bet for freak |taekook ✔️

23'

Peçeteler hazır mııı???
(ağlamak için pis fesatlar ;))

İyi okumalarr <3

[][][]

"Rahat mısın?"

Bacaklarının arasına oturup sırtımı göğsüne yasladığım sevgilim, sağ omzumdan sarkıttığı kolunu boynumun altından uzatmış, uzun parmaklarıyla sol omzuma tutunmuş orayı okşamaya devam ederken konuşmuştu. Kafamı biraz daha sağ omzuna sürttüğümde burnunu şakaklarıma dayayıp yumaşacık dudaklarıyla öpücük kondurdu ve bu tebessüm etmemi sağladı.

"Rahatım tabii."

Nasıl rahat olmayabilirdim ki onunlayken, onun kolları arasındayken?

Öğle arasının sonuydu, Taehyung'un sırasında en arkaya çevrilmiş oturuyorduk hepimiz. Bugün sonunda okula gelmişti ve zaten çektiğimiz dikkat onun da bana karşılık vermesiyle zirveye çıkmıştı. Şu an bile sürekli dönerek bize bakıyor, fısıldaşıyorlardı. Hatta bazı kişiler kapıya geliyor bakarak gidiyorlardı ama kimse gram umrumda değildi açıkcası.

"Kardeşim nereyi anlamadın söyle, anlatayım."

Yoongi gayet ciddi bir şekilde dizlerimin ucundaki sandalyede oturan Jimin'e seslenmiş, aralarındaki sırada kitabın üstüne kalemi bırakmıştı ve Jimin'e baktığımda gördüğüm ifade gülmemi sağlamıştı. Çok sinirli görünüyordu. Namjoon ve Hoseok, Yoongi'nin yanında oturmuş birbirlerine aptal aptal bakarken Jin köşedeki bir kızın yanında kur yapıyordu ve Namjoon'un ona bakmak yerine Hoseok'tan bir saniye bile bakışlarını çekmemesi garip geliyordu. En kısa zamanda bunu konuşmalıydık sanırım. 

"Taehyung?"

"Hım?"

Kulağımın dibinde kısıkça gelen sesiyle yutkunup belimin yanında duran elini karnımın üstünden sarkıttığım elimle yarım saattir yaptığım gibi okşamış, parmaklarımızı tekrar iç içe geçirerek sırıtmıştım.

Ellerimiz çok güzel duruyordu bence.

"Bize gelsene bu akşam, beraber kalalım?"

En son bize gelmesinin üzerinden bir hafta geçmişti ve o akşam gruptan öpüştüğümüzü duyurmuştu, bizimkiler rezil olduğum bir anı anlatarak Taehyung'un gülmesini benim kriz geçirmemi sağlamışlardı. Onun dışında bir haftamız mükemmel geçmişti.

O akşam geldiğinde her ne kadar biraz sinirli olsamda beni kolları arasına alıp sıkıştırdığında ve bin kere 'öpmek yasak, cezalısın' dememe rağmen yine de öpmüştü. Hem de onlarca kez. Dudaklarımız şişmişti. Ve ben bir ara kalbimin hızına dayanamayıp bayılıyordum.

"Geleyim. Özledim seninle uyumayı."

Titrek bir nefes alırken dudaklarımı birbirine bastırdım. Çok seviyordum, çok seviyordu. Ama en kısa zamanda, tahminen bu hafta bitmeden ona açıklayacaktım her şeyi. O yokken kabuslardan uyuyamıyordum çünkü, bütün kabuslarımda terk ediyordu beni ve bu ağlayarak uyanmamı sağlıyordu.

"Abim! Canım abim benim anladım diyorum ya, anlatma sen artık bana! Sal bi beni!"

Jimin'in bilmem kaçıncı atarlanmasına gülerken zil çaldı ve bu durum oflamamı sağladı. Elimden gelse tüm derslere onunla girecektim, asla yalnız bırakmayacaktım onu. Kapının oradan gelen sesle bakışlarımız oraya kaydı, Jongin'in arkadaşı Sehun deli gibi kapıya vurmuş, dikkatleri üzerine çekerken bağırmaya başlamıştı.