♡ 2 ♡

1.4K 96 70
                                    

Daha demin yerinde olmayan Malfoy'un sıcak nefesini ensemde hissetmemle eş zamanlı olarak, gür sesi kulaklarıma ulaşmıştı.

"Fazla sinirli görünüyorsun, Potter."

Gözlerim yuvalarından fırlamak istercesine kocaman olduğunda, ellerimi masaya vurarak kalktım ve dibime sokulmuş olan Malfoy'u sertçe ittirdim. Daha okul yılının ilk gününden sinirden köpürmeme neden olan bu çocukla tüm yılı nasıl aynı odada kalarak geçirebilirdim ki?

Elleri ceplerinde olan Malfoy yakasını düzelterek duruşunu dikleştirdi. Yarım ağız bir gülümseme bahşeden çocuk "Tüm yıl boyunca sinirden ve bana karşı kaybetmekten öfkelendiğini görmek emin ol ki bana sonsuz bir zevk bahşedecek, Potter." dediğinde sadece daha da çok sinirlenmeme sebep olmuştu.

"Bir yerden verince bir yerden alıyorlar işte. Yanlış hatırlamıyorsam bana karşı başlattığın bu rekabette bana karşı kaybeden hep sendin."

Tabi ki de hep kaybeden o değildi ama konumuz bu değildi.

Slytherinler ile aramızda olan yılın bu ilk tartışması, salona giren Dumbledore ile son bulmuştu. Sinirle soluyarak yerime oturduğumda, Malfoy sanki bana inat yaparcasına tam da arkama denk gelecek şekilde oturmuştu yemek masasına. Tüm yemek boyunca atışan iki bina kahvaltının son bulmasıyla beraber ayrılırken, Slytherin ve Gryffindor ortak dersi olan iksir dersinde tekrardan bir araya gelmiştik. Lanet olsundu ki bu derse Severus Snape'in girmesi, bizim için bir felaketti. Ders boyunca bana zor sorular sorarak sürekli Gryffindordan puan kırmıştı. Daha okula yeni başlamıştık ama şimdiden diğer binalar ile aramıza bir sürü fark girmişti. Neyse ki günün diğer derslerinde skor yine hemen hemen eşit olmuştu. İstemeyerek de olsa Hermonie ve Ron ile vedalaşarak odama doğru gitmeye başladım.

Geçen senenin sonunda Hermonie ve Ron ile birlikte, okul kuruluna bir öneri sunmuştuk. Binaların yatakhanelerini kullanmak yerine, binalar arası bağları güçlendirmek amacıyla herkesin, kendi binasından farklı bir binadan olan birisiyle aynı odayı paylaşabileceğini söylemiştik ve bu çok hoşlarına gitmişti. Bunu yaparken çok iyi düşüncelerle yapmış olsam da, şuan keşke yapmasaydım diyordum. Nerden bilebilirdim ki Malfoy ile aynı odaya denk gelecek kadar şanssız olacağımı?

Çaresizlikle inleyerek ayaklarımı yere vurdum. "Lanet olasıca asilzade hep sinirimi bozuyor."

"Sanırım kulaklarım çınladı. Ah, Potter benden bahsediyormuş meğerse."

Duvara yaslanmış Malfoy, sırtını duvardan ayırarak önümde durduğunda gözlerimi devirdim. "Evet, sen ve sonu gelmez aptallıklarını anımsamak istedim. Malum çevremde senin gibi beyin yaşı geride kalmış başka insan olmayınca insan özlüyor."

"Her zaman ki gibi çok şakacısın. Bana karşı bu samimiyetin gözlerimi dolduruyor." Alay eden yüzüne bir kez daha göz devirerek yanından geçtim ve odamızın şifresini girerek, açılan kapıdan içeri girdim. Arkamdan geldiğini, adım seslerinden anlamak mümkündü. Varlığını gözler önüne sermek istercesine sert ve toktu attığı adımlar.

Oda bembeyazdı, bu seneye kadar Gryffindor renklerine boğulmuş odamda kalmaya alışık olduğum için bu durum biraz garibime gitmişti. Sanırım alışmam bir hayli zor olacaktı.

Cam kenarında ki yatağa doğru gittiğim sırada kendini o yatağa adeta fırlatmasıyla gözlerim kocaman oldu. "Orayı ben alacaktım Draco Malfoy!"

Ellerini başının altına koymuş pis pis gülümseyen Malfoy, bunun üzerine yüzüme bakarken "Draco?" diye sordu. "Arkadaş mıyız da bana Draco diyorsun, Potter? Birine adıyla seslenebilmen için onunla arkadaş olman gerekir."

