happy birthday ✦ first

52 5 48
                                    

gengenkishi'ye ithafen. Ağzımı tutmayı başarabilsem daha süpriz gibi olacaktı ama yapacak bir şey yok... Bu animeye beni başlattığın için çok teşekkür ederim birtanem. Gerçekten her bir karaktere ayrı ayrı sevgim oldu ama ana karakterimizin özel gününü kutlamamak olmazdı. Doğum tarihleriniz birbirine bu kadar yakınken bu şansı kullanmamak da saçma olurdu dimi ama, neyse çok konuştum. Doğum günün kutlu olsun nice yaşlara,  seni çok seviyorum Elik. Umarım hoşuna gider ve okurken sıkılmazsın.

Güneş yeni uyanmış bir bebek misali vücudunu gerdiriyor, yattığı yerden kalkarken tüm ısısını dışarı vurmayı da ihmal etmiyordu. Dün gece sağanak şeklinde yağan yağmurdan izler zemini kaplamış, bazı küçük çocukların üstünde zıplarken çıkardığı neşe dolu çığlıklar yeni uyanmış güneşin mutluluğunu üst seviyelere taşıyordu. Yağmur duralı bir saatten az olmuş olsa da bu mutluluk tüm birikintileri küçültmüş, serin, huzurlu bir hava oluşturmuştu Namimori Kasabası'nda. Buranın sakinleri bu güzel havayı fırsat bilerek erken, öğrencilerin okula gitme saatlerine yakın zaman diliminde sokakları doldurmuşlardı bile. Çarşının içini kaplayan pastanelerden can çektiren pasta kokuları yükseliyor, diyette olan insanları bile bir dilim için içeri davet ediyordu sanki.

Çarşıda bulunan kalabalığa karşılık kalan insanların çoğu tapınağın orada, sakura ağaçlarının çiçeklerinin kızarması olayını izlemek için toplanmış vaziyetteydi. Her bir ağacın önü dolu iken bir tanesi dalında oturan siyah saçlı oğlan dışında kimsenin bulunmayışı ile tüm dikkati üstüne topluyordu istemsizce. Namimori'de olan tüm olayların başında bulunan, sıkı tavrı ile denetleyen, okulun disiplin komitesi başkanı Hibari Kyoya gri gözlerini havaya doğru dikmiş, düşüncelere dalmış bekliyordu kafasının üstünde okul şarkısını mırıldanan sarı kuşa rağmen. Her ne kadar sakuradan nefret eden biri olsa da bu kızarıklık sinirini bozmuyor, aksine rahatlatıcı bir hava katıyordu. Bir süre sonra saatini kontrol etti, teftiş zamanına varsa yoksa 20 dakika gibi bir süre kalmıştı. Planı işlerse eğer her ne kadar göstermiyor olsa da mutlu olabileceği bir durum gerçekleşecek, onun suratında oluşan gülümseme içini mutlu edecekti.

Yardımcı başkanın hazırlıklar tamam şeklinde sallamış olduğu kafasına basarak aşağı indi yavaşça. Cebine koyduğu elleri, kollarını geçirmemiş olduğu ceketinin rüzgarla havalanışı, saçlarına ve burnuna dolan güzel koku... Disiplin komitesi başkanı, kimse anlamıyor olsa da gri gözlerinin içini güldüren bu günde gerçekten güzel bir ruh halindeydi.

Sawada Tsunayoshi ise ilk defa başkanlarının tam tersi olarak berbat hissediyordu güneşin tüm çabalarına rağmen. Gece boyu çakan şimşekler Lambo ve I-pin'in uyanarak yanına gelmesine sebep olunca birkaç dakikalık uyku bile haram olmuştu sanki kendisine. Turuncuya yakın kahverengi saçları çekilmekten dolayı karışmış, aynı renk gözlerinin altında siyah renk torbalar bile oluşmuştu her ne kadar istenmeyen bir görüntü olsa da. Atletini kaldırıp karnını ve bulunduğu bölgeyi kaşırken Yamamoto'nun akşam ayrılmadan önce söylediği şeyi hatırlamaya uğraşıyordu. Uykusuz olunca düşünceleri bile sırasını doğru düzgün belirleyemiyor, sanki kara bir bulutla kaplanmış gibi sonu görünmüyordu çünkü. Sonunda aklına gelen hatıra ile tüm mahallenin duyabileceği bir çığlık atmış, Fuuta dışında kimse kontrole gelmemiş olsa da duyan herkesin yüzünü ekşitmesi ile sonuçlanan bir akım başlatmıştı sanki. Açık kahverengi saçlar kapının başında parmak ucuna çıkmış şekilde bekliyor, kısa boyu yüzünden bu şekil arada yalpalamasına sebep oluyordu. Koyu kahverengi gözleri endişeyle dolmuş, sakin bir sesle sesleniyordu delirmiş gibi hareket eden çığlığın sahibine.

"Tsuna abi, bir sorun mu var?"

Herhangi bir cevap alamamış, bunun yerine tam yanından geçen hızlı rüzgarı hissetmişti. Kafasını hafif eğerek düşünmeye başlamış, onu en çok neyin bu kadar korkutabileceğinin istatiğini çıkarmıştı zihninin içinde.

happy birthday ✦ sawada tsunayoshiWhere stories live. Discover now