12.Bölüm

68K 3.7K 1K
                                    

Merhaba herkese.Bu bölümü ben yazıyorum.Öncelikle herkese teşekkür ederizBizi çok mutlu ettiniz.Bölümün sonlarına doğru Gece kızımız -asjfl- bir dizi izliyor.Dizide öyle bir bölüm yok ben uydurdum.Neyse.İyi okumalar :) Sizi çok seviyoruz.


.Ertesi sabah uyandığımda annemin yanındaydım. Pürüzsüz yüzündeki tebessüm, yalanların içindeki doğruya benziyordu. Dün akşam yeni yaşıma girmiştim. Uykumda söylediğim şarkıyla. Fakat garip olan şuydu ki, çok iyi tanıdığım fakat bir yerden patlak vererek farketmemi sağlayan bir ses bana eşlik etmişti. O ses Kutay'dı. Yani ben öyle umuyordum. Kutay'la ben küseli uzun zaman olmuştu. Ve belki de dün gece bizim barışma gecemizdi. Annemin ellerimi tutarken düşündüğüm düşüncelerimi mesaj sesi resetledi. Gelen mesaja baktım. Kutay'dandı.

'Doğum günün kutlu olsun.'  Doğum günümü kutlayan bir erkek. Bu zamana kadar babam bile doğum günümü doğru dürüst kutlamamışken Kutay'ın yaptığı, yüzümde istemsiz beliren tebessümün temellerini oluşturuyordu. Hemen cevap yazdım.

'Kutlu da olsun ama daha çok Kutay'lı olsun.'Dink. Mesaj sesi.

'Sevginin ne demek olduğunu yeni anladın sanırım.' 

Birdenbire neden böyle yapmıştı ? Ben onu ve beni mutlu edebilecek bir şey söylüyorum onun yaptığına bak.

'Yabancı müzik dinlerken araya karışan uzun hava gibisin. 'Anında cevap.

'Aşkın ne demek olduğunu bilmeyen şımarık bir kızsın. '

Bana şımarık demişti. Şımarık. Ben şımarıksam, villalarda yaşayıp-hoş bizde villadayız ama istisnalar kaideyi bozmaz- her istediği alınan ve sevgilisine naz yapan kızlar neydi? Boru mu? Doğru ya. Kutay Bey ne söylerse doğru olurdu. Benden hoşlandığını söylemişti. Açık açık dile getirmesede-getirdiysede o anki şoktan ben unutmuşumdur-neden böyle davranıyordu. İşte bunu anlayamıyordum. Sinirlerim iyice gerilmişken içeri babam olduğunu söyleyip baba gibi davranmayan adam girince içimde kasılmış olan iplerim koptu.

'Gece. Doğum gün-'

'Benim doğmamı sağlayan kadına şiddet gösteren bir adam bunları söyleyemez. Çık bu odadan. Elindeki çiçekleri de en yakın çöp kutusuna at bi zahmet.' Ben bunları söyleyince kıvırmaya çalıştı tabii.

'Buraya senin doğum gününü kutlamaya gelmedim. Elif'i ziyaret edeceğim.'

'Senin yaptığın; şişeyi kırdıktan,paramparça yaptıktan sonra yeniden şişe yapmaya çalışıyorsun. Ama yapamazsın. En başta ben izin vermem. Sende de o yürek yok zaten.'

Gözyaşlarım akmaya başlamışken,elindeki çiçeği annemin yatağının yanındaki küçük komidinin üzerindeki cam vazoya bıraktı.Sakinleşmem gerekiyordu.Doğum günümü ölüm günümmüş gibi yaşıyordum.Hastaneden dışarı çıktım.Ayarlanmış gibi anında telefonum çaldı.Doğa'ydı.

"Alo ?"

"Alo Gece nasılsın ?"

"İyi desem yalan  olur n'oldu ?"

"Önüne gelen ilk taksiye atlasana ama bir şey söyleme o nereye giderse.Bende yapacağım aynısını aramızda bir şaka olur."

Doğa sen ne içtin canım arkadaşım demek istesemde demedim."Tamam." diyerek telefonu kapattım.Ve önümde bir taksi durunca taksiye atladım.'Adam nereye gidiyoruz?' diye sormayınca bende Doğa'nın hizmetime sunduğu plana uyarak bir şey demedim.Şehir dışında küçük bir cafenin önünde durduğumuzda turuncu saçlarını geride bırakarak koşan Doğa'yı gördüm.Hemen taksiciye parayı uzatarak beni taksiden indirdi.

Blackened|SimsiyahWhere stories live. Discover now