"Bana içerde öyle bir şey olmadığını söyledin Tutku!"

"Şöyle ki biz Sarp'la bu sabah kavga ettik. Fark ettiyseniz eğer o benden erken eve geldi. Biz kavga ederken ayrılma kararı aldık. O yüzden size de söyleme gereksinimi bulmadık. Az önce mutfakta yaşananlar da kendini affettirmek için yapmış olduğu bir şey. Siz gelmeseydiniz ben ona cevabını verecektim. Fakat siz bizi öyle yakalayınca söyleyeceklerim yarıda kaldı. Sana da o yüzden öyle söylemedim anne. Ayrılmak istediğime emin olduğumu Sarp'a söylemek için. Sonuç olarak ayrılacaktım ve senin de öğrenmeni gerek bulmadım."

İyiydi kabul et. Ben böyle yalan bulamam anasını satayım.

Bu aptalın bu dediklerine annem kesin inanırdı. Araya bir şeyler serpmem gerekiyordu.

"Hala mı aynı karardasın Tutku? Sana kaç defa söyledim. Emniyette olur böyle şeyler. Sanki benim suçumdu."

"Kıza sarılmak emniyette olacak şeyler zaten demi Sarp?! Oranın emniyet olduğundan emin miyiz?! Bana daha çok başka bir yer gibi geldi. Hani önceki hafta gidipte gelmek bilmediğin bir yer. Tanıdık gelmiştir belki."

Oha! Kız sert çıktı. Siksen yine altından kalkamazsın.

"Bir dakika! Sarp bu duyduklarım doğru mu?!"

"Anne önceki hafta bizimkiler çok istedi bende gitmek zorunda kaldım. Bugün yaşananlarda sarhoş olmuş bir grup şikayet için emniyete geldi. O sırada kız bir anda bana sarılınca Tutku beni o halde gördü. Olay bundan ibaret."

İyi hallettin. Fakat buna da bir cevabı var gibi duruyor.

"Bundan mı ibaret?! Kız adınla seslenip durdu Sarp! Sen şuna direk önceki hafta tanıştığım kız beni gördü ve üzerime atladı desene! Artık o zamanda mı böyle sana atladı da tutabildin bilmiyorum. Çünkü gayet güzel yakaladın kızı!"

Sen bunla yarışamazsın.

"Bir sakin olur musunuz Allah aşkına? Saçma sapan bir neden için kavga edip duruyorsunuz. Bakın şu an az önce yaşananları araya koymuyorum. Ama böyle güzel bir haberi verdikten sonra öyle hemen ayrılamazsınız. Demi Hülya?"

"Kesinlikle."

Başıma beladan başka bir şey değilsiniz.

Tutku'dan devam:

Ulan Alpay ulan Alpay senin ben yapacağın işin içine sıçayım! Şu düştüğüm hallere bak! Biz ne ara sevgili olduk gavurun oğlu? Hayır hata bende! Senin gibi dengesizin tekine neden uyuyorum ki!

"Ama benim kararım kesin ben ayrıl-"

"Bana bak seni şurada ayağımın altına alırım." hıh iyi bok yedin Tutku. Senin aklın olsa buraya mı gelirdin? Siktir olup giderdin kendi evine. Televizyonunda izlerdin dizilerini.

"Barıştığınıza göre artık şu yemeğe oturalım. Adam ağaç oldu orada." Anne sus! Allah rızası için sus!

"Neyse Sevda. Biz bahçeye çıkalım. Gençlerin konuşacakları vardır." o anlamlı gözlerini oymadan bence de çık Hülya teyze! Hayır yaklaşık yarım saat önce ikimizin de ağzına sıçıyordunuz fakat şimdi sevgili olayı olunca beni burada sikse mutlu olursunuz.
Yanımızdan ayrılıp bahçeye çıktıklarında suratına bir tane geçirmemek için kendimi zor tuttuğum kişiye baktım. Evet artık adıyla seslenmek bile istemiyorum.

"Böyle bir bok yedin ne geçti eline?! Hayır bundan ne kazanç sağlayabiliyorsun anlamıyorum! Birbirimizden haz etmediğimizi biliyorsun ve böyle bir saçmalık ortaya koyuyorsun! Tebrik ederim seni! Belayı kendi koynuna aldın!"

DUYGUNUN ÖTESİNDE +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin