29

2.5K 197 215
                                    

ARAS

Zorla getirildiğim barda, bar taburesine oturmuş boş boş içiyordum. Benim dışımdakiler eğlenmelerine bakarken tek başına içki içen bendim.

Yıkıklığım son seviyedeydi şu an.

"Eğlen diye getirdik seni amına koyayım, bırak şu içkileri." Akın'ın söylediği şeyle kendi kendime gülüp, "Eğlenmeye ihtiyacım yok," dedim ve elimden aldığı bardağa uzandım. Bardağı çekiştirirken, "Var, gerizekalı. Buğra için depresyona mı gireceksin?" dedi. Sinirlenerek bardağı hırsla geri ittim ve "Küçümseme sakın onu. Ne yapacağımı ben bilirim," dediğimde kaşları çatışmıştı. Söylenerek yerinden kalktığında kafamı bar masasında yasladım ve öfkemin yatışmasını bekledim.

Son bir haftadır hareketlerim çok tutarsızdı. Kendime ve ona olan sinirimi çevremden çıkarmaya çalışıyordum ve haliyle herkesi kırıyordum. Öte yandan Buğra da beni sinirlendiriyordu ama bana her yazdığında sanki önceki gibiymişiz gibi mutlu oluyordum. Onun sayesinde çift karakterim vardı belki de artık.

Kafamı masadan kaldırıp bizimkilere baktım. Falez ve Gökhan köşede oturmuş etrafı incelerken Akın, Güneş ve Doğu da kendi hallerinde dans ediyorlardı. Biraz daha uzaklara baktığımda, kapıdan içeri giren ve bana doğru yaklaşan kişiyi görmemle yutkundum. Beni nereden bulmuştu amına koyayım?

Saniyeler içinde yanımda bittiğinde tek kaşımı kaldırarak ona baktım ve "Ne işin var burada?" dedim nazik olmayan bir dille. Dışarı doğru bir nefes verip, "Seninle konuşmaya geldim," dedi. Çok komik bir şeymiş gibi güldüm, ironikti.

"Ne konuşacaksın acaba? Ayrıca beni nasıl buldun?"

Ellerini kotuna silerken, "Arat'tan öğrendim yerini," dedi ve yüzüme yaklaştı. "Bunun için konuşmaya geldim," diyerek dudaklarıma yönelirken son anda yakasından tuttum ve uzaklaştırdım yüzünü. Kaşlarımı çatıp, "Mal mısın amına koyayım? Gay bar değil burası istediğin gibi öpemezsin, anında ağzımıza sıçarlar," dedim ve yakasını bıraktım.

Gözlerime bakıp dudaklarını yalarken kolumu tuttu ve "O zaman başka yere gideriz," dedi ve beni peşinden sürükledi. Rastgele giderken barın tuvaletine geldiğimizi gördüm. Kapıyı açıp içeri kontrol ettikten sonra peşinden beni de içeri çekti. Hâlâ kolumu bırakmazken en sondaki kabine soktu ikimizi de. En sonunda konuşmayı akıl ettiğimde, "Ne yapıyorsun sen salak?" deyip kolumu kurtardım ondan.

"İstediğim sensin."

Söylediği şey ile kısa süreliğine afallarken kalbim beni unutmuştu bile. Yutkunup ağzımı açmaya çalıştım. Ne diyeceğimi bile bilmiyordum çünkü doğru düzgün anlamamıştım bile.

"Taşak geçme," söyleyebildiğim tek şey bu olmuştu. Başka ne demem lazımdı bilmiyordum, belki de alkol yüzünden böyle olmuştum.

Elini yanağıma koyarken, "Ciddiyim, Aras ama-" En sonunda sözünü kesip hakim olmaya çalıştığım sinirlerimi bıraktım ve üstüne yürüdüm küçük kabinde.

"Hâlâ ama mı diyorsun sen? Ne aması amına koyayım ne? Evet veya hayır demek gibi kolay bu da ama sen benimle oynamayı seçiyorsun! Beni istediğin yok senin, sadece can sıkıntını benimle gideriyorsun."

En sonunda duvar ile aramda kaldığında gözlerini gözlerime sabitleyip, "Oynamıyorum seninle, istiyorum seni ama olmaz işte. Elimi koluma sallaya sallaya sana gelemem," dediğinde sinirle bir kahkaha attım ve "Öyle mi? Neymiş olmayan şey peki?" dediğimde sustu. Ardından başka bir soru yönlendirdim ona. "Hoşlanıyor musun benden?"

Yine sessiz kaldı ama hemen konuşmadım, zaman tanıdım ona. Birkaç saniye arkama baktıktan sonra tekrar gözlerime odaklandı. "Hayır, sadece cinsel çekim. Sensiz yapamıyor gibiyim."

Tek kaşımı kaldırdım ve indirdim. Yüzüne eğilirken, "Yani sen diyorsun ki şimdi..." deyip tam dudaklarının önünde durdum. Nefeslerim dudaklarına çarparken, "Cinsel dürtülerim için seni istiyorum," dedim ve kulağına yaklaştım. Ardından tahrik edici olmasını istediğim bir fısıltıyla devam ettim. "Doğru mu anladım?"

Gözleri kapanırken kafasını aşağı yukarı salladı ağır ağır. Kalbime batan sözlerini yok saymak için dudaklarına döndüm tekrar. Hafif aralık dudaklarına kendi dudaklarımı bastırdığımda anında kendine çekti ve öpmeye başladı. Kendimi sadece bu ana bırakmak istedim çünkü bundan başka olmayacaktı asla. Son kez dudaklarının tadını çıkarmak için karşılık verdim ben de.

Hızlanan ve sertleşen öpücükle dilleri de içine soktuğumuzda aynı anda inledik. Dilim dişlerinden başlayıp ağzının içinde dolaşırken yüksek sesle inledi Buğra. Dilimi geri çektiğimde alt dudağımı kısa bir süre emdikten sonra düşleyen Buğra ile ikinci kez inledim. Elimi ensesine atıp kendime iyice çektiğimde onun da elleri belimi bulmuştu.

Yavaş yavaş kalçama inen eli nefesimi titretirken dudaklarına asıldım ve üçüncü kez inlememek için kendimi zor tuttum.

Üst dudağını çekiştirip küçük ısırıklar bıraktıktan sonra dudaklarımdan ayrıldığında itiraz edecektim ki boynuma ilerledi. Kafam anında geriye doğru yaslanırken Buğra da çenemin altından başlayıp öpmeye devam etti. Hoşuma giden mırıltılarla kabini doldururken dişleriyle derimi sıkıştırmasıyla inledim.

Tamamen sertleştiğimi hissetmemle Buğra'ya yaslandım. Boynuma doğru inlediğinde kalbim daha da hızlandı.

Eğilip tekrar dudaklarıyla buluştuğumda Buğra'nın elleri pantolonumun önünde durdu. Yavaş yavaş kemerimi açarken daha da istekle öpmeye başladım dudaklarını. Kemerimi açtıktan sonra hızlıca düğme ve fermuarı da açtı ve yavaş yavaş boxerımdan içeri girdi eli.

İlk defa bu kadar ileriye gitmiştik ve şu kadarcık zevkten bile başım dönecek gibiydi. Ilık eli aşağı kayıp penisimi sardığında yüksek sesle dudaklarına doğru inledim. Şimdiye kadar fark etmemiştim ancak şimdi aklım başıma gelmişti, onu çok istiyordum.

Dudaklarını sertçe öperken sertliğimi saran eli hareket etmeye başladığında kulağımın uğuldadığını sandım.

Hızlı hareketlerle sertliğimi çekerken en sonunda dudaklarından ayrıldım ve alnımı alnına yasladım. Hızlı nefeslerimiz birbirine karışırken sona yaklaşmak üzereydim. Son kez elinin hızını artırıp hareket ettiğinde adıyla inledim.

"Buğra..."

Hemen ardından hissettiğim ıslaklıkla geldiğimi fark ettiğimde kafamı kaldırdım. Koyulaşan gözlerini görmemle onunda en az benim kadar zevk aldığını anladım. Pantolonumu çekerken şaşkınca bana bakan Buğra'yı gördüm. Aşağı doğru baktığımda onun da sertleştiğini fark ettim.

Dudaklarına küçük bir öpücük bırakıp geri çekildim ve "Senin de cezan bu, Buğra," deyip kabinden çıktım ve sırıttım. Haketmişti şerefsiz.

____

parodies ikidir düz istedi en sonunda yazdım ama wşdkwğrkwğsl umarım beğendiniss

ve yeni hikâyem 'circle'a bakmanızı isterim :* birkaç tane one shot hikâye yazıp kafa dağıtıyorum biraz :P

bad liar [bxb]Where stories live. Discover now