54

2K 278 434
                                    

54

Saat sabah sekize gelirken, Jeongin bileğindeki güçlü sızı ile uykusunu bölmüştü. Bunu pek önemsememeye çalışsa da tüm koluna yayıldığında gözlerini açması ile bileğinin kanadığını ve çarşafın kırmızı olduğunu görmesi ile korkmuş, bağırdığında Chan gözlerini açmıştı.

"Jeongin ne oluyo- Bekle, bileğine ne oldu?"

Chan, çocuğun bileğini farkettiğinde gözleri kocaman açılırken, odaya sesleri duyan Changbin ve Felix girmişti.

"Hyung ne oluyor?"

Jeongin dolan gözleriyle bileğini gösterdiğinde, hepsi Changbin'e bakmıştı.

"Hadi ama, daha yeni uyandım, bunun nasıl olduğunu anlatmamı beklemeyin."

Changbin, ondan bir kez daha açıklama isteyeceklerini bildiğinden Felix'in elinden tutarak odalarına geri götürmüş, kendiyle birlikte onu da yatağa sokmuştu.

"Jeongin'in yardıma ihtiyacı olabilir-"

"Beş kişi daha var içeride, biraz da onlar düşünsün."

Felix'i sıkıca sararak yattığında, çocuk onun fazlasıyla uykulu hallerine gülmüştü. Saat daha erkendi.

O sırada, Chan'ın odasında sadece ikisi kaldığında diğerleri daha uyanmamış olmalıydı ki başka çıkan olmamıştı.

Jeongin, bileği kanadıkça daha çok ağlamaya başladığında, Chan elini onun yanağına koyarak gözyaşlarını sildi.

"Korktuğunu biliyorum ama sakin olmalısın İnnie, bileğini temizleyip saralım."

"Kanaması durdu sanırım." demişti çocuk gözyaşlarının arasından. Tekrar gözyaşlarını silmiş ve ayağa kalkmıştı. Chan, Jeongin'in odasından çantayı almış, yarayı hızlıca sarmışlardı.

"Merak etme, geçecek. Sen salona geç, ben yatağı temizleyeyim."

Bir saat kadar sonra hepsi uyandığında, basit bir yaralanma olarak düşündüklerinden Jeongin'in bileği konu olmasa da, yemek yerken tekrardan bileğine yayılan acı hepsini korkutmuştu.

Jeongin fazlasıyla canı acıyor gibi gözüktüğünde, sormak zorunda kalmışlardı.

"Sabah da böyle uyanmıştı, önemli olmayacağını düşündük ama.. ah.. neler oluyor cidden? Minwoo ve Yunwoo'nun oyunu mu bu da?"

"Hayır, onları atlatalı çok oluyor. Bileğini açıp bakalım."

Hepsi masadan kalmış, salona gittiklerinde Jeongin'in bileğindeki sargıyı açmışlardı.

"İnce bir kesik gibi? Yatağında cam kırığı gibi bir şey mi vardı acaba? Geçen hafta bardak kırmıştınız."

"Ben dün Chan hyung'la uyudum, kendi yatağımda değildim."

"Bekle.. Neden Chan hyungla uyudunuz?"

"Neden öyle bakıyorsunuz? Jeongin'i almaya gitmiştim, daha sonra bunun sorun olmayacağını düşündük ve uyuduk. Hadi ama, aklınızdan neler geçiyor?"

mirror ✔Where stories live. Discover now