GÖRÜNTÜ

246 15 0
                                    

Ay ışığı,her iyiye, her kötüye vurur;
ama hiçbir vakit kirlenir mi?
O ışık, gene tertemiz halde aya döner,gider.
                                   (Mevlana)

                    Zehra özdemir

Bazen rüyalarıma küçük bir kız giriyor. Hatta uyanıkken bile görebiliyorum. Küçük kız bana hep "anne"  diye sesleniyor.  Garip olansa sanki  gerçekmiş gibi hissediyorum. Her anne deyişinde kalbimde derin bir sevgi meydana geliyordu. Gerçekten annelik duygusuyla doluyor içim.Eskiden hayal meyal olan şeyler artık netleşiyordu.  Doktorlar bunun kazadan dolayı olduğunu söylüyorlardı. On dört yıl önce Sinan'ın rakiplerinden birinin bindiğim arabaya silahla saldırmasından dolayı vurulmuşum. Baygınlık anında da kafamı çarpmışım. Bunları bana Sinan anlatmıştı çünkü  hafıza kaybı geçirdiğim için olanları hatırlamıyordum. Bir  yıl boyunca komadan kaldım. Komadan çıktığımda her gece kabus görmeye başladım. Kabuslarda bir adam vardı. Yüzünü göremiyordum ama öfkeli olduğunu anlıyordum. Belinden çıkardığı silahı bana doğrultmuştu. Bir isim söylüyordu ama tek duyduğum A harfi oluyordu. Silahı ateş edince  yere yığıldım. Kafam sert bir şeye çarpmıştı. Bilinçim yarı açıktı. Kulağıma uğultular geliyor, görüntüler sis perdesindeymiş gibi görünüyordu. Kapını açıldığını gördüm. Pembe elbiseli küçük bir kız giriyor içeri. Bana bakıyor. Aniden o adam silahı kıza doğrultuyordu. Sonunda adamları kızı götürdüğünde kızın dudakları kıpırdanmıştı. Ne dediğini duymasamda dudakların kıpırdanmasından "anne" dediğini anlamıştım. Ondan sonra da yatakta kan ter içinde uyanıyordum. Bunu Sinan'a söylediğimde psikyatriye gitmişti. Birkaç ilaç vermiş bende kullanmaya başlamıştım. İlaçlardan sonra artık kabus görmüyordum. O gördüklerimde yavaş yavaş silikleşmişti. Sinan ile pek Mardin'e gidemiyorduk. Rahatsızlığımdan dolayı yurtdışına çıkmıştık. Ne kadar rahatsız olmadığımı söylesemde Sinan ısrarla Mardin'e gitmemekle direniyordu. Abimle ne zaman barışmak istediğimi söylediğimde de hemen sinirleniyordu. Söz konusu Mardin ya da abim olunca sanki farklı bir Sinan ile konuşuyordum. Eskisine göre daha korumacıydı. Özellikle de Mardin' e geldiğimizden beri. İçimden bir ses benden bir şey sakladığı söylüyordu ama belkide ben abartıyorum diye düşünmüştüm ama Sinan'ın telefon konumasını duyunca şoke oldum.

Sinan'ın çalışma odasının yanından geçerken aralık olan kapıdan telefon konuşmasını duydum.

-İlaçlar işe yarıyor. En son hatırladığı şey tartışmamız. O gün sonrası hiçbir şey hatırlamıyor  ama içim hiç rahat değil.  Her an bir şey hatırlayacak diye ödüm kopuyor.

Bu da ne demek oluyor böyle?
Benden mi bahsediyordu?
İlaçlar bana ne yapıyordu ki?
Yoksa hatırlamamı engelemek için mi?
Ama Sinan bunu neden yapsın?
Bunları öğrenmenin tek yolu o ilaçları kullanmamak. Bende öyle yaptım. Her ilaç verdiklerinde kimse görmeden klozete atıyordum. İlaçları kullanmayalı dört ay oluyor.
Kabus dışında da hep o küçük kızı görüyordum. Ya hep aynı masalı anlatıyordum ya da gül dikiyorduk. Her zaman gülüyordu. Bazen ona sesleniyordum ama bir türlü nasıl seslendiğimin hatırlayamıyordum. İlaçları kullanmadığımdan bu yana görüntüler biraz olsun netleşmişti.Küçük kız bana bir gül uzattığında bileğindeki lekeyi gördüm. Bir keresinde de küçük kız bana adının anlamını sormuştu. Bende saçlarını okşayıp ona bir şey söylemiştim ama hatırladığım şey
"... yağmur damlası" oluyor. Araştırsamda pek bir şey bulamadım.
İçimi kemiren bir sürü soru vardı.
O kız kimdi ? Nerdeydi? İçim bir ses onu bulmam gerektiğini söylüyordu. Bu yüzden Mardin'e gitmeye karar verdim. Sinan'ın böyle davranması cevapların orda olduğunu gösteriyordu. Nazlı'nın düğünü bahane ettim. İlk gittiğimde o kızı araştırmak olacak.

Nazlı'nın kınası için gün belirlendiğinden hazırlıklar için Fatmalara geldim. Murat'ın eşiyle tanıştım. Pek güzel bir kız. Onu bir yerde hatırladığımı söylediğimde gerilmişti. Çarpıştığımızı hatırladığımı söyledim. Biraz rahatlamış görünüyordu. Bir yanım onu daha önceden tanıdığımı söylüyordu. Ama nerden? Fatma ile konuşurken torunum Asmin'in Almira'ya soru sormasıyla onu dinlemeye koyuldum.
Almira'nın bileğindeki lekeyi sormuştu.
Tuhafsa buraya geldiğimden bu yana Almira fazla gergin görünüyordu. Belki de benden utanıyordu
Neyse alışverişe gidip kına için bir sürü şey satın almıştık. Her şeyi aldığımızdan emin olduktan sonra Fatmalara gidip Asmin'i alıp konağa döndük. Asmin'de Almira ile yaptıklarını anlatıyordu. Dikkatimi çeken şey ise Asmin'in " Biliyor musun babaanne? Almira Yenge bana anlatığın masalı anlattı. O da benim gibi o masalı dinlemeyi çok seviyor. Onun annesi ona hep anlatırmış." dediğinde içimi bir acı kapladı. Acıya anlam veremedim. Sanki önceden çok önemli birini  kaybetmiş gibi hissediyordum.

YORUM YAPMAYI VE BEĞENMEYI UNUTMAYIN...😄😄😄

MÜPHEMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin