"Gelincik"

1.6K 136 413
                                    

"Bir rivayettir ki gelincik çiçeği kavuşamayan aşıkların çiçeğidir.
Birbirinden uzak yetişmesi kavuşamamayı, hüznü simgeler.
Gelincik çiçeği öyle narin öyle hassastır ki toprağından koparıldığı an boynunu büker ve ölür. Sevdiğinden ayrılan sevgili de Gelincik misali boynunu büker, kaderine razı gelir ve ölümünü bekler.
İnanışa göre Gelinciğin yapraklarının ince tül gibi olması da gelinlik duvağına benzetilir..."

Kızların çığlığıyla beraber Yıldızla Kuzey koşarak kendilerini kapıdan dışarıya atar

Kuzey: Noldu birinize bir şey mi oldu!

Yıldız: Kızlar iyi misiniz?

Feride: Baba sakin ol. Kimseye bir şey olmadı. Uğultu gelince Mineyle Gökçe korktu sadece o kadar.

Yıldız: (Elini kalbine götürüp bir eliylede destek alarak merdivene oturur) Ödüm koptu

Kuzey: (Sinirle) Aklım çıktı aklım! Kaç yaşına geldiniz ya ne bu böyle çığlık kıyamet!

Mine: Özür dilerim baba! Kurt Bey, Ayı Bey hoş geldiniz demediğim ve onlardan korktuğum için.

Gökçe: (ablasına fısıldayarak) Kesin hiç bölmememiz gereken bir anı böldük. Bu sinirin başka açıklaması olamaz.

Feride:, Saçmalama Gökçe. Adam korktu görmüyor musun?

Yıldız: (yerinden kalkar, derin bir nefes aldıktan sonra) İyi haydi geçin içeri.

Hep beraber içeri geçtikten sonra Yıldız herkese çay servis eder,hep birlikte oturuyorlarken sessizliği Feride bozar.

Feride: Düğün için beklediğiniz bir gün var mı?

Yıldız: Ben aslında 23 Eylül çok istiyorum.

Gökçe: Buraya geldiğimiz gün.
(Yıldız tebessümle kafa sallar)

Kuzey: (Elindeki çay bardağını uzanıp masaya koyar) Oho Eylüle daha çok var ben bekleyemem o kadar.

Yıldız: İstiyorum istemesine de bana da o kadar beklemek zor geliyor.

Mine: (Yerinden kalkıp ellerini birbirine vurur) Ee o zaman?

Yıldız: E aileler nolacak?

Kuzey: (Yıldızın elini tutar, sıcak bir gülümsemeyle) Biz neyi nasıl istersek öyle olacak.

.
.
.

Yıldız: Yahu neden zor bir şey istiyormuşum gibi davranıyorsunuz?

Nahide: Şu kızı kim seslendiriyorsa söyleyin ona sussun artık ayaklarımda derman kalmadı.

Gökçe, Mine, Kamer, Pembe, Nahide Yıldız bütün mağazadaki gelinlikleri denediği için yığılmış kalmıştır. Ortalığı toparlamak yine Ferideye düşer.

Feride: Yıldız ablacım birdaha anlat hanımefendiye istersen.

Yıldız: Böyle kabarık olsun ama çokta puf puf olmasın. Böyle beyaz olsun ama ölü beyazı gibi olmasın. Sade olsun ama gelinlik olduğu da belli olsun. Ama avize gibi de olmasın.
Böyle şey ols

Gökçe: (Aniden ayağa kalkar, koltuğun üstüne çıkar) İnsanlar el ele tutuşsun hayat bayram olsun hey!

Feride: (kolundan çekiştirip indirir) Napıyorsun Gökçe

EfsunkârWhere stories live. Discover now