*2*

349 27 66
                                    

"Bir dakika, ne dedin sen? Ben bu götkuşağıyla aynı evde kalmam!"
"Merak etme, odalar aynı değil, her odadan iki tane var. Portal açılana kadar buradasınız."
"İyi, ne zaman açılır bu portal?"
*mırıldanma* "Portalları ben kontrol ediyorum..."
"Ne?"
"Ben de bilmiyorum!"
"Hmm..."
"Herneyse, bu benim numaram ve adresim."
Error'a bir kâğıt verdi ve gitti. Error kâğıdı okudu.
"Sanırım ismi Marry, Marry Afton."
"Hmmm... Hadi yerleşelim."
Bir odaya girdim. İçeride bir üçlü 2 ikili ve 2 tekli koltuk, büyük bit televizyon ve masa vardı. Yukarıdan ayak sesleri geldi. Sanırım Error üst katta. Odadan çıktım ve tüm evi gezmeye başladım.

1. Gün...

Evi gezmiştim ve gerçekten de evde her odadan 2 tane vardı. (Banyo, oturma odası, mutfak ve balkon dışında.) Mutfağa gidip buzluğu açtım. İçinde dondurma ve etler vardı. Bir dondurma kabı alıp açtım ve iki tabak aldım. Kabın yan tarafında 'vanilyalı dondurma' yazıyordu. Dondurma beyazdı. Tabakların içine 3 top dondurma koydum. İki tabağa bir kaşık yerleştirdim ve oturma odasındaki masaya koydum. Üçlü koltuğun kenarına oturdum sonra tabaklardan birini elime aldım. Tam yemeye başlayacaktım ki Error'u unuttuğumu fark ettim. ->-
"ERROR!"
Yukarıdaki kattan cevap geldi.
"NE VAR?"
"GELSENE!"
"NE OLDU?"
"GEL İŞTE!"
Error yanıma ışınlandı. Sonra bana baktı. Elimdeki dondurmayı gördü sonra masaya baktı. Diğer tabağı aldı ve koltuğun diğer köşesine oturdu. Dondurmaya baktım ve bir şeyin eksik olduğunu anladım. Kumandaya uzandım, elime aldım. Kumandaya bakmaya başladım. Açma tuşunu buldum ve televizyona bakmaya başladım. Bir film oynuyordu. İsmi 'İçimdeki Şeytan'. Bana güzel gibi geldi. Filmde iki Melek ve bir Şeytan gördüm.
-Filmden fln sonra işte-
(Kesinlikle üşenmedim)
Film bitmişti ve ben ağlıyordum. Çok duygusal bir aşk filmiydi! Neden kız kaza geçirmek zorundaydı ki? Diğer bölümü çok merak ediyordum. Ağlamamı durduramıyordum. Birden kolumda bir şey hissettim. Bir şey beni Error'un olduğu tarafa çekti. Error beni kollarının arasına almıştı. Çok garip bir duyguydu.
"Ağlayınca çok sinir bozucu oluyorsun. Boşalt içini hadi."
Neden bilmiyorum ama Error'a içimi boşaltmak istiyorum. Error'un ceketini sıkıca sıkıp daha çok ağlamaya başladım. Neden bilmiyorum ama çok güzel hissettiriyor. Error beni kanatları ve kollarıyla sarmış sırtımı sıvazlıyordu. Ağlamam azaldığında Error'a baktım. Birazcık kızarmış ama gözlerinin içi çok boş duruyordu. Ona baktığımı anlamış olacak ki bana baktı. Gözlerimiz birleşti. Gözlerimi kaçırdım. Error kanatlarını açtı ve beni koltuğa düzgünce oturttu. Ağlamam geçmişti. Ayağa kalktı ve masadan kendi tabağıyla kaşığını alıp çıktı. Ben de tabak ve kaşığımı alıp mutfağa gittim. Error çoktan tabağını yıkayıp tezgaha koymuştu bile. Ben de yıkadıktan ve tezgaha koyduktan sonra dolapları karıştırmaya başladım. Bir kurabiye paketi buldum. Aldım ve üst kata çıktım. Paketi açıp balkona çıktım. Balkonda Error vardı. Sandalyede oturmuş dışarıyı izliyordu. Ben de yanındaki sandalyeye oturdum. Bana döndü, sonra yeniden önüne baktı. Ben de yola bakmaya başladım. Çok güzel bir görüntüydü. Güneşin ışığı sokağa vuruyordu. Melek ve Şeytanlar (çoğunlukla Melek var.) yolda yürüyordu. Kurabiyelerimi yemeye başladım. Çok tatlılardı. Error'a baktım ve paketi ona doğru uzattım. Bana baktı, sonra kurabiyelerden birazını aldı.
"Teşekkürler."
Bir gülümsemeyle karşılık verdim, önüme döndüm ve kurabiyeleri yemeye devam ettim.
"Hey, şu Marry değil mi?"
Error o tarafa doğru baktı.
"Evet, neden öyle görünüyor?"
Kafasında bir taç vardı ve bir elbise giymişti. Bizim evin önünde durdu ve kollarını kavuşturdu. Eve doğru döndü. Evi inceledi ve sırıttı. Sonra evin bahçesine girdi. Lalelerle ve kuşlarla ilgilenmeye başladı. Kuşlar etrafını sarıyordu ve koluna konuyorlardı. Elini açtı ve elinde kuş yemi belirdi. Kuşlar için şelalelerin yanına geçip oraya yemleri koydu. uşlar yemleri yemeye başladı. Marry ayağa kalktı ve parmaklarını şıklattı. Error'un elinde birkaç çikolata belirdi. İkimizde şaşkınca Marry'e bakmaya başladık. Bize döndü ve el salladı. Error'a gülümsedi ve beni işaret etti, sonra gitti. Marry gidince Error bana çikolatalardan birini verdi.
"Teşekkürler!"
Gülümsedim.
"Hmm..."
İkimiz de elimizdekileri yemeye başladık. Güneş batıyordu. Güneşin batışını izledik. Birden çok uykum geldi. Kurabiyelerimi bitirdim ama kalkacak gücüm yoktu. Birden gözlerim kapandı.

