Asla Şans Vermeyeceğim

1.4K 1.2K 144
                                    

🍁Selamun Aleyküm

🍁 Yeni Bölüme Hoş Geldiniz

🍁 Başlama Tarihini Yazalım

🍁 Başlama Saatini Yazalım

_____________________________________________________________

                                           &&&&&

Kadir beni bırakmak istemişti ama ben izin vermedim. Çocuk muyum ben ya? Zaten İbrahim bana 'Ufaklık' ,Yunus bey ise 'Küçük cadı' deyip duruyordu. Bu olay bazen hoşuma bazen de sinirimi getiriyordu. Zaten benim çevremde aklı biri bulmanız imkansız!
Biri manyak, biri deli, biri piskopat, biri, ruh hastası, bir diğeri kaba....

İşte bu şekilde arkadaşlara sahiptim. Yinede onları seviyordum. Bazı kişiler hariç tabi! O kişileri de siz az çok tahmin ediyorsunuzdur, değil mi?
Bugün çok yorulmuştum, yumuşak bir yer bulsaydım hemen uyurdum. Durumum o derece vahimdi . Ben normalde de uykuyu çok seven biriydim. Nefret ettiğim an sıcak yatağımdan kalkıp okula gitmem.

Yani neden saat on ikide okul başlamıyor da sabahın yedisinde başlıyordu ki? Sultanların kapısını çaldığımda iki çift gözleri ağlamaktan kıpkırmızı olmuş bir adet sultan'ı karşımda gördüm. Ablasını benden önce kaybetmişti.

Bu dünyaya sadece acı çekmek için gelen kardeşlerim vardı.
Onların çektiği acıları bende çekiyordum. Onların mutsuz olmadığı günlerde bende hiçbir şey yapamıyordum.
Onlara kendimden daha çok değer veriyordum. Ki onlar da bana değer veriyorlardı.

Biz bir yapbozun dağılmayan parçalarıydık. Ne zaman bozulduğunda tekrardan birleşen arkadaşlardık. Sultan'ın arkasından Beyaz ve Güllbahar da çıkınca hüzün dolu bir ifadeyle onlara baktım.

İkiside Sultan için üzülmüştü. Çünkü ağladıkları o gözlerinden belli oluyordu. Bugün bile Sultan ablasının öldüğüne hala inanmamıştı. İnanmak istemiyordu! Zordu onun için tek ablasını kaybetmek! Ne kadar çok söylesek de bizi dinlemiyordu. Ama ben biliyordum. O kabullenmişti.
Sadece bir umut bekliyordu. Belki hala yaşıyordur diye.

Ölüler geri gelmezdi artık! Rabbim almıştı yanlarına sevdiğimiz insanları. Bu iyi insanların savaştığı bir imtihandı.

Sultan hızlıca bana sarılırken, elimi beline koyup sarılışına karşılık verdim. Benimle tek konuşabiliyordu. Sadece bana dertlerini anlatabiliyordu. Ona iyi geldiğimi söylüyordu. Sultan her mezarlıktan gelişinde onun yanına giderdim. Çünkü onun bana ihtiyacı vardı.

En yakın arkadaşımla aynı acıyı yaşıyorduk. Aynı acıyı yaşayanlar daha iyi anlarlardı birbirini değil mi?
"Ağlama! " Dedim emir verir bir şekilde konuştum.

"Onlar bir daha asla geri dönmeyecek!Konuşmaya devam ettim. Biliyorum sert oldu ama yapmam lazımdı. Başka çarem yoktu! Kusura bakma Sultan! Seninle böyle konuştuğum için özür dilerim. Sert konuşunca biraz daha iyi oluyordu. Her gün yaptığım gibi!

Bana daha sıkı sarılmaya başlayınca saçlarından öptüm. Aralarında en güçlü duran bendim.

"Çok zor Alya!" Bana öyle bir sarılmıştı ki, milim kıpırdayamıyordum yerimden. Tek nedeni onun ağlayışını görmemizi istemiyordu. Güçsüz durmaktan nefret ediyordu benim acıyı bir türlü üstesinden gelmeyen arkadaşım!

"Neden senin gibi güçlü değilim Alya?"  Güçlü müydüm ben? Kime göre güçlüydüm? Kimden daha güçlüydüm? Sultan'dan  mı?, Seda'dan mı? Güllbahar'dan mı? Hangisinden daha çok güçlüydüm?

 'Benim Kararlarım' Bizim Hayatımız'( Gerçek  Bir Hayat  Hikayesi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin