Selamun Aleyküm
Bölüm Sonunda Görüşmek Üzere...
_______________________________________________________Turan Künet'den
"Yunus ben revire gidip elime bakacağım geliyor musun?" Dediğimde saatlerdir başını telefona koyan, sorduğum sorumla sonunda başını telefondan kaldırıp ayağa kalktı ve telefonunu cebine koydu.
"Yok gelmiyorum. Kim sana dedi içki şişeleriyle vur? İnsan değil misin sen?" Sondaki sorusuna gözlerimi devirdim.
"Tamam Yunus, burda biraz daha kalırsam kavga ettigim için beni buna pişman ettireceksin, ben kaçar"
"Firdevsle aran nasıl?" Gözlerini yaralı olan elimden bir an bile ayırmayan Yunus. Firdevsle aramda hiçbir duygu yoktu. O beni sevmiyordu, benim de ondan vazgeçmeye niyetim yoktu.
Yaralı olan elimi Yunus'un omzuna koydum.
" Bildiğin gibi Yunus! Değişen birşey yok!" Az bile olsa umudum kalmamış bir şekilde.
"O da senin onu sevdiğini anlayacak ve beraber olacaksınız." Herkes istiyordu olmamızı. Bizim mutlu bir çift olmamızı... Beraber olmamızı istemeyen tek bir kişi yoktu aramızda. Tek istemeyen sevdiğim kız Firdevsti!
"İnşAllah dediğin gibi olur kardeşim." Sonkez Yunus'un omzuna hafifçe vurup, ona buruk bir tebessüm gönderdim.
Ellerimi cebime koyup revire doğru yürümeye başladım. Yunus bana az önce bir umut vermişti. Ben zaten o umutla yoluma devam ediyordum. Tek dayanağım o umuttu.
Gözlerim tekrardan elime kaydı. Kötü vurmuştum çocuğa. Elimin darbesini de almıştım tabi. Uzun zaman sonra dün kavga etmiştim. Bu sefer olay Kadir'in üzerinden gerçekleşmişti. Normalde de Kadir'in sayesinde kavga ederdik.
Bizim gruptan kavga çıkartmak isteyen kişilerden biri oydu diğeri ise ben! Başımı yaralı olan elimden çekip ellerini arkaya götürmüş, panodaki yazıları okuyan Firdevs'i gördüm. Sevdiğimi, gökyüzündeki yıldızımı gördüm.
Ne kadar güzel bakıyordu öyle beni prensesim. Yaralı olan elimi arkama götürüp gülümseyerek Firdevs'in yanına gittim.
"Selam güzelim!" dedim. Firdevs sıkıntıyla oflayıp bıkkın bir şekilde bana baktı.
"Ne istiyorsun Allah'ın cezası? Ne?" Sizce de çok tatlı değil mi ya? Evet dediğinizi duyar gibiyi. Tabiki de tatlı olacak çünkü o benim tatlı belam... Bu kızgın hallerini daha da çok seviyordum.Diğer elimle gözünün önündeki kahkülü alıp yavaşça kulağının arkasına attım. Kahkülünü sevmediğini Esrayla aralarında konuşurken duymuştum. Bilmiyordu ki gözünün önüne geldiğinde ne kadar tatlı olduğunu...
Bilmiyordu!"Seni istiyorum!" Elim hala kulağının arkasındayken söyledim. Elime vurup gidecekken yaralı olan elimle bileğini tuttum. Gitmek için çabaladı. Fakat izin vermedim. Birkaç adım atıp arkadan ona sarıldım ve saçlarını koklamaya başladım. Saçlarını toplayıp yan tarafa doğru atıp diğer boş taraf olan boynunu kokladım.
"Çok güzel kokuyorsun." Dedikten sonra birkaç kez ufak öpücükler kondurdum. Bana karşı çıkamıyordu. Çünkü o da istiyordu. Neden bana evet demiyordu? Onun cevabını bilmiyordum. Okulda olduğumuzu bile umursamayarak boynunu emeye başladığımda Firdevs hızlıca benden uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'Benim Kararlarım' Bizim Hayatımız'( Gerçek Bir Hayat Hikayesi)
Non-Fiction6 Yıl önce çocukluğunu, mutluluğunu, huzurunu, kahkahalarını, sevincini, hayat olan bütün hayallerini... En önemlisi ablasını kaybeden yaralı genç bir kız.. Alya! 6 Yıl sonra onu hayata bağlayan kardeşleri oldu. Sadece kendi acı yaşadığını ve karanl...