Bırak Kar Yağsın

249 10 7
                                    

Yıllar önce, ThatGirlFromTechCrew nickli kullanıcının aynı isimli kurgusundan tercüme etmiştim. O zaman İngilizcem çok da iyi değildi, ama hatırası olduğu için burada yayınlamak istedim. Küçük değişiklikler gözünüze çarparsa şaşırmayın derim :)

Sonunda, yılbaşı balosu gelmişti. Rose Weasley olabildiğince heyecanlıydı. Daha önce hiç olmadığı kadar güzel görünüyordu: Saçları; muhteşem, düzgün ve pürüzsüz bukleler halinde kürek kemiklerinin altına kadar uzanıyordu. Kızıl saçlarıyla olağanüstü bir uyum sağlamış olan ve bel kısmında bulunan elmas bir kemerin zariflik kattığı koyu yeşil bir elbise giymişti. Ucunda mavi bir ay bulunan gümüş kolyesi ve elmas küpeleriyle tıpkı prensesler gibi gözüküyordu. Aynadaki görüntüsüne memnuniyetle baktı. Artık gitmeye hazırdı.

Ortak salona girdiğinde, Scorpius Malfoy ve Albus Potter & Alice Longbottom çiftinin onu beklediğini gördü. Scorpius, siyah cübbesi ve kendi elbisesiyle hoş bir uyum sağlayan yeşil papyonuyla karşısındaydı. Alice ise gerçekten de çok güzel görünüyordu. O her zaman güzeldi, fakat bu gece kahverengi saçlarını güzelce düzleştirmişti, kehribar rengi gözleri parlıyordu ve Albus'un papyonuyla aynı renk olan toz pembe elbisesi onun muhteşem görünmesini sağlıyordu.

Scorpius Malfoy, (birçok bakımdan; özellikle de bir Slytherin ve en önemlisi de bir Malfoy olmasından dolayı Ron Weasley'nin vermiş olduğu tepkilere rağmen) ona dans için eşlik edecekti, yani dans eşiydi fakat Scorpius olduğundan çok daha fazlasını istiyordu.

Scorpius bunu bilmiyordu ama, Rose Weasley de daha fazlasını istiyordu.

Malfoy, kızıl saçlı kızı büyülüyordu. Belki gri gözlerine mükemmel bir şekilde düşen dağınık sarı saçlarıyla, belki de yakışıklılığıyla.

Genç kıza elindeki yedi gülü uzattı. Dördü kırmızı, üçüyse beyazdı.

''Güzel görünüyorsun.'' dedi kıza. Isı kızın yanaklarını hızlıca sararken yüzü de saçlarıyla eşleşmiş bir kırmızıya büründü.

''S-sen de fena görünmüyorsun, Malfoy.'' dedi Rose kekeleyerek. ''Teşekkürler.''

''Gitmeye hazır mıyız?'' diye sordu Alice.

''Siz de hazırsanız,'' diye cevapladı Scorpius.

''Bu suyu bırakmama izin verin.'' dedi Rose, dönmesi bir dakikadan uzun sürmedi.

Albus ''Eğer kuzenimi incitirsen seni öldürürüm, Malfoy'' dedi.

''O benim arkadaşım, Albus. Beni neden incitsin ki?''

''Herkes böyle söyler.'' dedi Albus. Henüz dördüncü yılında olan Alice'e döndü ve bir şeyler anlatmaya başladı.

Bir süre sonra hepsi balo için ayrıldılar.

Baloda bir süreliğine dans ettiler. Slow bir şarkı çalmaya başladığında Scorpius ve Rose karşı koymadılar, dansa devam ettiler. Şarkının sonlarına doğru göz göze geldiler ve birbirlerinin gözlerinde kayboldular.

Şarkı sona erdiğinde Scorpius ''Dolaşmaya ne dersin?'' diye sordu.

Rose heyecanla başını salladı. Yürürken Scorpius onun elini tuttu ve kızın kızarmasına neden oldu.

''Üzgünüm.'' dedi onun elini bırakarak.

''Sorun yok.'' diye cevapladı genç kız. ''Aldırma.''

Şimdiyse Rose onun elini tutuyordu.

''Çok eğlenceli bir danstı.'' dedi Scorpius. ''Sana eşlik edebildiğim için memnunum.''

Genç kız onu şakacı bir şekilde itti. ''Biz yalnızca birbirimize eşlik edebiliriz. Eğer çıkmaya başlarsak babalarımız bizi öldürür.''

''Bu benim bunu düşünmemi engelleyemedi.'' diye sürdürdü genç adam, ona bakarken.

''Ne?'' diye şaşırmış bir şekilde sordu Rose Weasley.

Scorpius, ''Yapmamam gerektiğini bilmeme rağmen bunu yapacağıma inanamıyorum.'' diyerek başladı konuşmasına. ''Ama bana göre bu bir randevuydu. Belki de sahip olduğum en önemli şeydi. Çünkü seninleydi, Rose Weasley. Sanırım, sana aşığım. Ve senin de bana aşık olduğunu söyleyebilirim, çünkü bu randevuya gelmeyi kabul ettin. Öyleyse babalarımızı ve binalarımızın birbiriyle olan rekabetini unutalım, öyleyse buraya gel ve beni öp.''

''Ben de seni seviyorum, Scorpius Malfoy.'' diye haykırdı Rose. Ona doğru atıldı ve onu öptü, genç adam ise güzel kızı karla kaplı sütuna yaslarken kollarını onun beline doladı. Kızın öpücüklerini karşılıksız bırakmadı.

Ve hayatlarının en romantik anını tamamlamak için, kar yağmaya başladı.

Hepimizin bildiği bir konu üzerine yazılmış, hoş bir one shot. Scorose çiftine bayılan biri olarak çevirmek istedim. Umarım beğenmişsinizdir. :)

Oy ve yorumlarınızı esirgemeyin. İstekleriniz için bir mesaj ya da yorum uzağınızdayım.

Sevgiler, 

Let it SnowWhere stories live. Discover now