~15~

689 58 112
                                    

🧸

Kız saçlarını sinirle karıştırıp odasının içinde öylece dolandı. Bu kadar aptal olmak zorunda mıydı? Hem kendine hem de babasına böyle davrandığı için kendini suçluyordu. O babasını bir kere bile düşünmemişti. Neler hissettiğini umursamamıştı. Sadece kendini düşünmüştü. Kendi üzüntüsünü ve kendi öfkesini düşünmüştü. Olaylara asla babasının tarafından bakmamıştı. Bu resmen bir aptallıktı.

Sinirden dayanamayıp kendini kocaman yatağına yüzüstü atladı. Neredeyse nefessiz kalana kadar yüzüstü kaldı ve nefesi bitince kafasını tavana doğru çevirip eliyle biraz alnına vurdu. Kendi ile biraz savaştıktan sonra aklına Adele ve Adrian geldi. Şu an kesinlikle onlara ihtiyacı vardı.

Çantasını karıştırdı ve içinden telefonunu aldı. Telefonu hala kapalıydı. Telefonu açılan kadar gözleri boy aynasına kaydı. Ona kalırsa  aynada bile aptallığı gözüküyordu. O yüzden gözlerini utançla aynadan çekip açılmasını beklediği telefona çevirdi. Telefonu açılır açılmaz Adele ve Adrian'ı görüntülü aradı. Telefon birkaç kez çaldıktan sonra birden karanlığın içinde 2 tane görüntü belirdi.

"Çocuklar habersiz aradım, biliyorum, üzgünüm. Biraz konuşabilir miyiz?"

"Tanrım! Burada gece.. Saat farkını unuttun sanırım."

Miray Adrian'ın dediği ile bıkkın bir nefes verdi. Kesinlikle saat farkını unutmuştu.

"Hey, sorun değil. Annem uyuyor. İstersen sen çık Adrian. Herkes rahat etsin."

"Bensiz konuşamazsınız!"

"Saat farkı tamamen aklımdan çıkmış. Eğer rahatsız olacaksanız kapatayım."

"Hayır. Hayır kapatma! Ben seni çok özledim. Biraz konuşalım."

"Ben de sizi çok özledim.. Size anlatmam gereken şeyler var."

Adrian telefonu yatağının başına koymuş yastığıyla uzanırken sessizce konuşmaları dinliyordu.

"Siz konuşun ben sizi dinliyorum.."

"2 saniye sonra uykuya dalmazsan dinlersin."

"Uyumayacağım. Görürsünüz."

Adele sessiz bir kahkaha attı ve Adrian yavaş yavaş gözlerini kapattı.

"Tanrım! Bu kadar hızlı uyumasını beklemiyordum."

"Ben de!"

Miray ve Adele Adrian ile biraz dalga geçtikten sonra Adele konuyu merak edip sordu.

"Senin araman Obadiah denen adam ile mi ilgili?"

"Evet.. Ama sen nereden biliyorsun?"

"Tüm haber kanalları sürekli onu gösteriyor. Ama neden arandığını söylemiyorlar. Neden aranıyor?"

"Babama ait bir şey çaldılar."

"Ne gibi.. Bir şey?"

"Bir.. Reaktör. Kimsenin sahip olmadığı bir şey. Asıl amaçları şirketi ele geçirmek."

"Tanrım! Hollywood filmi gibi."

"Gerçekten burası her saniye bir filmmiş gibi."

Miray göz devirip bıkkınca yatağındaki yorganı biraz daha üstüne çekti.

Daughter of Stark || Düzenleniyorحيث تعيش القصص. اكتشف الآن