Dişlerimi sıkarak "Tanrı korusun Malfoy, dünyada kalan son büyücü olsan bile seninle arkadaş olmam, " dedim gözlerimi kısarak. El mahkum kendimi diğer yatağa bıraktığımda derin bir nefes alarak tavana baktım. Malfoy'un yatağını test etmek adı altında yatağı gıcırdatması sessiz odada duyulan tek sesti. "Bu yatak çok gıcırdıyor, her an kırılacak gibi."

Onu dinlemeyerek gözlerimi kapadığım sırada üzerime çöken ağırlıkla acıyla adeta böğürerek üstüme zıplamış olan Malfoy'a vurdum refleksle. "Öküz yavaş olsana bir yerimi kıracaksın."

Şuan ki pozisyonumuz tam olarak şöyleydi; ben sırtüstü uzanıyordum, Malfoy da benim üzerimde sırtüstü uzanıyordu. Yani koca cüssesi ile iç organlarımı yerle bir etmişti. Evet, burada ölecektim. Açıkçası Malfoy'un beni ezmesiyle öleceğimi hiç düşünmezdim.

"Bu yatağı paylaşsak mı acaba? Benim ki çok kötü."

Üzerimde ki Malfoy'u yana ittirerek nefes aldığımda "Yatağının yeni olduğu için gıcırdaması gayet normal ve o yatakta sadece uyuyacaksın. Nasıl kırılabilir ki? O nedenle şimdi yatağımdan defol," diyerek itmeye çalıştım ama yerinden bir santimetre bile kıpırdamıyordu. Aniden bana dönerek göz kırptığında, "İstersen beraber kırabiliriz," dedi fakat ben, anlamamanın verdiği şapşallıkla aval aval ona bakmakla yetindim. "Neden yatağını kırmana yardım edeyim ki?"

Ciddi olup olmadığımı anlamak istercesine yüzüme baktığında ciddi olduğumu anlayarak "Merlin'in sakalı aşkına!" dedi abartılı bir hayretle. "Bu kadar saf bir büyücü kalmış mı ya? Benim niye haberim yok?"

Benimle dalga geçmesi ile kaşlarımı çatarak sertçe omzuna vurdum ve "Kes yılan," dedim. "Senin gibi yüce asilzade soyundan gelmekte olan yılan Malfoy'un benim gibi sıradan bir büyücü ile alakalı birşey bilmemesine pek şaşmamalı."

Gözlerini deviren Malfoy'un burdan gitmeyeceğini anladığımda söylenerek diğer yatağa gitmek üzere kalktım fakat aniden kolumdan tutarak kendine çektiğinde üzerine düşerek, yatağa gitmeyi başaramadım.

Malfoy ile yüzlerimiz arasında sadece birkaç santimetre varken adeta dumura uğramıştım. Kocaman açılmış gözlerle, az ötemde ki kararlı gri gözlere bakarken, kafamı tutarak sertçe göğsüne yatırdı. "Sadece burada uyu."

Kalkmaya çalışsam buna engel olmuştu. Ondan birçok konuda iyi olabilirdim fakat benden daha güçlü olduğu su götürmez bir gerçekti. Direnmeyerek öylece yattım. O kadar şaşkındım ki karşı koymayı bırakın, göğsünden kafamı biraz bile olsun kaldıramadım.

Kulağımın altında ki bedenden duyduğum kalp atışları ile sese odaklandım.

Kalbi niye bu kadar hızlı atıyordu?

"Malfoy?"

"Hmm?"

Kafamı hafifçe kaldırarak biçimli çenesine baktım. "Neden kalbin bu kadar hızlı atıyor?"

Malfoy kafamı aniden ittirdiğinde dengemi kaybederek yataktan aşağıya düşmüştüm. "Malfoy!"

Kafamı ovarak ona baktığımda istifini bozmadan "Nefret ettiğim birisiyle yan yana uyurken kalbimin huzurla dolmasını mı bekliyordun?" dediğinde ayağa kalkarak işaret parmağımı ona doğru savuşturdum. "Hey hey hey! Beni zorla yanına yatıran sensin, bana suç bileme boşuna."

"Sadece senin sinir oluşuna yakından şahit olmak ve horlamalarını dinleyip yarın seninle alay etmek için yanına yattım Potter. Sen ne sandın?"

"Birşey sanmadım."

"Aa, öyle mi?"

Kaşlarını kaldırarak kendi kendine düşündü. "Neyse, sana iyi geceler Potter. Uyumam lazım."

İyi.. Geceler?

Malfoy bana iyi geceler mi demişti?

Legend Of The Impossibility ~ drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin