet kibar bir şekilde. Mert "Önemli değil tatlım." Dedi. Filiz "Lütfen bana ismimle hitap et. Ben bu kadar hızlı olmasına alışkın değilim." Dedi. Mert şaşırdı. "Neyin bu kadar hızlı olmasına alışkın değilsin?" diye sordu. Filiz "Yani bu kadar hızlı "Aşkım, balım vb. şeyler söylemeye." Dedi. Mert "Sen de bir gariplik var." Dedi. Korkan gözlerle bakıyordu Filiz'e. Aşağı indiğinde ne yapmışlardı bu kıza.

Filiz "Asıl sen de bir gariplik var." Dedi. Mert "Benim neyim garip ki?" diye sordu. Bir yandan da üstüne başına bakınıyordu. Filiz "Senin için kalktım buraya geldim. Ama sen hiç heyecanlanmamışa benziyorsun. Ayrıca bana bir tuhaf davranıyorsun." Dedi. Mert "İşte bu son derece yanlış bir söz olur. Ben seni her gördüğümde kalbim yerinden çıkacak gibi oluyor. Ama aşağı kattan kalkıp buraya gelmeni neden bu kadar büyüttün anlamadım." Dedi.

Filiz sinirlendi "Ben aşağı kattan gelmedim." Dedi dişlerini sıkarak. Mert "Öyleyse nereden geldin?" diye sordu. Filiz "Ankara'dan geldim." Dedi. Mert onun bir an için hafıza kaybı yaşadığını düşündü. Ama o zaman evi nasıl hatırlamıştı. Acaba içeri girdikten sonra mı unutmuştu yaşadıklarını. Bu kıza bir şeyler olmuştu. "Tamam, Ankara'dan geldiğini biliyorum. Ama ben az önce geldiğin yeri söylemiştim." Dedi. Hala kızın kendinde olmadığını düşünüyordu.

Filiz "Ben az önce Ankara'dan geldim. Aşağı kata da hiç inmedim." Dedi. Oldukça sinirlenmişe benziyordu. "Senin için kalktım buraya geldim. Şu bana yaptıklarına bak." Dedi. Filiz sinirden ağlamaya başladı. Elleri titriyordu. Mert yanına oturdu ve sırtını sıvazladı "Tamam sen nasıl istiyorsan öyle olsun. Sen şimdi Ankara'dan geldin." Dedi. Filiz onun kendisine inanmadığını fark etti. Sadece onu teselli etmek için inanmış numarası yapıyordu. Çocuk avutmaya çalışır gibi bir hali vardı. Filiz "Bekle sana bir şey göstereceğim." Dedi.

Çantasını kucağına alıp bir şeyler aramaya başladı. Mert merakla ne göstereceğine bakıyordu. Kız çantasından bir kâğıt çıkardı. Mert'e uzattı. Mert alıp inceledi. Birbirine zımbalanmış iki uçak biletiydi bu. Biri bu sabah Ankara'dan İstanbul'aydı. Biri de İstanbul'dan Trabzon'aydı. Mert güldü "Bütün bunlar bir şaka değil mi? Hadi Asiye teyzeyi de çağır da bitirelim şu şakayı." Dedi. Biletleri tekrar Filiz'e uzattı.

ÖZGÜR-TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin