Konumuz AŞK❤️

1.8K 85 55
                                    

Özür dilerim çok ihmal ettim ama söz bir daha böyle bir şey olmayacak ve haftada iki bölüm artık lütfen affedin beni bu bölüm çok iyi olamadı ama hepinizi seviyorum iyi okumalar ❤️

~~~~~~~~~~
Peşimi bıraktığını düşünmüştüm neden hala bu kadar ısrar ediyordu ki bu kadar önemli olan şey neydi?
Biraz durakladım ne yapacağımı düşünüyordum. O sırada Aras bana dönüp gülerek 'Hayırdır yeni bi seri katilin mi var yoksa sevgilin mi terk etti seni'.
Çok sinirliydim bağırmaya başladım 'Neden anlamakta zorlanıyosun sevgilim falan yok ayrıca sana ayıracak zamanımda yok'dedim fark ettim affalamıştı böyle sert tepki beklemediğine emindim.Kendini toparlayıp
'Kusura bakma bu kadar ciddiye alacağını düşünmemiştim eve bırakayım seni hadi gel'dedi eliyle arabayı göstererek.
İnatlaşmak dahi istemiyordum arabasına bindim ve yol boyunca sessizlik oldu aramızda tek bir kelime dahi etmedik o sıra ne yapacağımı düşünüyordum evin önüne geldiğimizde 'teşekkürler'dedim o ise 'rica ederim'der gibi kafasını salladı tam arabanın kapısını kapatacakken tekrar oturdum koltuğa bana şaşırarak baktı ben ise mahçup bir şekilde gözlerimi arada onun gözlerine denk getirerek arada yere bakarak konuşmaya başladım
'Özür dilerim amacım sana bağırmak değildi sadece o an birine bağırmam gerekiyordu o kişide maalesef sen oldun dediğim gibi çok özür dilerim' dedim utanarak doğru düzgün konuşamadım bile o ise bana
'Sorun değil sende kusura bakma yersiz bir şakaydı' dedi gülererek bende güldüm 'Görüşürüz'dedikten sonra kapıyı kapattım eve doğru yürümeye başladım hala utanıyordum eve girdiğimde karşımda Elif oturuyordu gözlerini tavana dikmişti bende çantamı yere atıp yanına oturup tavana gözlerimi diktim 'nasıldı' dedim Elif ise 'Normaldi,senin' dedi morali bozuk gibi ben ise kafamı elife doğru dönderip 'noldu ya sana neden moralin bozuk benim güzel kardeşimin' dedim o da bana dönüp 'kendimi yalnız hissettim orda sen yoksun' dedi yüzü asık bir şekilde
'Benim de öyle Elif'im ama mecbur dayanmak zorundayız'dedim. O ise bana dönüp 'Aman hadi ya acıktım ben yeter bu kadar duygusallık bak yine gördüm seni evde' dedi gülerek bende gülmeye başladım ikimizde evde hazırlamak istemedik dışardan söyleyim dedikten sonra ne söylesek diye düşündük hamburger ve pizza arasında dönüyorduk ben pizzayı severken Elif hamburgeri seviyordu ikimiz ama aynı şeyi söylemek zorundaydık çünkü biri erken gelip biri geç gelebiliyordu o sıradada geleni yiyorduk yani benim pizzam geldiğinde Elif benim pizzamı da yiyordu ve sonuç olarak pizza da karar kılmıştık siparişi verdik o sırada ikimizde okulda neler yaptığımız hakkında konuşmaya başladık 'Anlat bakalım Derin'im Ömerle aynı okulda olmak nasıldı?' Ben şaşırarak Elife baktığımda Elif bana 'kanka ömer beni aradı da ordan biliyorum' dedi.
Ömer'in ağzında bir şey zaten 10 dakika bilemediniz oda çok zor bir ihtimal 11 dakika sürüyordu.
'Güzel kanka Ömer işte biliyorsun'dedim.
'Senin nasıl geçti Elif'im' dedim gülerek
'Sana bir şey desem kızar mısın?' Dedi üzülerek
'Söyle Elif'im neden kızayım sana'
'Özgürle aynı sınıftayız ve beraber oturuyoruz'dedi gözleri kapalı bir şekilde sıkarak ben ise garip bir şekilde mutlu olmuştum sebebini bende bilmiyordum yani evet Özgür ile aramızda sorun vardı fakat iyi birisiydi sonuçta ikizimdi o benim.
'Elif'im neden kızayım ki aksine mutlu oldum bilmediğin ipsiz sapsız bir erkeğin yanına oturacağına Özgür'ün yanına oturmuşsun bunda bir şey yok ki' dedim Elif çok rahatlamıştı belliydi
'Harbi mi' dedi şaşırarak 'Harbi'dedim bende gülerek daha sonra kapı çaldı ve yemeklerimiz gelmişti yedikten sonra netflix açıp 'How I met your mother' izlemeye başladık çok hoşuma gidiyordu bunu izlemek bir kaç bölüm izledikten sonra telefonuma gelen mesaja gitti aklım yine bu kadar önemli şey ne olabilirdi Elif'e söyleyip yine onu meraklandırmak istemiyordum ve bu sefer gidicektim en fazla ne olabilirdi ki.
Bunu düşünmeye devam ederken telefonuma mesaj geldi.
'Resmini arabada unutmuşsun zahmet olmadı kapıdayım bekliyorum.'yazıyordu.
Sahi ya resim tamamen kafamdan çıkmıştı bunu görünce direk Aras'ın olduğunu anlamıştım zaten Elif'e 'ben 10 dakika geleceğim' diyecektim ki uyumuştu ciddi anlamda şaşırıyordum nasıl bu kadar çabuk uyuyabiliyordu.
Daha sonra kapıyı kapattım kapattığım sırada amahtarı almayı unuttuğumu fark ettim bir kerede bi işin düzgün gitsin be Derin, salak mısın?Salak derken aşağıya indim tek umudum eve geri döndüğümde Elif'in uyanıp kapıyı açmasıydı,aşağıya indiğimde de kafamı sola döndürdüm ve Aras'ın arabasını gördüm arabanın farlarını açıp kapatmayama başladı gözümü alıyordu ilerledim arabaya bindip kapıyı kapatım 'Anladık be güzel araban var ne farları açıp açıp kapıyosun gözümüz kamaştı'
Gülerek 'far görmüş tavşan gibi mi?' dedi ben ise samimiyetsiz bir gülüş yerleştirerek 'yok öküz görmüş tavşan'dedim ve kahka atmaya başladı ben daha da sinirlenip 'bak dua et samimi değiliz yoksa elimin tersiyle yapıştırırım bir tane'
O da hala gülmeye devam ederek 'yapıştır bana bir tane ya samimi olalım diyorum.'
Duyunca şaşırdım gerçekten samimi mi olmak istiyordu?'
Birden ciddileşti 'A bu arada resmin burda korkma zahmet olmadı'
'Teşekkürler'dedim ve resmi aldıktan sonra 'ben gideyim artık iyi geceler' dedim o da aynı şekilde 'iyi geceler'dedi ve kapıyı kapattım biraz heyecanlanmış olabilirdim ama sadece biraz,şimdi daha önemli bir şey vardı Elif'in kapıyı açması, zile basıyordum kapıya vurdum açmıyordu telefonumda yoktu ki yanımda gerçekten ağlamak üzereydim illa kalkar umuduyla bekliyordum,bende dış kapıya çıktım elimde ki tabloyu yanıma koydum ve oturdum dış kapının merdivenlerine ve benim için her şeyden daha önemli olan annemi düşünmeye başladım çok özlüyordum keşke diyorum hep keşke yanımda olsaydı çok ihtiyacım vardı ona her anlamda.
O sırada beynimdeki düşünceyi dağıtan bir ses geldi 'bana da ayıracak yerin var mı?' dedikten sonra kafamı kaldırdım Aras'ı gördüm karşımda neden hala burdaydı biraz yana kayarak oturmasını gösterdim.
'Neden hala burdasın?'
'Arkadaşımdan haber bekliyordum ondan dolayı burdaydım hem bak kötü mü oldu arkadaş geldim sana' dedi alay ederek.
'Arkadaşın sevgilin olabilir mi?'dedim birden meraklı olduğumu düşünecekti gerçi öyleydi ama her şeyide bilmesine gerek yok ki canım.
'Bilmem olabilir mi?' dedi. Bu çocukta huy galiba soruya soruyla cevap vermek ama cevabı mı almıştım ben olmasa yok derdi galiba benimle böyle kan kardeşi olmak istiyordu başka açıklaması yoktu.
Neden benim yanımda olsun ki bir dakika ya hemen aniden ona bakıp 'bana bak bana kız arkadaşınla beni kıskandırmak istiyorsan başka kapıyı canım' dedim o ise her zaman ki gülümsemesiyle bana yaklaştı 'noldu kıskandın mı?' dedi. Birden beni sıcak bastı kendimi arkaya doğru çekmem gerekiyordu zor oldu biraz ama yaptım 'neyini kıskanıcam be ben senin çok mu yakışıklısın senin gibisin ohoo sağıma dönsem 10 soluma dönsem 15 var' dedim bu dediğime değil o ben bile inanmadım tamam çok çok az yakışıklıydı ama bir sürü yakışıklı insan vardı dimi.'
