7.Bölüm

4.6K 318 24
                                    

Uyandığımda saat sabah sekize geliyordu. Siyah kilotlu çorap, bordo çan etek ve V yaka siyah kazak giyinip odamdan çıkmıştım.

Etrafı tam bilmediğim için ilk vakitler etrafı gezdim nerde ne var göz attım. Köşkün yanında ki yeşil binanın hastane olduğunu öğrenmiştim.

Ne ihtiyaç varsa neredeyse hepsi vardı. Yemek hane, hastane, şifa için kullanılan haman, eğitim alanları, silah yiyecek ya da ilaç depoları. Daha bir çok şey..

Dikkatimi en çok şifa için kullanılan hamam çekmişti. Şans eseri içeri baktığımda İzy'nin ikiz kuzenini -Maykie ve Meysie- görmüş onlar sayesinde öğrenmiştim. Yerde mezar şeklinde küvetler vardı ve sıcak suyla dolu küvetin içine yerleşiyordunuz. Daha sonra burayla ilgilenen kişi -Bayan Henibel- gelip her yerinizi kaplayan beyaz bir karışım sürüyordu. Bir süre sonra o karışım donuyordu tabi bu esnada sizde uyuyup dinleniyorsunuz. Zaman dolunca donan karışımı kendiniz çatlatıp bir kozadan çıkar gibi çıkıyorsunuz. En derin yaralar bile bu yöntemle iyileşiyordu. Gerçekten güzel bir yöntemdi.

Maykie ve Meysie ikizleri ile ayak üstü sohbet edip ordan da ayrılmıştım.

Şuan ise bizimkilerle yuvarlak masada oturmuş öğle yemeği yiyorduk.

"Gabii!! Sosislerini bana verir misin?"

İzy'nin sorusu ile sinirlenip "Hayır!!" Diye çıkıştım. Yüksek çıkan sesim ile masadakiler gözlerini bana dikmişti. Bende kendime şaşırıp kaldım. Resmen İzy'e hırıldamıştım. "Üzgünüm İzy."

İzy yüzüne düşen sarı saçını kulağına sıkıştırıp yüzüne şefkatli bir gülümseme yerleştirdi. "Sorun değil mavişim. Dolunaydan dolayı böylesin."

"Dostum biz bu gün bücürüğe görünmeyelim en iyisi."

Gözlerimi Corden'e dikip somurtuk bir şekilde baktım. Aron Corden'a katılır şekilde mırıldanıp "Haklısın kardeşim bizi yer bu büyümemiş."  Yandan yandan bana baktı. Onlara burnumu kırıştırıp hırlıyormuş gibi yaptım. Ama sanırım gerçekten hırlamıştım. İkiside gözlerini büyütüp masadan kalktılar ve çıkışa ilerlediler.

Corden Melisa'nın yanından geçerken yanağından makas aldı. "Özle beni bebeğim!" Melisa onun bu haline göz devirip gülümsemesini saklamaya çalıştı.

Çaprazımda oturmuş Lydia ile konuşan Elena'ya seslendim. Bana dönünce "Annem gelecek mi? Telefonumun şarjı bitmiş arayamıyorum." Dedim. Başını olumlu anlamda sallayıp "Evet abla." Dedi. Kumral teni sebepsizce dikkatimi çekti. Bana Step'i hatırlatmıştı. Tabi onun yanık teni daha göz alıcıydı. Dün yanıma gelmemesi içimde bir şeyleri kırmıştı. Ama şuan normal bir hayat yaşamadığımızı hatırladım. Belki de işini bitirememişti.

"Elena anneme söyler misin şarj aletimi getirsin bana."

Başını olumlu anlamda sallayıp Lydia'ya geri döndü.

Yemek yemekten sıkılmıştım. Çatalımı sertçe tepsiye bırakıp ayağa kalktım.

"Kuzen iyi misin?"

Gözlerimi Selen'e diktim. "Evet neden ki?"

Melisa kolumu okşayıp "Bebeğim biraz sinirli gibisin sorun Step mi?" Bir yandan beni yatıştırmaya çalıştı. Kaşlarımı çatıp eline baktım şuan bana dokunması oldukça sinirimi bozmuştu. Çölün ortasındaymışım gibi sıcak bastı. Saçlarımı arkaya attım.

KORUYUCULARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin