8.BÖLÜM

508 36 10
                                    

multimedyada Masal var...:)

Bu bölümü @KanatszZ  a armağan ediyorum :D 

-Bakıyorumda Masal'ım görmeyeli kendini baya salmışsın ne bu saçlar böyle hiç de özen vermiyosun.

-Kim uğraşacak yaa boşver.Ben böyle iyiyim.

-Öyle boşvermek filan yok eve girdiğimizde odama uçuyoruz.Annemle babam şirkettedirler zaten.Onlarla akşam görüşür, hasret giderirsin.

-Tamam tamam bugün kendimi sana bırakıyorum.

-Hah tamaaam.Eve de geldik zaten hadi.''diyip elimden tutup çekiştirdi şoförde kapıyı açmıştı zaten.

-Kızım az yavaş kendimde yürüyebiliyorum.

-Ama yavaş yürüyosun hadiii.

İkimizde koşar adım eve girdik.Ülkü'nün odası sanırsam yukarıdaydı çünkü direk merdivenlere yöneldik.3. kata çıktığımızda merdivenlerin karşısında kapı vardı. Sanırım burasıydı, kapıyı açtığında benim evim kadar büyük odası vardı ve içinde iki tane iki kişilik yatak vardı.Odanın içinde banyosu, giyim odası felan vardı.Bir de kocaman bir teras vardı.

-Oha kızım bu ne.Ne kadar büyük oda böyle.

-Kızım o kadar da olsun.Nasıl güzel mi?

-Evet de neden iki tane yatak var?

-Senin için.E daha yakın olduğumuza göre artık benimle kalabilirsin haftasonları, bazı haftalar filan.Çok güzel partiler veririz kızıımm.

-İki yatak olması iyi olmuş.Bundan sonra sizde kaldım mı seninle aynı yatakta yatmak zorunda kalmam en son ne olduğunu hatırlarsın sabah yere düşerek uyanmıştım.

-Evet hatırlamazmıyım.''İkimiz birden gülmeye başladık en son onlarda kaldığımda yere düşmüştüm öyle deli yatar ki neye uğradığınıza şaşarsınız.

İkimizde tekrardan birbirimize sıkı sıkı sarıldık.Ülkü beni camın önündeki pufa oturttu.Kendisi de elinde makyaj malzemleriyle gelip yanıma oturdu.

-Ülkü makyaj mı?Hayıır sevmediğimi biliyosun.

-Hiç kusura bakma Masal'ım yapiciğim.Evet sabit dur şimdi ve gözlerini kapa ben aç diyene kadar da açma.

-Tamam.''Diyerek gözlerimi kapattım. Ülkü bana makyaj yapmaya başlarken bende düşüncelere daldım.

Nereye gideceğimizi çok merak ediyorum.Acaba Rügar'da orada olur mu?Dur bi dakika Rügar neden geldi ki aklım şimdi.*Seviyorsunda ondan olabilir mi?*Hayır ya sevmiyorum. Ben Doruk'u seviyorum bi kere.*Emin misin?*Evet eminim öf sende nereden çıktın şimdi.Ülkü'nün ''tamam şimdi açabilirsin'' demesiyle hiçde memnun olmadığım iç sesimle konuşmam bitmişti.Gözlerimi açtığımda elinde kocaman aynayı tutan ve koca gülüşüyle Ülkü'yü gördüm.Elindeki aynayı göstererek.

-Bana değil aynaya bakacaksın güzelim.''Güzel mi ben mi hiçte sanmıyorum.Aynayla bakmamla ağzımın kocaman açılması bir oldu.Hayatımda hiç makyaj yapmadığımdan garibime gitmişti.Bi tuhaftı yüzümde hafif ağırlık hissediyodum.

-B..Bu ben miyim?

-Evet kızım sensin annen olacak hali yokya.

Yüzümde mavi tonlarında göz makyajı. eyeliner ve pembe ruj vardı.Çok güzel görünüyodum.Makyaj insanı gerçektende değiştiriyomuş.

-Makyaj insanı değiştirmiyo güzelim.Güzeli daha da güzel yapıyo aslında senin makyaja ihtiyacın yok ama dışarı çıkacağımız için yapmam lazımdı.

