♡ 10 ♡

664 51 17
                                    


Dracoyla 'o gece' yaşadığımız şey üzerine hiç konuşmamıştık. Beni ittirmek yerine saniyesinde karşılık vermesine rağmen benimle konuşmuyordu. Pek belli etmesemde, bu tavrı beni düşündüğümden daha fazla üzüyordu.

'Düşman' olarak belirlediğim ve bir zamanlar karşı saflarda yer alarak savaştığım çocuğu öpmüştüm. Bu tahmin edilemez bir şeydi, hâliyle kendi içimde yaşadığım ani duygular kafamı ve kalbimi oldukça zorluyordu. Pişman olmak ve Draco'un pişman olmasına neden olmak isteyeceğim son şeydi. Bu nedenle ona tavır almak yerine beni kendi başıma bıraktığı bu zaman diliminde yaşanan tüm bu olayları derinlemesine düşünmeye adamıştım kendimi.

Yatağımda oturarak Hogwarts'ın eşsiz manzarasını seyrederken, kapının açılmasıyla gözlerimi odanın diğer ucuna doğru çevirdim. İçeri giren Draco, "Merhaba" diyerek kısa bir selam verdiğinde aynı şekilde karşılık verdim.

"Merhaba."

Omzundaki çantasını kapının çaprazında kalan masaya bırakıp ceketini çıkardığı zamana kadar bedenini göz hapsine almıştım. Bunu çok umursamıyor olacak ki bir şey demeden banyoya girdi. Derin bir nefes alarak ayaklarımı yataktan aşağı sarkıttım.

Birkaç dakika sonra banyodan üzerini değiştirmiş bir şekilde çıkıp, karşı yatağa kendini attığında yüzüne bakmaya devam ediyordum fakat pekte oralı değildi.

Sanırım ondan hoşlanıyordum.

Ya da en basiti oldukça beğeniyordum.

Yine de ona karşı birşeyler hissettiğim pekâlâ açıktı. Fakat birden onu sevmem ya da ona aşık olmam mümkün değildi. Gelecek zamanda, duruma göre hissettiğim duyguların durumu da değişebilirdi.

Muggle Dünya'sında doğmuş ve insanlardan uzak büyümüş biri olarak daha önce herhangi bir insana karşı birşey hissetmemiştim. Hogwarts'a geldiğimde ise bu işlerle uğraşamayacak kadar başım beladaydı. Bu nedenle kendimi asla birşeyle ya da bir tiple sınırlamamıştım. Bana göre bir insan herkesi sevebilirdi. Karşısındaki kişinin cinsiyetinden ziyade kendisi ise aşık olduğumuz, bu kişi pekâlâ hemcinsimiz de olabilirdi. En azından benim görüşüm bu yöndeydi.

Draco ise değişik duygular hissetmemi sağlayan ilk kişiydi. Biraz trajikomik bir durumdu fakat geçmişte yaşadığımız şeyler aramızda birşeyler olmasına engel olmamalıydı. Bir zamanlar nefret ettiğim kişiye belki de ileride sırılsıklam aşık olabilirdim. Ne de olsa kalp cidden gizemli bir varlıktı ve insanın kendi kalbini yönetmesi mantıklı olacak iş değildi. Dediğim gibi, geçmişi silip atamazdık ama geçmişte takılıp kalmakta doğru değildi. Bu nedenle herşeyi akışına bırakmak en iyi yol gibiydi. Çünkü böyle bir durumda ne yapmamız gerektiğini biz de tam olarak bilmiyorduk.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 16, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Legend Of The Impossibility ~ drarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin