|19 İhanet

3.4K 212 382
                                    

Multimedya - Üzgün Emre

Okuma tarihiniz buraya👇(kesinlikle yazılması gerekiyor.d)

Yağan yağmurun huzur veren sesiyle açmıştım gözlerimi uykudan. Sol kolumun üzerinde pencereye dönük yatarken yağmur damlacıklarının pencereye tek tek dokunuşlarını izledim bir süre.

Aniden gelen üşümeyle üstümdeki yorganı iyice üstüme çekip altında cenin pozisyonuna geçiş yapmıştım. Artık yataktan kalkmam gerekiyordu ama bu şu an için pek mümkün durmuyordu. Hala yorgun ve uykulu hissediyordum. Son zamanlarda geç uyurdum hatta bazı geceler hiç uyumaz, uykumu gündüz alırdım. Gecem gündüzüm, gündüzüm de gecem olmuştu.

Kendime güç vererek kolumu yorganımın altından çıkarıp şifonyerin üzerinde duran telefonumu elime alarak açtım. Saate baktığımda zamanın benim için erken olduğunu görmüştüm. Dokuzu sekiz geçiyordu. Bu saatte niçin uyandığımı bilemeyip kendime kızarken ruhumu tekrar uykunun kollarına hapsetmek için gözlerimi kapatmıştım.

Uykumu alsam iyi olacaktı. Zira bugün halletmem gereken önemli işlerim vardı…

*

Tekrar uyumamdan bu yana iki saat geçmişti ve yeni uyanmıştım. Oyalanmadan yatağımdan kalkıp banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra çıktım. Dolabımdan likralı krem rengi dar pantolonum ve asker yeşili geniş kazağımı çıkartıp giyindim. Saçlarımı da taradıktan sonra salık bırakmıştım.

Tekrar dolabıma yönelip siyah deri ceketimi çıkartarak üzerime giyindim. Telefonumu ve çantamı da aldıktan sonra odamdan çıkarak aşağı indim. Merdivenleri bitirdiğimde annem salonda görüş açıma girmişti. Ellerinde fotoğraf olduğunu tahmin ettiğim şeylere bakıyordu. Adımlarımı ona doğru atarken geldiğimi fark etmiş ve bana bakmıştı.

“Günaydın kızım.”

“Günaydın anne. Evdesin, geç mi gideceksin şirkete?”

“Evet, birazdan çıkarım. Sen nereye?” dediğinde “öyle çıkıp gezeceğim biraz.” demiştim. “Neye bakıyorsun?”

“Fotoğraflara bakıyorum.” diyince yanına oturmuş merakla elime birkaç fotoğraf alıp bakmıştım. İlk fotoğraf babamın fotoğrafıydı. Uzun uzun fotoğrafı incelediğimde yüreğimin acısının artmasıyla değiştirip bir sonraki fotoğrafa geçmiştim.

Bu fotoğraf topluca çekilmiş bir fotoğraftı. Dedem, babaannem, amcam, annem, babam ve küçük ben vardı. Ama fotoğrafta bulunan yabancı bir kadının varlığı aniden vücudumda elektrik etkisi yaparken anneme yabancı kadını gösterip “bu kadın kim anne?” diye sormuştum.

Annem elimdeki fotoğrafa baktıktan sonra “o senin halan kızım, Fesna.” diyince yutkunmuştum.

“Bir şey mi oldu? Tuhaflaştın sanki.” diye soran anneme bakıp “yok anne, iyiyim. Sadece halamı rüyalarımda görüyormuşum. Yani önceden rüyalarıma giren o yabancı kadın halammış. O yüzden tuhaf oldum.” demiştim.

Annem şaşkınlıkla kaşlarını kaldırınca ben de yerimden kalkarak “neyse artık gideyim, görüşürüz.” demiş eğilip annemin yanağını öpünce annem de “görüşürüz, dikkatli ol.” demişti.

Başımı aşağı yukarı sallayıp kapıya doğru yürümeye başlamıştım. Dış kapının önüne geldiğimde siyah botlarımı da ayağıma geçirip evden çıktım ve arabama doğru yürürken elimdeki anahtarla kilidini kaldırdım. Arabama binip emniyet kemerini de taktıktan sonra cebimden telefonumu çıkartarak açtım ve rehberden Ecem’in adını bulduktan sonra aramak için parmağımı isminin üzerinden sağa doğru kaydırdım. Aramaya düşünce telefonu kulağıma koyup Ecem’in açmasını bekledim. Üçüncü kez çaldıktan sonra “efendim Mira?” diyerek açmıştı telefonu.

RİTÜEL - Paranormal Aşk ✓Where stories live. Discover now