~ Kehribar Gözler~

107 9 3
                                    

Günler öncesi;

Ayşe omuzunu şakacı bir tavırla omuzuma çarptı ve alaylı bir sesle konuştu. " Sana birşey diyeyim mi? Sende şu kadarcık akıl kalmamış" bunu söylerken baş ve işaret parmağını birbirine yaklaştırıp küçük bir boşluk oluşturdu. " Etrafına bir bak! Neredeyse köyün tüm oğlanları senin peşinde ama sen tutturmuşsun bir rüya, saçma sapan hayaller peşindesin. Bırak kızım artık şu rüya meselesini. Bak demedi deme sonunda düşünmekten kafayı yiyeceksin. Hem aklı başında hangi insan rüyasında gördüğü bir adamı, ah pardon rüyasında gördüğü  kehribar gözlü bir adamı bekler ki... Saçma... Rüyalar gerçek olsaydı ohooo... Ben her gün rüyamda neler görüyorum.  Allah hakkı için sen söyle Gülseren akıl işi mi bu yaptığı?"

Gülseren ona bıkkın bir bakış attı ve sinirle söylendi. " Rahat bırak şu kızı Ayşe. Sen böyle şeylere inanmıyor olabilirsin ama o inanıyor. Birilerinin düşüncelerine saygı duymayı ne vakit öğreneceksin. Hem ben de inanıyorum. Bu rüyaların muhakkak bir anlamı vardır. Rahmetli nenem hep ne derdi biliyor musun? ' Allah nasip etmeyeceği şeyi hayal ettirmez kızım. Sen hayal etmekten vazgeçme. Nasibinse er ya da geç gelir seni bulur'
Yani Ayşecik Allah bu kıza her gece aynı rüyayı gösteriyorsa bunda bir hikmet vardır." Ardından şefkat dolu bakışlarını bana çevirdi ve elini elimin üstüne koyup " rüyaların hayır, hayallerin gerçek olsun kuzum" dedi. Ona minnetle gülümsedim. " Amin canım amin. Teşekkür ederim. Sen de olmasan..." Dediğimde Ayşe oturduğu yerden öfkeyle kalkıp " ne haliniz varsa görün. Sizi düşünen de kabahat." Diyerek ayaklarını yere vura vura çalılıkların arasında gözden kayboldu.  Ardından hüzünlü gözlerle bakarken Gülseren elini omuzuma dokundurup " aldırma sen ona. Bugün Hakan'la buluşamadı ya kime sataşacağını bilmiyor" dedi. Bakışlarımı suyun içindeki ayaklarıma çevirdim. " Belki de  haklıdır. Belki de gerçekten aklımı yitiriyorumdur. Kim rüyalarında gördüğü bir adamı bekler ki?" Dedim. Sesimdeki kırıklık suyun gölgesine vurdu ve içime huzursuz bir his doldurdu. Şu suya bakarken dâhi o kehribar rengi gözler gözlerimin önüne seriliyordu. Aklım gün boyu o görüntüyle doluydu. Sanki aldığım her solukta onu düşünmek, onu hayal etmek ve onu beklemek için yaratılmıştım. Gündüz düşlerimde gece ise rüyalarımdaydı.  O kehribar gözler adeta ruhumu esir almıştı. Sanki hep vardı. Doğduğumdan beri hep benimleydi de yeni yeni oyun alanıma dahil oluyordu. Bazen gerçekten de Ayşe'nin dediği gibi aklımı kaçırmaktan korktuğum oluyordu doğrusu. Ama Gülseren her seferinde beni içine düşmek üzere olduğum umutsuzluk denizinden çıkarmayı başarıyordu. Tıpkı şimdi de olduğu gibi... " Saçmalama Mihri. Sen o kırık kafalıya ne bakıyorsun, abuk subuk konuşuyor işte. Hem biliyorsun o hiçbir zaman bizim gibi olmadı" omuzlarını silktiğinde gülümsedim. Haklıydı. Ayşe bizim gibi değildi. Hayal kurmayı pek sevmezdi. Ona göre hayal kurmak vakit kaybından başka birşey değildi. Hatta bizi çoğu zaman hayalperest olmakla suçlar ve bununla uzun uzun alay ederdi. Oysa ben hayaller olmadan yaşamanın bir anlamı olmadığını düşünüyordum. İnsanı ayakta tutan hayalleri değil miydi?

" Hadi kalkalım artık. Gecikirsem annem yine üç gün söylenir." Gülseren'in sesi ile kendimi toparladım ve hızlıca ayaklandım. Burası bizim gizli yerimizdi. Köyün biraz dışında ki küçük dere kenarı ara sıra işlerden kaçıp, kafa dinlemek isteyen biz kızlar için fazlasıyla idealdi. Haftada en az bir defa mutlaka buraya uğrar, saatlerce aylak aylak sohbet ederdik. Bazen geçmişten dem vurur, bazen de geleceğe dair hayaller kurardık. Tâbi bu esnada Ayşe bize katılmaz, kurduğumuz hayalleri çocukça bulduğunu söyleyip bizimle alay ederdi. Ve Gülseren hiç altta kalmaz her defasında onu susturmanın bir yolunu bulurdu.

🌼

Eve yaklaştığımızda nenemin bahçe kapısının önünde elleri belinde bir sağa sola bakındığını görünce alt dudağımı tedirgince ısırdım. " Yandım Gülseren. Baksana Hafize sultan elleri bele koymuş yine. Bu defa kesin köteği yiyeceğim." Gülseren fısıltıma karşılık  tebessüm ederek yüzüme baktı ve aynı şekilde fısıltı ile konuştu. " Merak etme. Kıyamaz o sana"

KIR PAPATYASIΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα