bet for freak |taekook ✔️

23'

"Buraya bakın! On ikinci sınıflar için kişisel gelişim ve rehberlik konferansı varmış! Herkes konferans salonuna, hemen!"

"Olley lan! Matematikti benim dersim, gidelim hadi."

Hoseok birden yerinden fırlayıp mutlulukla konuştuğunda gözlerimi devirdim, nefret ederdim konferanslardan.

"Yürü gidelim. Gidiyoruz biz, yer kaparız hızlı olun."

Namjoon birden kalkıp Hoseok'un belinden tuttu ve birden boşalan sınıfta sürükleyip dışarı çıkardı. Oflayarak Taehyung'un bacakları arasından kalkıp ona döndüm ve pantolonumu düzeltip dudaklarımı yaladım.

Kırmızı saçları hala mükemmel gözüküyordu ve bu biraz kıskanmamı sağlıyordu.

Ellerini bana uzattığında gülümseyerek ellerini tuttum ve onu çekerek kaldırdım. Sendelemesiyle aramızda çok az bir mesafe kalırken ellerimizi ayırmadan daha çok kenetleyip sırtımı sadece Yoongi ve Jimin'in olduğu sınıfa çevirerek hemen arkamdaki duvara yasladı ve dudaklarıma dudaklarını bastırdı. Gözlerim kocaman olurken Jimin ve Yoongi'nin bağırmalarını duyuyordum.

"Oha ya, aile var burada ahlaksızlar! Neyse devam edin, telefonum nerede fotoğraflarını çekeyim?!"

"Kardeşim rahatsız oluyor, yapmayın. Daha küçük o."

Taehyung benden ayrılınca keyifle sırıtan ona şaşkınlıkla baktım, kendime gelince ise ellerimizi ayırıp omzuna koydum ve ittim. Sonra ise sinirli gibi omzuna vurdum o sırada Jimin, Yoongi'ye laf sayarak sınıftan çıkıyordu, peşinden ise Yoongi.

"Ya! Sınıfın ortasında yapılacak şey mi bu? İşte şimdi gerçekten beş gün öpücük yok sana. İyice utanmaz oldun sen!"

"Kimse yoktu ki güzelim, hem doyamıyorum seni öpmeye."

"Of, bak düştük yine bizimkilerin diline ya. Hoseok duymasın konferansta bayılır yemin ederim."

Taehyung kıkırdarken kolunu omzuma atıp yanına çekti beni, ardından kapının önünde tartışarak bekleyen Yoongi ve Jimin'in yanına giderek arkalarından ilerlemeye başladık. Kalbim hızlıydı ve yüzümde bastırdığım bir gülücük vardı.

"Konferans boyunca omzunda uyuyacağım haberin olsun şimdiden."

Taehyung kıkırdarken dudaklarını yalayıp kafasını onaylarcasına salladı.

"Saçlarını okşarım ben de."

Ona bakıp gülümsedim. Önüme döndüğümde merdivenlerin başında dikilen ve bize sırıtarak bakan Jongin sinirlerimi gererken Taehyung adımlarını yavaşlattı.

"Güzelim ben tuvalete gidip geliyorum Yoongi'lerle in hadi aşağıya. Yoongi, dursanıza!"

Onlar durup bize 'noldu' dercesine bakarken Taehyung'a baktım ve içimde beliren aptal hisle kaşlarım çatılır gibi oldu.

"Ben de geleyim, beklerim ne olacak."

"Jungkook, hemen geleceğim bebeğim söz. Yerimizi tut hadi."

"Jungkook! Hadi bizimle gel, gel gel."

Jimin'in imalı sesiyle kaşlarım anlamamazlıkla çatılırken yaptığı kaş gözle dudaklarım aralandı ve ağzımdan bir 'aa' nidası kaçırdım. Ardından Taehyung'a bakıp dudaklarımı birbirine bastırdım.