"Ben çıkıyorum gece Namjoon da kalırım o halde araba kullanabileceğimi sanmıyorum, yarın da tatil zaten yani yarın akşam yemeğin de gelirim anca."

Daha fazla annem'in cevap vermesini beklemeden kapıyı açıp arabama yönelmiştim bile. Annem'in kapıda gidişimi izlediğini bildiğim için arkama bakmadan hızla evden uzakalaşmıştım.

Hep böyle oluyordu önce söylüyordu ağzına geleni sonra üzülüp arkam'dan gidişimi izliyordu pişman oluyordu yaptıkları ve söyledikleri için ama iş işten geçiyordu kalbim bi kez kırılıyordu öylece onu affetmemi bekleyemezdi ben 'den, yine de özür dileyip öpüyordu sanki affetmek için bunu yapmasını bekliyormuşum gibi.

Onları anlamamı bekliyorlardı ama beni anlamak için çabalamıyorlar dı. Çocukluğum 'dan beri bir takım kabuslar görüyor her defasında ağlayarak uyanıyordum beni psikoloğa götürmek dışında hiç bir şey yapmamışlardı.

O zamanlar yanımda sadece Jin, Jimin ve Hoseok vardı bide Woo ama sonra onuda bazı nedenler 'den dolayı kaybetmiştik. Öyle bizden uzaklaşmıştı o zamanları özlüyorum bazen, yanımızda olup bizi korumaya çalıştığı zamanlar. Jimin ile ne zaman başımız belaya girecek olsa Woo bi kahraman gibi orda olup bizi kurtarırdı ama biz onu kurtaramamıştık Jimin belli etmemeye çalışsa da biliyorduk ki kendisini suçluyordu yanında olamadığı için.

Oysa biz küçüktük elimizden bi şey gelmezdi.... gelmedide.

Sonunda parti evine geldiğim de arabayı park edip araba 'dan inmiştim. Elimdeki çantam ile kapıya vurdum ve beklemeye başladım. Çantam iyiki hep arabadaydı bu çanta'nın içinde genellikle kıyafetlerim olurdu ve her arabamın içinde bulunurdu böyle bi çanta çünkü yolda veya gideceğim yerde ne olacağı belli olmuyordu. Mesela öylesine Jimin'lere gitsem bile bi anda orda kalmaya karar verebiliyordum ki genellikle orda kalıyordum çünkü amcam eve göndermiyor du. Aslında zaten orda kıyafetlerim mevcuttu ama yine de benim içim bu şekilde rahat ediyordu.

Ben kendi kendime bunları düşünürken kapı açılmış ve bir adet Namjoon sinir ile söyleniyordu karşımda.

"Hey tamam tamam sakin ol biraz. Ne oldu? Neden bu kadar sinirlisin?"

"Onu kuzenine sor bence(!) giydiğim kıyafetlere karışıyor hemde beni tehdit ederek!"

"Sen de onun kıyafetlerine karışıyordun ne var bunda? Hem hatırlatırım istemediğin bi kıyafet giyince kavga da çıkarıyorsun sen yani kuzenim kesin haklı'dır."

"Hemen onun tarafını tut zaten Namjoon kim ki?!"

"Namjoon hâlâ söylendiğine inanamıyorum gidip istediğini giymekte özgürsün tamam mı? Ama şunu unutma bende hemen ardından o çok sevdiğim pantolonu giymek için odan da olacağım ona göre!"

"Öyle bi şey söz konusu bile olamaz hayatım ben bu halim 'den memnunum."

Yine Namjoon 180 derecelik bir dönüş ile adeta dansöz gibi kıvırmıştı. Hep böyle olurdu zaten Namjoon Jin'e karışırdı Jin de ona iki misli ile karşılık verirdi. Ee kim oğlu.

&&&&&&&&&(bu arada Jimin)

Taehyung ile hazırlanmış ve arabaya ilerlerken birisi arkamız'dan "Tae" diyerek seslenmişti. Taehyung sesin geldiği yöne dönüp şaşkınca bakmıştı karşısındaki tavşan çocuğa.

"Ah Jungkook! Nasılsın dostum?"

"İyiyim sen nasılsın? Görüşemiyoruz ne zaman 'dır?"

"Ah evet haklısın meşguldüm ne zaman'dır bu Jimin sevgilim şuna bi partiye gidiyoruz sen de gel hadi hem biraz konuşuruz seninle sohbet etmeyi özledim dostum."

'SENİ SEVİYORU'M'Onde histórias criam vida. Descubra agora