-Dışarı mı nereye?Hem annemden izin almadık.Ki izin alsakda izin vermez havada bulut sen dışarı çıkmayı unut.

-Orasını düşünme ben izin işini çokdan hallettim.Şimdi yüz bittiğine göre uzat ellerini tırnaklarına bakıcam.Kızım bu ne kısacıklar.İnsan az uzatır yaa.Dur bekle geliyorum.

Elinde bir kutuyla gelip yerine oturdu.Kutunun içinde takma tırnaklar vardı içlerinden mavi üzerine beyaz frenchli tırnakları çıkardı.

-Uzat ellerini bakayım takalım güzelce.

Tırnaklarıda taktıktan sonra kendine simsiyah bir göz makyajı yapıp dudaklarına da kırmızı ruj sürdü.Sonra ayağa kalkıp kıyafet odasına girdik.Ülkü bana siyah bi jean üstünede beyaz askılı badi ve onun üstüne de salaş bir penye verdi.Bende ne derse yapıyordum.Altına siyah topuklu gladyatör bi ayakkab verdi.Bu verdikleri benim çok dışımdaydı. Ben klasik badi, pantolon,convers giyenlerdendim yani.Kendisi de pudra siyah puantiyeli bi gömlek altına siyah şort ve ayakkabı olarak da kahveli siyahlı topuklu bir ayakkabı giydi.Son olarak da saçlarımızı maşaladık takılarımızı taktık ve hazırız.

-Kızım taş gibi olduk varya heleki sen üff yakıyosun yaa.

-Ülkü nereye gideceğimizi hala söylemedin.

-Sabır sabır gidene kadar söylemicem.

-Gittikten sonra da söylemene gerek yok zaten.

Birbirimize bakıp güldükten sonra aşağıya indik evde kimse yoktu.Dışarı çıktığımızda şoför hazır bir şekilde bizi bekliyodu.

-Bu gece kendim kullanıcam.

-Ama Ülkü hanım babanızın kesin emri var özellikle geceleri verme..

-Ben izin aldım.

Anahtarı şoförden aldıktan sonra arabaya binip yola çıktık.Araba tatlı kırmızı rengindeydi süperdi.Markasını sorduğumda mustang olduğunu söyledi.

-İçki içmek yok kendimizi kaybedersek planımızı uygulayamayız.

-İçki mi ben mi ıyk hayatta içmem. Sen zorlasan bile içmem.

-Tamam tamam.''Dedikten sonra bir telefon görüşmesi yaptı.

-Orda mıymış?

...

-Tamam bizde geliyoruz zaten.''Dedikten sonra telefonu kapattı.Bana döndü bende merakla onu izliyordum.

-Bak şimdi gittiğimiz yerde Doruk ve Öykü olacak.Şimdi onun haberini aldım.Aslında bilerek ve isteyerek onların olduğu yere gidiyoruz şuanda.

-Ne hayır istemiyorum.Lütfen Ülkü lütfen başka bir yere gidelim.

-Hayır gidip onlara bir ders vericez.Sen Doruk'u seviyor musun?Gerçekten doğruyu söyle.

-Bilmiyorum.Seviyor muyum sevmiyor muyum bilmiyorum.Öykü'den nefret ettiğim kesin ama.

-Hmmm anlaşılmıştır.

Bir barın önünde durduk ses çok fazlaydı.Şimdiden başım ağrımıştı.İçeri girdiğimizde direk gözlerim onları aradı ve bulduda birbirlerine fazla yakındılar.Onlara yakın bir masaya oturduk.Öykü'nün sırtı bize dönüktü.Oturduğumuzda Durak'ın gözleri bizi buldu 1 dk filan bakışmışızdır.Öykü yerinden kalkıp  dışarıya doğru giderken Doruk da bize doğru geliyordu....

Bu bölüm kısacık oldu farkındayım ama bu son kısa bölümüm bundan sonraki bölümleri uzun yazmaya çalışıcam.Hikayemi okuyanlara beğenenlere beğenmeyenlere sonsuz teşekkürler.Beğenen okuyucularım yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin.Çok öpüldünüüüz <3

YENİ HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin