Havlu, Bölüm 2

463 6 0
                                    

Yüksek bir sesle yerimden sıçradım. Gülüşmeler ve uğultulu sesler arasından ,

‘Bu dersten kalacaksın bak, benden demesi’

Nil’in sesi ayılmama yardımcı olurken, derin bir uyku çekmenin verdiği rahatlıkla doğrularak, ellerimi omzumda birleştirip, bir kızdan beklenmeyecek şekilde esnedim. Sınıfta sadece Nil ve ben kalmıştık, ta ki nöbetçi öğrenci gelene kadar. Nöbetçi kız, kapının köşesine yaslanıp ‘Kumsal, Burak hoca seni çağırıyor, spor salonunda bekliyor.’

Okulun voleybol takımındaydım ,bu yüzden Burak hoca beni sık sık antrenmanlara çağırırdı. Sıradan, uykulu bir şekilde kalkarken Nil’e görüşürüz anlamında işaret edip sınıftan çıktım ve spor salonuna indim. Burak hoca file direğine yaslanmış, elindeki dosyaya bir şeyler karalarken, gözü bana ilişti.

‘Gel Kumsal.’

 Yanına doğru yürümeye başladığımda soyunma odasından gelen aşırı dozdaki kız kahkahalarını duyabiliyordum. Burak hocanın yanına geldiğimde, ‘İkinci sınıflardan kız erkek karma grup oluşturduk fakat bir kız öğrenci rahatsızlığından dolayı antrenmanlara katılamayacak, senide geçici olarak listeye yazıyorum. Ne diyorsun?’

Bu sevindirici bir haberdi ,geçici olsa da ikinci sınıflarla oynayabilmek herkesin isteyeceği bir şey nede olsa. Başımı sevinçle onaylar şekilde sallayınca, Burak hoca da memnun olmuş gibi gülümsedi. ‘On dakika sonra başlıyoruz, hazırlan istersen’

Başımı yine onaylar bir şekilde salladım. Soyunma odasına doğru ilerlerken ,hazırlanan ikici sınıf kızları odadan gülerek çıkıyordu. Odaya geldiğimde benden başka kimse yoktu. Dolabımı açıp, şort ve tişörtümü giydim. Salona geldiğimde herkes yerini almıştı. Burak hocanın yanına geldiğimde, beni kolunun altına alıp, ‘Arkadaşlar! Gizem’in rahatsızlığından dolayı , onun yerine Kumsal çalışmalara katılacak.’

Burak hocanın konuşması daha bitmeden, sahadan bir kız bana yerimi gösterdi. Yerime geçerken birkaç kişi bana kendini tanıttı. Hepsine sıcak gülüşler atarken , gözüme uzun boylu biri takılınca dikkatle ona baktım ve kendi kendime mırıldanırken, bana dönüp göz kırpmasıyla birlikte, yüksek bir ses duyuldu ve maç başladı. Ben hala şokun etkisindeydim, ta ki kafama şiddetle çarpan topa kadar. Küçük kahkahalar salonda yankılanırken, bende güldüm ve topu alarak tekrar maça döndüm. Maç sırasında her ne kadar şaşkın olsam da, güzel kurtarışlar, yumuşatmalar ve sayılar alarak ,maçı güzel bir şekilde bitirdim. Karşı takımı üç sayı farkla yendiğimiz için, bizim takımdakiler küçük bir halka oluşturarak bir şeyler söylemeye başladıklarında, ben halkanın dışındaydım ta ki bir el beni halkaya doğru çekene kadar. Her ne kadar uyum sağlayamasam dayak uydurduğumu düşünüyorum. Herkes  soyunma odalarına doğru yürümeye başladığında , Burak hocanın yanına gittim. ‘Gayet başarılıydın Kumsal’

Tebessüm ederek ,

‘Sağ olun ‘  Burak hocanın telefonu çalınca, telefonu cebinden çıkarıp bana, ‘Terin kurumasın üstüne değiştir’

Onaylar şekilde başımı salladım ve soyunma odasına doğru yürürken , herkes üstünü değiştirmiş çıkıyordu. Odaya girdiğimde yine tek ben vardım. Dolabımı açıp, boynuma bir havlu attım ve kıyafetlerimi elime alacaktım ki , biri boynumdan havluyu çekti.

Arkamı döndüğümde, fazlasıyla şaşırmıştım. Bu Rüzgar dı.

Yani Nil’in dediğine göre adı Rüzgar dı. ‘Ne yaptığını sanıyorsun sen ?’

HÖDÜKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin