7-)Aklının içinde; adım atacak yer yoktu.

222 22 4
                                    

Medyadaki fotoğrafta Gülümsün ve Batur'un giydikleri kıyafetler var.

Bazen bu hayatta asıl önemli olan, gözlerinle göremediğin şeylerdir. Bazı şeyleri hissetmek istersin. Mesela sevgi, güven, heyecan...

Gülümsün bu duygulara yabancı idi. Ailesi ona düşman gibi davranıyor ve en ufak sevgi kırıntısı dahi hissetmiyordu. Hep dışarıya sevgi taklidi yaparak büyümüştü.

Bir yağmur damlası yüzüne düştüğünde, durdu ve gökyüzüne baktı. Derin bir nefes çekti ciğerlerine. Okula geldiğinde her zaman ki gibi en arkadaki sırasına oturarak masasına kollarını koyarak başını gömdü. Çok uykusu vardı. Nedense bugün üstünde bilemediği bir uyuşukluk vardı. Ders başlayana kadar kulaklığını taktı ve en son kaldığı şarkıyı dinlemeye devam etti. Kulaklarında Duman grubunun Kırmış Kalbini şarkısı çalıyordu.

Kahpe dölün soyu
Ele vermiş seni
Nice yıllar boyu
Kırmış kalbini

Aynı yolun eri
Çekemezmiş seni
Gördüğünden beri
Kırmış kalbini

Yolun ardına bakmadık yorulmadık
Bak hâlâ burdayız
Belki delirdik de delirdik
Bak hâlâ burdayız
Biz neler içtik neler yedik
Bak hâlâ burdayız
Sen hiç üzülme hiç ağlama
Bak hâlâ burdayız

Bu şarkı ailesini anımsatıyordu ona. Hep kırıyorlardı kendisini. Doğduğundan beri yılda bir gün kendisine iyi davranmalarına anlam veremiyordu. O bir gün de ne doğum günüydü ne de başka bir özel gündü.

Kulaklıklarını çıkardı ve başını kaldırdı. Sınıfa baktı. Kimi kızlar makyaj markalarından, kimi kızlar sevgilisinden hararetli hararetli bahsediyorlardı. Erkekler de maçlardan bahsediyorlardı. Ama hepsinin ortak özelliği çok mutluydular. Neden kendisi de onlar gibi olamıyordu. Onlara bakınca anormal hissediyordu kendisini. O sınıftaki arkadaşlarını incelemeye devam ederken, hoca sınıfa girdi. Herkes yerine geçti. Dersin ortasına gelmişti Gülümsün. Ama ilk defa bir edebiyat dersinde boğulduğunu hissediyordu. O edebiyat derslerini çok severdi. Beste Hocasını daha çok severdi.

-Gülümsün!

Beste Hocanın sesi anlattığı konuyu böyle böldü. Gülümsün aslında dinliyordu dersi ama birden ismini duyunca o da biraz şaşırmıştı.

-Efendim, hocam.

-Sen iyi misin yavrum, gel bakayım buraya.

Beste Hoca da her öğrencisinden daha bir ayrı severdi Gülümsün'ü.

Gülümsün yavaşça oturduğu sırasından çıkarak, yavaş adımlarını Beste Hocanın yanında sonlandırdı. Beste Hoca Gülümsün'ün gözlerinin içine dikkatli bir şekilde bakıyordu. Elini alnına koydu.

-Ateşin de yok kızım. Ama gözlerin kıpkırmızı.

Gülümsün anne babasının bile bir kere olsun böyle ilgilendiğini hatırlamıyordu kendisiyle. Gözleri doldu.

Beste Hoca bu durumu fark edip, Gülümsün'ü kolundan tuttu ve sınıfın dışına çıkardı.

-Anlat bakalım.

-Neyi anlatayım ki hocam.

-Şu halini anlatabilirsin mesela, neyin var hadi anlat yavrum dinliyorum.

-Biraz halsiz hissediyorum sadece hocam. Başka hiçbir şey yok inanın ki.

-Hasta mı olacaksın acaba?

Beste Hoca biraz düşündü ve hadi o zaman eve git dinlen. Gülümsün aniden Beste Hocaya kollarını sardı.

-Çok teşekkür ederim, hocam.

Maviye Tutulan SiyahHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin