BÖLÜM 12 •Yaklaşan Tehlike•

Start from the beginning
                                    

O davetin üzerinden bir hafta geçmişti. Tam 1 HAFTA!

Bu süreçte Victor ne umduğum gibi arkamdan gelmiş ne de bir mesaj atmıştı. Bir haftadır şirkete de gitmemiştim. Onunla karşılaşacağımı biliyordum ve bunu istemiyordum.

Onun eğlendiği kız haline gelmiştim. Eğlendiği ve benim sıradan diye nitelendirdiğim kızlar...

Bunu nasıl yapmıştım ben?

Buna nasıl izin vermiş, bu yanlışa nasıl göz yummuştum?

Annem ile babam ise o gece geldiklerinde onlardan erken gelip uyuma numarası yaptığım için bir soru sormamıştı. Zaten ertesi günün sabahında büyükbabam aniden kalp krizi geçirdiği için acilen İspanya'ya gitmişlerdi. Ben ise ne zaman geleceklerini bilmiyordum.

Arada sırada annemi arayıp büyükbabamın durumunu sorsam da sürekli stabil olduğunu söylüyordu. Annemin içi rahat olmadığından babam da onu bırakıp gelemiyordu, o yüzden büyükbabamın iyileşmelerini bekliyorlardı.

Koridordan sağa dönünce bir anda ikimizin de bir bedene çarpması ile ayrılmış ve gerilemiştik. Çarpıştığımız kişi düşürdüğü dosyayı almak için eğilince Charlotte, ''Önüne baksana be.'' deyince adam dosyayı aldı ve kalkarken yavaşça başını kaldırıp bize baktı.

''Kusura bakmayın, biraz acelem vardı da.''

''Asıl siz kusura bakm...Conner?'' karşımda davet gecesinde tanıştığım adamı görünce şaşırmıştım. Onun burada ne işi vardı ki?

''Adei? '' Gülümsediğinde yine yanaklarında belediye çukurları oluşurken gözlerim oraya kaydı. Ah bir insana gamze bu kadar yakışamazdı, değil mi?

''Nasılsın?''

''İyiyim,'' dudağına baktığımda kenarının çoktan kabuk bağladığını gördüm. ''Kabuk bağlamış bile.'' dedim dudağını gösterip. Parmağını dudağının kenarındaki kabuk bağlamış götürdü.

''Başta yakışıklılığımı zedelese de bir süre sonra farklı bir hava kattı. İnsanlar daha da çekici olduğumu söylemeye başladı.'' deyince gülümsememe engel olamadım. Ben gülümseyince o da gülümsemişti.

Tuhaf birisiydi.

Gülünce hem gözleri kısılıyor hemde yanaklarının içine çökmesini sağlayan gamzeleri vardı. Boyu uzundu,1.90'dan aşağı olamazdı. Altına gri bir pantolon ve üstüne de mor-mavi desenli bir gömlek giymişti. Gömleğin üstten ilk üç düğmesi açıktı ve kollarını dirseğine kadar kıvırmıştı. Geniş omuzları vardı ve karamel rengindeki saçlarını geriye doğru yatırmıştı. Yakışıklı birisiydi. Yolda gördüğünüzde dönüp dönüp tekrar bakacağınız bir tipe sahipti.

Bir anda belimde hissettiğim acı ile yana doğru kıvrılmak zorunda kalmıştım. Charlotte belimi cimciklemişti. Ona 'ne yapıyorsun?' bakışı atınca kaş göz işareti yapmıştı ama ben ne demek istediğini anlamamıştım. O da anlamadığımı anlamış ve gözlerini devirerek Conner'a dönmüş ve elini uzatarak ''Ryn'in bizi pek tanıştırmaya niyeti yok. Charlotte ben, Aderyn'in en yakın arkadaşıyım.'' demişti dişlerini gösterip gülerken.

Conner'da Charlotte'un uzattığı elini sıkmış ve onun yaptığı gibi gülümsemişti. ''Conner.''

''Ryn bu kadar yakışıklı arkadaşı olduğundan hiç bahsetmemişti.'' dedi Charlotte gözlerini kırpıştırarak.

Bir dakika.

O kur mu yapıyordu yoksa bana mı öyle geliyordu?

Conner ellerini havaya kaldırdı ve ''Lütfen...egomu okşuyorsunuz hanımefendi.'' dedi tekrardan gülümseyerek.

BENİM KÜÇÜK KADINIM (+18)Where stories live. Discover now