*14* Bolu

55.5K 3.4K 227
                                    

Selamlar, sevgiler...

Bu bölüm çok merak ettiğimiz Umay ağzındandır efenim.

Oy vermeden geçme!

°

"Kalk! Kalk lan!"

Yüzümde acı hissederek gözlerimi açtım. Tepemde bir adam kalın kaşlarını çatmış bir şekilde bana bakıyordu. Doğrulup olup biteni ve nerede olduğumu anlamaya çalıştım.

"Karı sekizinci tokatımdan sonra ayıldı!" Yüzümdeki acının nedenini yavaş yavaş anlamaya başlamıştım. Ama bunlar kimdi? Ben nerdeydim? Ne oldu bana? Sorular zihnime çivi gibi çakılırken gözlerimi kapayıp tekrar açtım. "Siz kimsiniz? Ne yaptınız bana?"

"Çok konuşma! Şu karıyı çabuk doğurttur!" Eliyle gösterdiği tarafa baktığımda yerde yatan hamile bir kadın vardı. Bu arabadaki kadındı. Etrafıma baktığımda ağlayan yaşlı bir kadın ve iki kız çocuğu vardı.

Kolumdan tutup çekiştirmesiyle ayağa kalktım. Kaçırılmış mıydım? Ama neden?

"Neden kaçırdınız beni? Açıklamazsanız kadın da çocukta ölür." Neye güvenip adamları tehdit ettim, hiçbir fikrim yok.

"Bak bak bak!" Sert adımlarla üzerime yürüdü aniden. Geriye adımladığımda pis ellerini boğazımı yöneltip sıkmaya başladı. Korku istemsizce bedenime yayılırken nefes almaya çalıştım. Elleri halen boynumdayken adamın yüzündeki çirkinliği daha yakından görmüştüm. Aklıma gelenle parmaklarımı avucumun içine bastırdım. Karşımdaki teröristti!

"O çocuk sapasağlam doğmazsa seni gebertirim! Duydun mu?!" Başımı aşağı yukarı hareket ettirdiğimde gülümsemiş ve yüzü daha da çirkin hale gelmişti.

"Aferin!" Elini boğazımdan çekti ve arkasını dönüp diğer adamla fısırdaşmaya başladı. Hem şiveli konuşuyorlardı hem de başka dil.

Derin derin nefes alıp vermeye devam ederken göz ucuyla sağımda oturan yaşlı kadın ve çocuklara baktım. Onlarda bana yaşlı gözlerle bakıyorlardı. Şu adamlar gittiğinde olup biteni onlara sormalıydım.

"Aaaaa! Çabuk al şu çocuğu benden! Daha fazla dayanamıyorum." Kadın inlemesiyle herkesin odağı olmuştu. Çocuğu senden alayım mı? Doğacak çocuğa acımıştım.

"Doktor! Çabuk ol!"

"Tamam siz çıkın. Gerekli her şey hazır gibi görünüyor." Dedim kovadaki su ve yanımdaki havluyu, tükürüklerini saçarak bağıran ite göstererek.

"Biz çıkmayacağız! Ne yapacaksan biz buradayken yapacaksın!"

"Olmaz! Siz çıkın Hazo!" Kadının ağlamaklı cevabıyla kafalarını olumlu anlamda sallayıp odadan çıktılar. Kapıyı iyice kapattım ve yaşlı kadın ve çocuklara döndüm.

"Kapının anahtarı var mı?" Çocuklar yaşlı kadınla bakıştı ve kısa saçlı kız kadına anlamadığım bir dilde bir şeyler söyledi.

"Evet vardır." Kısa saçlı küçük kız ayağa kalktı ve yerdeki yorganların altından anahtar çıkardı ve bana uzattı. Anahtarı alıp iki kere kitledim. Belki tam olarak korunamazdım ama idare ederdi. Bu çocuk sağlam doğsa da doğmasada öldürürlerdi beni.

"Aah, kurtulacağını mı sanıyorsun böyle?! Çabuk şu çocuğu çıkar!" Yerde boylu boyunca yatıp inleyen kadına yaklaştım. Kaşlarımı çatıp işaret parmağımı ona yönelttim ve tükürürcesine konuşmaya başladım.

"Burada neler olduğunu anlat! Anlatmıyorsan kendin fırlatırsın çocuğu!" Acıdan kıvrandığı çok belliydi. Bu yüzden kabul etmiş gibi görünüyordu.

"Ben ele başımız Çiya'nın çocuğuna hamileyim. Bu çocuk erkek ve sağlam doğmazsa ben dahil herkes geberir. Hastaneye gitmeyeceğimiz için ve köydeki karılar hep yaşlı olduğu için  sende ben doktorum diye çıkınca seni kaçırdılar. Aaaah! Çıkar şunu!" Kan ter içinde kalan kadına bakarak gözlerim daldı. Bir yanım bir teröristin çocuğunu doğurtamam diyordu bir yanım o bebeğin masum olduğunu savunuyordu. Umay sen hipokrat yemini etmedin mi? Kim olursa olsun onun yardıma ihtiyacı var. Yaşat şu çocuğu. Hem belki seni kurtarmaya gelirlerse çocuğu da kurtarırsın.

"Aaaa!" Tekrar odayı inlemesi doldururken hiddetle yanına eğildim. "Kes sesini! Ne ağladın?! Siz, bizim insanımızı şehit ederken anaları da böyle acı çekiyordu. Umrunda mıydı onlar? **!"

Umay sakin ol. Umay sakin ol. 1,2,3,4,5,6,7,8,9 ve 10. Derin nefes al ve şu kadın çocuğu fırlatsın artık! "Şuradan kalkıyım seni de eşek cennetine göndereceğim!"

"Öyle mi?!" Küfür edeceğim sıra arkamdan gelen naif sesle sustum. "Doktor abla, ne olur şu çocuğu doğurttur. Gitsin bu adamlar." Sesin sahibine döndüğümde küçük iki kızla göz göze gelmiştim.

"Çocuk doğunca da kurtulamayız. Çocuğu kurtarmam gerek biliyorum ama daha sonra ne yapacağımı bilmiyorum."

"Nenem hemen doğurtsun, diyor." Nenesine baktığımda gözlerini yumup geri açtı. Tekrar inleyen kadına döndüğümde bayılmak üzere olduğunu fark ettim.

Ayağa kalktım ve çocuğu kurtarmak için gerekli ne varsa yapmaya çalıştım. Yaşlı kadın yürüyemediğinden olduğu yerde, çocuklarda benim yanımda yardım etmeye çalışmıştı.

Bölüm ve kurgu hakkında düşünceleriniz?

Oy vermeyi unutmayın🤘

Ev Sahibim Asker حيث تعيش القصص. اكتشف الآن