"Hiçbir şey bilmiyorsun küçük kız, bilmediğin şeylere o lanet burnunu sokma!"

"Ben her şeyin 'gerçekler' kısmını görebiliyorum bay Arslan. O hayalperest kızlardan biri değilim, sayende(!)"

"Hey, siz orda ne fısıldaşıyorsunuz!" Annemin seslenişi üzerine ikimizde sustuk.

Annemin olaylardan bu kadar uzak olması beni rahatsız ediyordu.

O adamın evimizde olması beni daha da rahatsız ediyordu.

"Sanırım aranızda benim bilmediğim şeyler dönüyor."

Bu kadın onca senedir farkedemediği şeyi, şimdi mi farkedecekti? Komik.

"Bu adamla aramda asla bir sır saklamam." Babam aptal bir sırıtışla bana bakıyordu.

O kadar rahattı ki, sanki adamı öldüren bendim.

"Benim ne kadar kötü biri olduğumu düşünüyorsun, değil mi?"

"E-evet."

"Zaten öyleyim." Aptal aptal sırıtmaya devam ediyordu. Gözlerimi devirdim.

"Şaka yapıyorum herhalde, Elif biz Gece ile dışarı çıkıyoruz."

"Ne! Saçmalama. Ben seninle dışarı falan çıkmam."

"Hadi ama, bilmediğin şeyleri anlatacağım." Fısıldamıştı. Oflayarak kabul ettim.

Evden çıkıp, sokakta yürümeye başladığımızda babam kaşlarını kaldırıp konuşmayı başlattı.

"Sence ben kimim?"

"Katil."

"Peki ya neden katil oldum?"

"Para için." Bir an duraksayıp kafasını olumsuz anlamda salladı.

"Anlat o zaman her şeyi." Derin bir nefes alıp anlatmaya başladı.

"Bak Gece, öncelikle öldürdüğüm adam pisliğin tekiydi. Bütün gün kumar oynuyor kaybedince de gelen geçenden borç istiyordu..."

"...Onunla 'Kupa' adında bir kumarhanede tanışmıştım..."

"Kumarhanede ne işin vardı peki?"

"Önce bir anlatayım istersen Gece." Kafamı olumlu anlamda sallamıştım.

"...İşlerden sonra genelde kafamı dağıtmak için oraya gidiyordum. Küçük paralara oynayarak eğleniyordum..."

"... Fakat bir gün Mustafa gelip, büyük paralara oynamamızı teklif etti. Önce baya bir tereddüt ettim. Fakat bana bunun o kadar güzel bir şey olduğunu söylüyordu ki, sonunda kabul etmiştim..."

"... Kısa bir süre her şey iyi gitmişti. Çoğu zaman kazanıyordum. Zaten zengindik, bir de üstüne bu gelince paramız iyice artmıştı..."

"... Ta ki, ben kaybetmeye başlayana kadar..."

"... Ben kumar işine başladığımdan itibaren bu Mustafa denilen adamla çok yakın arkadaş olmuştum. İyi biri sanmıştım..."

"... Kaybetmeye başladığımda, ciddi anlamda para kaybediyordum. Sanki oynarsam kazanırmışım gibi geliyordu ve yeniden kaybediyordum..."

"... Sen daha küçüktün ve gerçekten zor durumda kalmaya başlamıştık..."

"... Mustafa'dan borç istemiştim, hemen vermişti..."

"... Ben aldığım borç sonrası kumar oynamayı bırakmıştım ve toparlanmaya çalışmıştım..."

"... Fakat çok geçmeden Mustafa parasını geri istemeye başladı..."

Blackened|SimsiyahOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz