14

778 72 29
                                    

UYARIYORUM SMUT VAR !

Konser de yaşanılanlardan sonra ikisi de eve nasıl geldiğini anlamamış ama kendilerini evde bulmuşlardı.

San,Wooyoung'u hızla odaya götürmüş ve sanki kaçmasına engel olsun diye kapıyı kilitlemişti.İkisi de nefes nefeseydi çünkü 1000 merdiveni o gazla koşarak çıkmışlardı.

İkisi de bir diğerinin başlamasını isterken bir kaç dakika geçmiş ve öylece birbirlerini izliyorlardı.San ise artık dayanamayacağını anladığında normal ışığı söndürüp,mor yanan gece lambasını yakmıştı.

Ortam loş bir havaya büründüğünde San bakışlarını Wooyoung'a indirmiş ve ona bir kez daha aşık olmuştu.Mor ışıkta o kadar güzel görünüyordu ki.Konserin yorgunluğu ve baygınlığı üzerindeydi.Öylece San'a bakıyordu.

San yavaşça Wooyoung'un üstüne doğru ilerlemiş ve aralarında bir santim kalınca durmuştu.İkisi de birbirini deli gibi öpmek istese de yine öylece izlemişlerdi.

San,Wooyoung'u belinden tutarak yatağa yatırmış ve kendi de üstüne çıkmıştı.Şu an bir şeylerin yaşanacak olması ikisini de deli gibi heyecanlandırırken,San bir şeye 'start' verirmişcesine Wooyoung'un dudağından öpmeye başlamıştı.

Wooyoung bir saniye bile teklemeden karşılık vermiş ve ellerini San'nın sırtına çıkarmıştı.İkisinin de öpüşleri oldukça derinleşirken,San Wooyoung'un alt dudağını iki dudağının arasına hapsetmişti.

Wooyoung,istemsiz bir iniltiyle San'a karşılık verirken San bir an için durmuş ve Wooyoung'a bakmıştı.Wooyoung hem utançtan hem de heyecandan kıpkırmızı olmuş ve bakışlarını kaçırmıştı.

Bu tepkisi San'nın çok hoşuna giderken San hızla yeniden dudağına yapışmıştı.Wooyoung şaşırsa da tekrardan bir şeyleri akışına bırakarak öpüşlerini yeniden derinleştirmişti.

San'nın elleri yavaşça Wooyoung'un tişörtünü bulmuş ve heyecandan buz gibi olmuş elleri Wooyoung'un karnını okşamıştı.Wooyoung soğukluğun ve San'nın ellerinin verdiği hisle irkilmişti.

Bu tepki San'nın yeniden daha da hoşuna giderken ellerini daha da yukarı çıkarmış ve Wooyoung'un tişörtünü boynuna kadar sıvamıştı.Gözleri kapalı bir şekilde Wooyoung'u öptüğü için vücudunu sadece hissediyordu.

San'nın arsız elleri Wooyoung'un tüm bedenini turlarken,Wooyoung'da San'nın tişörtünü kavramış ve hızla üstünden çıkarmıştı.San saniyelik geri çekilip Wooyoung'a baktığında onu daha da fazla istediğini fark etmiş ve o da Wooyoung'un üstündekinden kurtulmuştu.

Bu tavrı Wooyoung'un oldukça hoşuna giderken hafifçe gülümsemiş ve San'a bakmıştı.San'nın gözlerinden kalp fışkırken yavaşça Wooyoung'a eğilmiş ve hafif hafif boynundan öpmeye başlamıştı.

Wooyoung boynunu daha fazla San'a açarken saçlarını okşayarak kendine bastırmıştı.San'nın öpücükleri boynundan vücuduna doğru bir yol çizerken elleri Wooyoung'un kemerine inmiş ve hafifçe okşamıştı. Bu bir tür onay istemek gibiydi ki Wooyoung durmasını isterse ne yapar bilmiyordu.

Wooyoung ise hafifçe gülümsedikten sonra elini San'ın omzuna koymuştu. San'ın dudakları durmuş, başını kaldırarak endişeli gözlerle en az kendisi kadar sabırsız olan gence bakmıştı. Wooyoung, diğer elini de San'ın ensesine koyarak kendine çektikten sonra kulağına doğru fısıldadı.

"Seni hissetmek istiyorum."

San hiç beklemediği cümleyle kısa bir an kitlense de kendini toparlayarak hızlıca titreyen elleriyle pantolonundan da kurtulmuştu. Wooyoung da onun bu haline hafifçe güldükten sonra tek severde altındakileri çıkartmıştı.

San, Wooyoung'un üzerindeki yerini tekrardan aldığında gözleri yüzünün her bir zerresinde geziniyordu. Wooyoung kollarını ensenine çıkarmış ve aralarında yumuşak bir öpüşme başlamıştı.San'ın vücudunda gezinen ellerle de öpüşme farklı bir boyut almış, San'ın kendini altındaki çocuğa bastırmasıyla ikisi de inlemişti.

Artık birbirine temas eden bedenleri alev topuna dönerken,San'ın başı hafiften dönmeye başlamıştı.Fazla sabırsızmış gibi görünmekten korksa da kendini tutmaya hiç niyeti yoktu. Elini Wooyoung'un pürüzsüz bacaklarından çıkartarak kalçasına getirdi ve sıkarak Wooyoung'un inlemesini dinledi. Aldıkları derin nefesler sayesinde içinde bir şeylerin eridiğini hissediyordu.

Artık sabrı tükenmiş olan Wooyoung ani bir hareketle San'ın üzerine çıkmıştı. San ise vahşileşen Wooyoung'a gözlerini büyütmüş bir şekilde bakıyordu.Wooyoung, aşağı kayarak San'ın aletini kavramış ve dudaklarına konumlandırarak ağzına almıştı.San ise hissettiği sıcaklıkla dişlerini sıkarak inlemişti. Ellerini Wooyoung'un saçlarına daldırıp istekle başını geriye attıktan sonra,odayı San'ın inlemeleri ve Wooyoung'un çıkarttığı boğuk sesler dolduruyordu.

Sınıra yaklaştığını hissettiğinde Wooyoung'u ittirerek üstteki yerini tekrardan almıştı.

San,nefesleri birbirine karıştırken Wooyoung'un deliğini hazırlamak amaçlı hafifçe okşamış,Wooyoung ise gözlerini kapatıp seslice yutkunmuştu.

San içinde patlamaya hazır volkanla yavaşça sevdiği çocuğun içine girmişti. Wooyoung'un acı dolu çığlığıyla San paniğe kapılmıştı.Bu ilk seferi değildi elbette ama bir erkekle ilk seferiydi.Üstelik altında ki kişi hayallerinin ötesinde gördüğü Wooyoung'du.Onu incitmek isteyeceği son şey bile olamazdı.

Elinden destek alarak şaşkın gözlerle Wooyoung'un yüzüne baktı. Gözleri kapalıydı ve başı geride,ağzı da açıktı.Çok acı çekiyor gibi durmasa da San'nın beyni allak bullaktı.

"Lütfen.. hareket et."

San, şaşırmış ama istediği tepkinin bu olduğunu anlayınca,dediğini yaparak gel-gitlerine başlamıştı. Bir süre sonra odayı ikislinin de inlemeleri sarmıştı.

San, elini Wooyoung'un aletini atmış ve kavrayarak çekmeye başlamıştı. Wooyoung artık aldığı zevkle kalçasını istekle kaldırmış, San'a biraz daha yardımcı olmuştu. İkisi de başını aldıkları zevk sebebiyle geriye atmıştı.

Wooyoung'un zevk çığlıkları yükselmiş ve kasılarak kendini serbest bırakmıştı. Resmen bulutların üzerinde gezinen San da ulaştığı sonla sertçe kendini Wooyoung'a ittirmiş ve sonra da yorgunlukla üzerine düşmüştü.

San'ın düzensiz nefesleri Wooyoung'un çıplak omzuna çarpıyordu. Wooyoung, kollarını San'ın sırtına çıkartarak saçlarını okşamış ve nefes nefese bir şekilde kıkırdamıştı.
Üzerindeki tatlı yorgunluk ona çok iyi hissettiriyordu.

San ise yorgunca,sadece başını kaldırarak asla doymayacakmış gibi hissettiği dudakları uzun uzun öpmüş ve o da kıkırdamıştı.Üzerinde ki yorgunluk onun Wooyoung'a daha da sarılmasını sağlamıştı.

Wooyoung'un nefesleri düzenlenirken San'nın saçlarını iyice okşamış ve yorganı üzerlerine kapatmıştı.San'nın bulduğu huzurla gözleri kapanırken,defalarca Wooyoung'un vücudunu öpmüş derin bir nefes alarak fısıldamıştı.

"Sana aşık oluyorum Jung Wooyoung."

EVET EVET LİNÇLEMEYİN BİLİYORUM ASLA BÖLÜM ATMADIM EN GÜZEL YERİNDE KESTİM AMA BİR SORUN NEDEN ?

Çünkü bir smut yazmayı beceremedim.Şükür ki bu aptallığımı gören Betül benim yerime yazdı ben de ufak ufak eklemeler yaptım.Umarım beğenirsiniz bakalım.

jenny | woosanWhere stories live. Discover now