i k i

5K 481 302
                                    

İyi okumalar 🥺 Yorumlarınızı bekliyorum çünkü okuması çok eğlenceli ehheeh 💕

•••

-Duvarlar-

Jimin karşısındaki koltukta uzanmış ve yaşadıkları gerilim sanki hiç olmamış gibi heyecanla okulunda yaşadıklarını anlatan erkek arkadaşını dikkatle dinliyordu.

Heyecanlandığı yerde onunla heyecanlanıp, gülümsediğinde de yine onunla gülümsüyordu.

Dediği gibi gece verilen ödevlerini yapıp, bugüne bir şey bırakmamıştı Jungkook. Beraber zaman geçirmeleri için zaman yaratmıştı adeta. Bu çok tatlı bir davranıştı. Jimin karşılığını vermek için uğraşıp duruyordu. Güzel bir kahvaltı masası kurmuştu Jungkook uyanmadan önce. Sonra öpücükler ile uyandırıp masaya çağırmıştı. Şimdi ise fırında meyveli kek pişiyordu.

Zaten sevdiği insanlar için yemek yapmaya bayılırdı. Özellikle de Jungkook yemeklerini övünce çok seviniyordu.

"Sonra ne yaptın?" diye sordu gülümseyerek.

Salondaki iki ayrı büyük koltuklarda birbirlerine dönük bir şekilde uzanmışlardı. Doğrusu, Jimin başta onun yanına gidecekti ama içinde hâlâ bazı şeyleri aşamamıştı. Çekingenliğini atması için biraz daha zamana ihtiyacı vardı.

"Sonra sunumumu yaptım. Çok beğendi profesör. Bahsettiğim oğlan da kudurdu."

Kıkırdadı.

Jungkook anlattıkça üniversite ortamını ne kadar çok özlediği aklına geliyordu ve istemsizce içi burkuluyordu. İş hayatı gerçekten çok daha yorucu, aynı zamanda sıkıcıydı. Tek eğlencesi Jungkook ile haftasonları buluştuğu için, arkadaşlarıyla hafta içi akşamları buluşmak ve içerek sohbet etmekti, ki bu  ayda maksimum üç kere olabiliyordu. Herkes işiyle çok meşguldü.

"Aferin sana." dedi ve uzandığı yerde doğrulup oturur pozisyona geçti. Kalkıp keke bakması gerekiyordu. Jungkook öylece merakla bakarken yanıtladı. "Kek fırındaydı, olmuştur."

Kısa bir baş onaylaması alınca adımlarını mutfağa yönlendirdi. Fırın eldivenlerini takıp kapağı açtı. Tam da istediği gibi olduğunu görünce kendisiyle gurur duydu.

Sıcaklığın gitmesi için bir süre fırnının kapağını açık bıraktı. O sırada Jungkook mutfağa girmişti. "Annemden bir farkın yok. Ne zaman buraya gelsem diyetimi zorla bozduruyorsun."

Mutfaktaki güzel koku burnuna gelince sitemle söylenmeye başlamıştı Jungkook. Nee zaman Jimin'in evine gelse, sürekli güzel şeyler pişiriyordu. Bunun için ona minnettardı. Her ne kadar özel bir yurtta da kalsa ev yemekleri çok farklı oluyordu. Hatta yemekler bir yana, ev ortamında bile olmak psikolojisine iyi geliyordu.

Üstüne üstlük Jimin her zaman rahat olmasını söylerdi. Evini kendi evi gibi kullanması gerektiğini sık sık dile getirirdi. Sevgili olmadan önce arkadaşlardı. Her zaman buna dayanarak hareket ediyordu her ikisi de.

Jimin yüzüne şirin bir gülümseme yerleştirdi ve keki eğilerek fırından çıkardı. Hemen tezgahın üstüne bıraktı. Ardından mutfağın duvarına yaslanıp kollarını göğsünde kavuşturmuş olan sevgilisine hafif çıkışarak "Zaten yoğun olunca doğru dürüst bakmıyorsun kendine, bir de diyet diyerek sinirlerimi hoplatıyorsun." dedi.

Jungkook elinde olmadan gülümsedi. Düşünüldüğünü bilmek çok güzel bir histi. Üstelik dediği doğruydu. Yoğun olduğu zamanlarda yemek yemesine dikkat etmezdi ama elinde olan bir şey değildi. "Özür dilerim anne."

special adviser •jikookWhere stories live. Discover now