"Chan hyung, Jeongin'i kabul etmiş!"

"Ne? Bekle, nE!"

"Şaka yapıyorsan-"

"Şaka değil!" dedi Jisung. Hem gülüyor, hem de sessiz olmaya çalışıyordu.

"İki poşetle çıkarken gördüm onu. Haru hyung'un eşyalarını eski eşyaların arasında kaldırıyordu. Nedenini sordum. Artık Jeonginle kalacağını ve odada onların olmasının Jeongin'i rahatsız edeceğini söyledi! Yani oldu bu iş!"

"Ah Jeongin, platonik kekim artık mutlu olsun."

Seungmin uykulu bir şekilde gülerek söylenmişti. Jeongin'i üzgünken görmekten hepsi nefret ediyordu çünkü o içinde biraz bile kötülük taşımayan masum biriydi. Üzülmeyi asla haketmiyordu.

"Jeongin'e baskına mı gitsek?"

Beşi birden çocuğun odasına daldığında, Jeongin şaşırarak bakmıştı.

"Öğrendiniz mi?" diyerek gülmüştü çocuk. Çünkü hepsi psikolojik olarak sorunları varmış gibi gülümseyerek bakıyorlardı.

"Nasıl hissediyorsun?"

Jeongin'i oturtarak sorup etrafında toplandıklarında çocuk bileğini göstermişti.

"Yara izi kayboldu, Chan hyung'un rakamı koyulaşıyor."

"Sevindim senin adına." Seungmin, fazla yorgun hissettiğinden sadece gülümsemiş çocuğun saçlarını okşadığında Hyunjin onun elini tutarak kendi saçlarına koymuştu.

"İlgi istiyorum." demişti yüzünü ona yaklaştırıp dudaklarını öne çıkartırken.

"Çok uykum var Jinnie." Seungmin onun saçlarını severken söylemiş, sonrasında Jeongin hepsini uyuyacağı bahanesi ile kovmuştu.

Herkes biliyordu ki, bütün gece sessiz sevinç çığlıkları atarak dolaşacaktı odada.

"Mutluyum." demişti telefonundan Chan ile çekildiği bir fotoğrafa bakarak.

____

Ertesi gün Changbin ve Jeongin hastaneye gitmek için erkenden uyanmıştı. Chan da erken uyanırdı, bu yüzden o da kalkmıştı.

"Günaydın Chan hyung."

"Günaydın Jeonginie."

Jeongin sabah erkenden uyanıp kahvaltı hazırlamıştı, fazla enerjik hissediyordu.

Kendisi çoktan yediğinden, gözleri yarı kapalı yemek yiyen Chan'ı izledi. Yemek yeme çabaları çok komikti.

"Ben önden çıkıyorum." Changbin masadan kalkarak bir süre sonra evden çıktığında, Jeongin hazırlanmaya gitti.

"Hyung beni bırakır mısın, istemiyorsan Minho hyung'u uyandırabilirim."

"Ben bırakırım, bekle beş dakika."

mirror ✔Where stories live. Discover now