bet for freak |taekook ✔️

23'

"Hemen gel, gidiyorum."

O kafasını sallarken koşarak Jimin'in yanına gittim ve onlarla ilerlemeye başlarken düşmemek için bir elimi Yoongi'nin omzuna koydum. Jongin'e bakmadan yanlarından geçtik.

"Siz ne döndürüyorsunuz yine? Neydi o bakışlar Jiminie?"

Yoongi'yi umursamayıp geçiştirirken çoktan dolan konferans solonuna girmiş, amfi şeklindeki salonda bizimkilerin tuttuğu sekiz kişilik orta koltuklardan dokuzuncu sıradakine inerek çökmüştük. Koridora yakın kısma ben otururken yanıma Jimin oturmuştu.

"Kızın instagramını buldum. Zor oldu biraz ama buldum işte. Şu benim fake'ten istek attım akşama kabul eder bence. Al profil fotoğrafına bak ama ağlama."

Jimin'in uzattığı telefonu gerginlikle alırken yutkunup kafamı eğdim ve kızın profilini incelemeye başladım.

Joy.

Sadece küçücük ekrandan bile belli olan güzelliğiyle daralırken kaşlarım çatıldı, birden sönen konferans salonun ışıklarını bile umursayamadım. Ani karanlıkta yankılanan uğultular yakılan sahnenin ışıklarıyla giderken omzumu dürten Jimin'le önce ona, sonra gösterdiği sahneye baktım. İçimdeki sıkıntıyla kaşlarım çatılırken Jongin'in orada ne işi olduğunu anlamaya çalıştım ve arkama dönüp iki kapıya  Taehyung'un gelip gelmediğine baktım.

"Hepiniz buraya bakın!"

Elimdeki telefonu Jimin'e uzatırken garip bir gerginlikle arkama yaslanıp dişlerimi kenetledim ve derin bir nefes verip yutkundum. Bu aptal neden sahnedeydi ve hocalar neredeydi?

"Buraya kişisel gelişim konferansı diye geldiniz ama size o sıkıcı konferansı dinlettirmeye kalbim el vermedi. Onun yerine film izletmeye karar verdik!"

Kaşlarım havalanırken salon deli gibi alkışlamaya başlamıştı. Film ne alakaydı bilmiyorum ya da okul nasıl izin vermişti ama işime gelebilirdi.

"Evet, sizlerle gençlik ve dram filmi izleyeceğiz. Ben daha önce izledim ve şahsen çok beğendim, tanrım ne dram ama! Daha fazla bilgi vermeden izlemeye başlayalım. Bazılarınızın izlemesi için can atıyorum."

Bana bakıp tek kaşını kaldırarak konuştuğunda kaşlarım çatıldı. Bakışlarını benden çekip en arkaya kaydırdı ve yüzündeki sırıtmayı gördüm. O sahnede kenarıya kayarken tüm ışıklar söndü, indirilen perdeye görüntü düştü ve ses tüm salonu doldururken gördüklerim birkaç saniye olayları algılayamayıp bakışlarımın kararmasına, kafamın donmasına sebep olmuştu. 

Elinde kamerayla kendine çeken Seokjin çakırkeyif bir şekilde yanıma çökerek kolunu omzuma atıyor. "Evet Jungkook, okulumuzun ucubesi Taehyung bugün seni rezil etti.. Ne düşünüyorsun?" Gözlerim sinirle kararırken elimdeki içki şişesini eğilip sehpaya koyuyorum, ardından geri kamera açısına girip gülümsüyorum. "O ucube, artık bitti. Onu mahvedeceğim, hem de öyle bir mahvedeceğim ki bir daha asla toparlanamayacak, siktiğimin piçi." Bunu dememle arkadan Jimin'in kahkahasını, ardından konuşmasını duyuyorum. "Nasıl yapacaksın peki bunu?" Arkaya bakarak gülüyorum, o arada Jin'le Hoseok yer değiştiryor, Hoseok ayağa kalkarak beni çekmeye başlıyor. "Onu kendime aşık edeceğim. Deli gibi aşık olacak bana. İğrene iğrene sahte aşkımı göstereceğim ona." Kameraya bakarak gülüyorum, "Belki de bana aşık olduktan sonra bunu izletiriz ona. Baksana ucube, senden nefret ediyorum. Bil ki her yanına geldiğimde üstüne kusmak istiyorum, sana ucube dememek için kendimi zor tutuyorum ve sana sahte aşkımı gösteriyorum. Emin ol iğrenç birisin. Sana kim aşık olur ki, kim sana sevgi gösterir? Sevilecek neyin var ki sevsin biri seni, ucube? Ah tanrım, tam bir aptal." Bunları diyerek nefret saçan gözlerimi kapatıyorum ve kahkaha atarak kafamı koltuğun başlığına yaslıyorum. O an Namjoon "Aigo, ne şerefsizsin ama." diyor. Kamera yan yana oturan Jimin ve Yoongi'ye dönüyor ve elindeki içkisiyle Yoongi konuşuyor. "İddia üç aydı değil mi? Fazla gibi?" Kamera konuşan Jin'e çevriliyor. "Hayır değil. İdeal bence. Hem neyse zaten kazanamayacak Jk." Jin'in konuşmasıyla Hoseok tekrar bana dönüyor "Üç ayda aşık edebilir misin Taehyung'u kendine?" Kafamı kaldırıp alayla gülüyorum "Üç ay sonunda o ucube üzerinden girdiğimiz iddiayı ben kazanacağım, bir ay boyunca hepinizi okulda onun bana yaptığı gibi yıkayacağım ve o ucubeye de bana bulaşmaması gerektiği hakkında güzel bir ders vermiş olacağım. O artık bitti. Senden nefret ediyorum ediyorum ucube."