-2 saat sonra-

Gözlerimi yarı açmıştım. Yumuşak birşeyin üstündeydim. Kalkıp ne olduğuna baktım Balkonda Errorlaydım. Error beni kucağına almış ve sanırım ikimiz de uyumuştuk. Glitclenmemesine şaşırdım. Ay tepede parlıyordu. Gözlerimi tamamen açtım ve Error'a baktım. Az da olsa Glitchleniyordu. Kalktım ve Error'u sırtıma aldım ve bacaklarım ağrıdı. Kaç kilosun olm sen? 1000 fln mı? Ya da ben çok güçsüzüm. Evet ben güçsüzüm. Error'u odasına taşıdım ve yatağına bıraktım. Odasını karıştırsam birşey demez herhalde.

Evet Kiki demez, direkt olarak öldürür!

Ne olduğunu bilmediğim bir çekmeceyi kilitemişti ve anahtar masanın üstündeydi. Anahtarı alıp çekmeceyi açtım. İçinde birkaç tane fotoğraf vardı. Birini aldım ve inceledim. Biri fotoğraftaydı. Kişinin dışı kalple çizilmişti. Bir dakika... Bu BENİM?! Diğer fotoğraflara baktım. Aynı şeyler, bir kalp ve içinde benim farklı fotoğraflarım. Son bir tane vardı. Ona da baktım. İki tane çarpıyla Dream ve Blue'nun yüzünü karalamıştı. Ama bana bir şey yapmamıştı. Fotoğrafları geri koyup kilitledim. Herşeyi eski yerine koydum ve odama gittim. Yatağa yattım ve uyumaya çalıştım. İşte bu gün de böyle tamamlandı.

Yeni Bir Başlangıç || Errorink || Sezon 1Where stories live. Discover now