49. bölüm

281 28 0
                                    

BH: Yorgun görünüyorsun?

Salonun kapısından ayrılıp yanıma geldi ve koltuğa oturdu.

HR: Üç ay uyuyan ben değilmişim gibi hissediyorum. Üstümde her zaman yorgunluk oluyor muydu?

BH: Hmm... Ara sıra oluyordu.. uyumak ister misin?

Ayağa kalkıp kucağına aldığında büyük gözlerle ona baktım.

HR: Ne yapıyorsun? Mongryong yalnız kalacak?

BH: Mongryong da bu evin bir üyesi ve ona bir şey olmaz. Evimizi iyi tanıyor..

Odaya geldiğimizde beni yatağa bıraktı.

HR: Sen yorgun değil misin?

BH: Hayır..

Kalkıp oturdum.

HR: Yalnız kalmak istemiyorum.

BH: Yalnız değilsin ki.. ben burdayım..

HR: Gidiyor musun?

Telefonu kapatıp cebine koydu.

BH: Gitmeliyim..

Dudaklarımı büzüp nefesimi verdim.

HR: Yalnız kalmayı sevmiyorum..

Masanın üstündeki elimi tuttuğunda ona baktım.

BH: Yalnız değilsin ki.. ben burdayım.. sadece kısa bir sürelik ayrı kalacağız.. yah, bakma öyle..

Masadan kalkıp yanıma geldi.

BH: Akşam tekrar buluşalım mı?

Tekrar gülümsemiştim.

HR: Olur..


BH: He Ran, iyi misin?

Bakışlarımı ona çevirdim.

HR: Bir şeyler hatırladım..

Yaklaşıp dikkatle bana baktı.

BH: Ne hatırladın?

HR: Kafede bir anımızı.. o zaman da bu cümleyi kurmuştun. "Yalnız değilsin, ben burdayım.."

BH: Hmm.. sanırım, hatırladım. İşe gitmem gerekiyordu..

Başımı onaylı anlamda salladım.

BH: Konuyu değiştirme. Uyumalısın..

Omuzlarımdan tutup dikkatlice yatağa uzattıktan sonra yan tarafa geçti.

BH: Uyuyana kadar yanındayım..

HR: Uyandığımda yanımda olacak mısın peki?

Merakla cevap beklerken dudaklarını alnıma bastırdı.

BH: Bir kez seni üzmek gibi aptallık yaptım. İkinci kez aynı şeyi yapmam. Uyandığında da tam karşında olacağım..






Hafıza KaybıWhere stories live. Discover now