''I JUST WANT HARRY.''

150 12 1
                                    

MERHABA ARKADAŞLAR. SINAVLARIM DOLAYISIYLA YB EKLEYEMEDİM. BEKLETTİM. BU BÖLÜME EKLEYECEĞİM ŞARKIYI DANS SIRASINDA AÇARSANIZ SEVİNİRİM. İYİ OKUMALAR.X

''Teşekkürler. '' deyip garsonun en az yirmi dakikadır bana almam için ısrar ettiği viskiyi aldım. Alkol almamam gerekiyordu. Yoksa kafayı tamamen dağıtacaktım.

 Kylie diye bir kızın partisindeydik. Bu kızı birkaç kere bizim bölümümüzde görmüştüm. Biraz egoist tavırları vardı, ama yine de iyi kızdı. Evi babasının muhteşem derecede büyük olan evinde - daha doğrusu malikhanesinde ah tanrım Malik dedim!- yapmıştı. Herkes podyumdaymış gibi yürüyordu ve bu çok sinir bozucuydu.

''Cassie? ''

''Ihm? ''

''Şuradaki çocuğu görüyor musun? ''

''Kim? ''

Bardağın ucuyla gösterdiği tarafa baktım. Esmer bir çocuğu gösteriyordu.

''Nasıl? ''

''Emma! Ne saçmalıyorsun?''

 ''Kızım ben kendime mi diyorum? Tamam biz de yakışabilirdik ama benim erkek arkadaşım var olmaz. Hem zaten sana bakıyor. ''

''Emma! ''

''Ne var canım? Hadi, git şansını dene. ''

Gözlerimi açarak ona baktım. Ciddi miydi?

''Ciddi olamazsın.'' Kafamı sallayarak önüme döndüm. Skyla bana doğru dönüp gülerek konuştu

''Cassie, bence de şansını dene. '' Skyla ile daha yeni tanışmıştık ama ikimizde onu çok sevmiştik. Aynı bölümde değildik. O İngiliz dil bilimi okuyordu. Ve VS mankenlerine taş çıkartacak derecede güzel bir fiziği vardı!

''Eveet! Skyla da benden. İkiye birsin Cassie. ''

''Siz benim başıma bela mısınız? ''

Tabii ki de onun yanına falan gitmeyecektim.

''Tamam Cassie, gitme. '' Suratını asıp viskisinden bir yudum aldı.

Oflayarak önüme döndüm. Çok fazla sıkılmıştım. ''Artık gidebilir miyiz? ''

Cevap gelmeyince kafamı çevirdim. ''Emma nerede? '' Korkuyla Skyla'ya sormuştum. Evet korkuyordum çünkü ne yapacağı belli olmuyordu. Skyla yüz ifademi komik bulmuş olacak ki gülerek çenesinin ucuyla Emma'nın olduğu yeri gösterdi.

Tabiki de yeni bir oğlanla konuşuyordu!

''Bu kız ne yapmaya çalışıyor? ''

Skyla bilmiyorum dercesine kafasını salladı. Önüme döndüğümde arkamda bir ses işittim. ''Hey! ''

Lucas bana doğru geliyordu. ''Hey! '' Yapmacık bir şekilde gülümsedim. Hiç havamda değildim. Parti zaten sıkıcıydı. Saçma şarkılar çalan DJ, ortada dans etmeye çalışan -ah daha doğrusu bir yerlerini erkeklere göstermeye çalışan- aptallar, ve abuk subuk şeyler getiren garsonlar vardı. Tamam partilere gitmiyorum da, bir partinin böyle olmayacağını da biliyorum!

''Nasıl oldun? ''

''Derken? '' Kaşlarımı anlamadım dercesine kaldırdım.

''Sabah, şe-''

O konuyu hatırlamasak?

''Ah, iyiyim teşekkürler. Ve sanırım sana bir teşekkür borcum var. ''

''Ne için? '' Anlamamış gibi yapıyordu ve bu çok sinir bozucuydu.

Bu çocuğa karşı negatif enerjim olmalıydı.

Messed Up WorldUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum