Seni nasıl unutabilirim ki? Beni öldürmene hazırım çünkü bunu hak ediyorum.
"Küçük çaplı malikanemize hoşgeldiniz Bayan Lisa. Kaybolmanız üzerinden 20 saat geçti. Büyük ihtimalle beni birazdan bulurlar. Lisa mutlu muydun? Ben metroda yaşarken senin kocaman bir odan vardı ki o odaya bir stüdyo sığardı. Her şeye rağmen idol olmak için kendimi harap ettim. Ailemi sefaletten kaybetmiştim ama yinede savaştım. Grubumuz çıkmak üzereydi. Peki sen ve o senin iğrenç duyguların ne yaptı? Sırf sen çıkış yapamadığın için gece yarısı odama gelip yüzümü deştin. Evet çok ironik bir hikaye değil mi?"
O günü hatırlıyorum. Beyaz çarşaf kırmızıya dönüşmüştü. Ben ise bıçağı oraya atıp kaçmıştım. Rosé ise çığlıklar atıyordu. Güney Korede yüz güzelliği her şeyden önce gelir. Yüzünüzü kullanarak her şey olabilirsiniz evet bu ülke dıştan pamuk şeker gibi görünse işin aslı öyle değildi. Sizin karşınıza geçip gülümseyip şarkı söylemek kolay gibi görünebilirdi ama idol olmak için hayatlarından vaz geçen bir çok kişi vardı. Tıpkı Rosé gibi... Rosé Blackpink üyesi olamayacağı için ben çıkış yapmıştım. Sonra ona ne oldu bilmiyorum.
Üst bölüme bakarak konuştu.
"Peki sen Jessie. Yazdığım tüm şarkı sözlerini çalıdın. Kendin yazmış gibi gösterip şirkete girdin. Oysa biz aynı kederi paylaşıyorduk. Biz aynı yerde yatıp kalkıyoduk. O da yetmez gibi en iyi besteçi ödülünü aldın. "
"Peki sen Irene. Fanların gerçek sesini biliyor mu? Sadece yüzün güzel olduğu için şirkete girdin ve hiç şarkı bestelemedin. Bestelemeyi bırak söylemedin bile sesin kötü olduğu için tüm partlarını ben söyledim. Yokluğumda grubtan çıktığını duydum."
Aklına anıları gelmiş olmalı göz yaşlarını tutamadı. Ince güzel sesi kırılarak konuşmaya
devam etti.
"Peki sen Ji-min. Senin yeni geldiğinde hiç bir dansı bilmiyordun. Sana bildiğin tüm dansları ben öğretmedim mi? Peki sen ne yaptın? Yüzüm çizik olduğunu görünce arkadaşlarını alıp bana güldünüz. Keşke sadece gülseydiniz. Üstüne zorbalık yaptınız. Yaraların izi hâla duruyo."
"Peki sen Momo. Birlikte yeni karogrofiler yapmadık mı? Bu yaptığımız karografilerin hepsini şarkılarında kullandın."
Göz yaşlarını artık tutmuyordu.
"Ben hepinize güvendim. Ama hepiniz beni yarı yolda bıraktı. Hepiniz bana zarar versiniz oysa ki zaten kimsesi olmayan bir kızdım. 100e yakın şarkı sözüm vardı. Bağzılarınız sololarında kullandı bağzılarınız müzik kliblerinde. Ama hepiniz beni kullandınız. Lisa haberlerde yerinin bulunduğu yazıyordu. Araba çöplüğünün altında sığnak olacağını kim bilebilird ki? Az kaldı birazdan hep birlikte cehenneme gidiceğiz."
Aşağı indi. Sığnağın her yerine bomba yerleştirdiğine adım gibi emindim. Parmaklıklara yaklaştım. Tüm saydığı kişiler buradaydı. Hepside netizenler, fanlar ve bir cok kisiden övülen kişilerdi. Rosé hak ettiği geleceği yaşayamamıştı. Dediği gibi polisler gelip etrafını sardılar. Elindeki kumandayla tüm sığnağı patlattı.
Ben ise kin, nefret, paranın kölesi olmuştum. Ölmeyi hak ediyordum.
Cehhenemde görüşmek üzere Rosé
