BÖLÜM 2 •Seçimler Ve Sonuçlar•

206K 2.8K 936
                                    

Bölümü düzenlediğim için tüm satır aralarındaki yorumlar gitti, o yüzden okurken satır aralarına yorum yapmayı unutmayın 💜


Zaman, durgundu. Hiç hareket etmeden yerinde duruyor, sayıklıyordu adeta. Bir bebeğin atmaya çalıştığı ilk adımları gibiydi, çaba gösteriyor fakat hiç sonuç alamıyordu. 

Ve ben bu durumdan nefret ediyordum.

-*-

1.GÜN ÖNCE

''Charl, şunu biraz daha hızlı sürer misin acaba?'' dedim arabayı 60 ile süren Charlotte'a. ''Offf başım ağrıyor...Ayrıca bu telaş da ne, yetişmen gereken bir yer mi var sanki Ryn?'' diyen Charlotte bir eliyle arabanın direksiyonunu diğer eliyle de başını ovarken çantamı açıp içinden bir ağrı kesici çıkardım ve Charlotte'a uzattım. Son iki haftadır doğru dürüst bir uyku alamadığım için çok sık başım ağrıyordu ve ağrı kesiciyi yanımdan asla eksik etmiyordum.

''Evet Char, yetişmem gereken bir okul ve yetiştirmem gereken bir proje var.'' dedim. Telefonumu çıkartıp saati kontrol ederken ''Ayrıca sana dün o kadar içme demiştim.'' Diye sözlerime devam ettim.

''Ne yapsaydım Ryn? Ben ortama ayak uydurdum sadece.'' Dedi yüzüne bir gülümseme kondurup masum rolüne bürünmeye çalışırken. ''Her neyse Char, eğer beni yarım saat içinde okula götürmezsen sana çektirecek çok güzel işkence yöntemlerim var.'' Dedim ciddi olduğumu göstermek istercesine yüz ifademi ifadesiz tutup.

''Wow. Sakin ol şampiyon, 29 dakika içinde okulda bil kendini.'' Dedi bana dönüp tek gözünü kırparak.

Charlotte hızını arttırıp sürmeye devam ederken bir anda yeşil ışığın kırmızıya dönmesi ile ani fren yapması sonucunda tekerlekler tiz bir çığlık atarken bende camdan dışarıya fırlamadığım için emniyet kemerime teşekkür ediyorum. Charlotte'un ani fren yapması sonucu öne doğru savrulurken aradan çok geçmeden 'tak' diye bir ses sonucu tekrar hafifçe öne doğru savrulmuştum arabayla birlikte. Charlotte inanamaz gözlerle dikiz aynasından arkadaki arabaya bakarken hiç beklemediğim bir anda arabadan indi.

''Sen az önce benim arabama mı çarptın!'' diyerek hasar kontrolü yapmaya gitti. Bu durum çok kötüydü, hem de çok. Charlotte arabasını daha yeni aldırmıştı babasına ve bu hiç kolay olmamıştı. Bende emniyet kemerimi çözüp arabadan indim ve Charlotte'un yanına gittim.

''Bir insan duran arabaya nasıl çarpar, aklım almıyor!'' derken içe göçmüş arka tampona bakıyordu. Arkamızdaki siyah lomborghininin kapısı açıldı ve içinden birisi indi. Bir erkek. Charlotte kollarını bağdaştırıp adama baktı. Adam yanımıza gelirken siyah gözlüklerini çıkartırken ikimize kısa bir bakış attı. Ve sonra elini arabasının ön kaputuna koyup bakarken işaret parmağını bir noktaya bastırıp bize bakmadan ''Arabamı çizmişsiniz.'' Dedi.

Charlotte ile inanmaz gözlerle birbirimize bakarken Charlotte birleştirdiği kollarını çözüp ''Bir dakika bir dakika, sizin arabanızı çizen biziz öyle mi?'' derken biz kelimesinin üzerine vurgu yaparak söylemişti. Adam arkasını dönüp Charlotte'a baktı. ''Evet.'' dedi son derece düz bir sesle. Charlotte'un ağzı bir karış açılırken ''Bize çarpan sizsiniz!'' diye bağırdı. Adamın yüzünde mimik bile oynamazken Charlotte sözlerine devam etti. ''Birde kalkmış arabamı çizmişsiniz diyorsunuz. İnanılır gibi değil gerçekten.''

Adam bir tamponu içe göçmüş arabaya bir Charlotte'a bakarken ''Yeni mi?'' diye sordu arabayı kafasıyla işaret edip. Charlotte göz devirdi ve ''Tabi ki de yeni.'' Dedi.

''Belli.''

''Pardon? Ne dediniz siz?''

Adam sıkkınca bir nefes çekip içine ellerini siyah pantolonunun içine koyarken ''Dedim ki; belli. Ancak bir çaylak yeni aldığı arabayı kullanamaz ve ani fren yapar.'' Demesiyle Charlotte ile benim ağzım sonuna kadar açıldı.

BENİM KÜÇÜK KADINIM (+18)Where stories live. Discover now