FLASHBACK
Nahide: Kuzey'in buraya dönüşü boşuna değil.
Bir yalana tutunup yaşamak neymiş, kandırılmak neymiş, hayatını sahte bir şeyin üstüne kurmak neymiş elbet öğretir hayat ona da.
Yaşattığını yaşamadan ölmez insan...FLASHBACK SON
Yıldızla Kuzey habersizce parçalanmayan hayatlarının son uykularını birbirlerinin kollarında geçirmişlerdir. Bu huzurlu uykunun uyanışı maalesef uyku kadar mutlulukla olmayacaktır.
Sultan anne içeride kahvaltıyı hazırlarken Kuzey'in telefonu çalar.
Bazen bazı telefonlar öyle acı acı çalar ki, sanki hissedersiniz.
Kuzey ve Yıldız da hissetmiş olmalı ki
ikisi de uykusundan sıçrıyarak uyanır.
Birbirlerine bakarlar, içinde bulundukları duruma anlam veremeden Yıldız başından Kuzey'in telefonunu alır, Kuzey'e verir.
Arayan Gökçe 'dir.Kuzey: Noldu kızım
Gökçe : (Bağırarak ağlıyordur) Baba
Kuzey: Gökçe noldu diyorum sana
Gökçe: (Hıçkırarak kesik kesik) Baba ablam
Kuzey: (Yataktan ayağa kalkar, duymaya hazır değil vasiyette)
Noldu ablanaO sıra da Yıldız' da kalkar
Gökçe: (Ağlayarak) Baba ablama araba çarptı
Kuzey dizlerinin bağının çözüldüğünü hisseder, telefonu yere düşürür ve duvara tutunur. Bütün dünyası başına yıkılmıştır.
Yıldız telefonu yerden alır, Mine'nin elinden de telefonu Nahide alır. Nahide hastaneyi Yıldız'a söyler.
Yıldızla Kuzey apar topar evden çıkarlar.HASTANE
Bütün Mollaoğlu ailesi ordadır. Ameliyathanenin önünde çaresizlikten diz çökmüş haber bekliyorlardır. Babalarının geldiklerini görünce Gökçe ve Mine koşup Kuzey'e sarılırlar. Nahide yanlarına gelip Yıldız'ın kolunu ovar.
Kuzey: (telaş içinde) Noldu benim kızıma
Etraf sessizdir. Çünkü kimse söylemeye cesaret edemez.
Herkes birbirinin suratına bakarken arkadan bir topuk sesi gelir.Gelen Şule'dir.
Herkes için artık bütün duygular karmakarışık olur. Herkes ne hissedeceğini şaşırır.
Kuzey: (yutkunur) Şule
Yıldız: (gözlerini kısarak derin bir nefes alır... Yıllar önce kendine tercih edilen kadın kanlı canlı karşısındadır.)
Bu sessizliği bozan Mine olur.
Mine: Senin Allah belanı versin
Şule: O nasıl laf öyle Mine , ben senin annenim
Mine : (hırsla gözyaşları birbirine karışarak, bağırır vaziyette) Baba biliyor musun ablam içeride kimin yüzünden yatıyor
Derin bir sessizlik olur
Mine: Bu kadının yüzünden!