'Sen niye kendini bu kadar kastın ki.'dedi bu çocuk çok zekiydi sanırsam.
'Yok be sinirlendim ondan ayrıca sen sevgilinle buluşmaya gitsene gelmedi mi hala haber?'
'Yok gitmeyeceğim vaz geçtim iptal oldu.' dedi ama nasıl iptal olduğunu anlamamıştım telefonuna ne bir bildirim ne de bir arama gelmişti.
'Ya Aras alnıma baksana bi salak yazıyor mu?Telefonuna ne bir bildirim ne de bir arama geldi'
'Biz telepati yoluyla anlaşıyoruz'
'Tabi birbirini tanıyan ciğerini bilen sevgililer anlaşır'
'Öyle'
Elimde kalk işareti yaptım 'ben burda tek başıma kalabilirim delikanlı kızımdır ben planını iptal etme' dedim ve gülmeye başladı bunda neye gülmüştü ki
'Öyle mi delikanlı kız seni'
Anlaşıldı o lafıma gülmüştü 'neye gülüyorsun bakma böyle durduğuma bi vururum Allah'a kavuşur karşımda ki'
Saçlarıyla oynayıp güldü 'Serseri'dedi ve konuşmaya devam etti 'planımı senin için iptal etmem korkma hadi kalk gidiyoruz'dedi ve ayağa kalktı
'Nereye' dedim meraklanarak.
'Otur otur sıkıldım beton bi kere burası hasta olmaya hiç niyetim yok.'
Hiç reddicek halim yoktu çünkü bende ciddi anlamda sıkılmıştım ve karnım çok çabuk ağrır üşütürdüm.Arabaya geçtim tablomu arka koltuğa koydum ve ben de ön koltuğa oturup kemerimi bağladım arabada uzun bir sessizlik vardı Aras'ın telefonu çalana kadar telefonu isteyerek açmamıştı belli 'Beklemeyin beni.' dedi ve suratına kapattı telefonu direk şaşırmıştım acaba ne oldu ki ben ise kendimi sorumlu hissedip
'Beni köşede bir yerde bırakır mısın?' dedim kemerimi açarken Aras kaşlarını çatıp
'Neden?' diye sordu.
'Bir işin var belli bırak beni ben kendimi işimi görürüm şu zamana kadar gördüğüm gibi.'
'Delikanlı kızsın sen halledersin tabi ama inan şu an seninle tartışmak istemiyorum kaç kere daha söyleyeyim anlaman için.' dedi bıkkınlıkla bende pes edip konuşmayı bıraktım.
Sahil kıyısı bir yere gelmiştik beni fazlasıyla mutlu ettiğini söyleyebilirdim.
Arabadan ceketini aldı aslında hava soğukta değildi ki ceketi alıp arabayı kilitledi biraz ilerleyeme başladık ilerlemeye devam ederken 'burası iyi'dedi ve ceketini yere serdi demek bunun içindi oturduk ikimizde ve sessiz kaldık sessizliği bozan Aras oldu 'Hayret sustun sen aç bakayım ağzını dilini mi yuttun ona bakalım bir' dedi çenemden tutarak bende dili mi gösterdim 'benim dilim burdada bak senin beynin köşeden köşeden gitmiş'dedikten sonra güldü bende gülmeye başladım derin bir nefes alarak 'belki haddim değildir bilemiyorum aslında evet haddim değil ama bir şey sorabilir miyim?' dedi fazlasıyla ciddiyetle bende meraklanarak kafamı salladım
'Özgürle neden konuşmuyorsunuz o gece kaçırıldığın gece o gün öğrendim Özgür'ün kardeşi olduğunu.'
'Öyle gerekti'dedim eğilip yerdeki kumlara dokunarak.
'Derin biliyorum bana güvenmiyorsun haklısın da ben olsam bende bana güvenmezdim işe yarayan biri gibi gözüksemde sevdiklerini koruyamayan beceriksiz herifin tekiyim' dedi oda yerdeki kumlarak dokunarak şaşırmıştım belli ki bir yarası vardı hiç göstermiyordu ama her zaman güçlü duruyordu sonra bana döndü 'neyse hadi hadi'dedi kendini toplamaya çalışarak ayağa kalktı ellerini uzatarak bana bende ellerini tutup kalktım bana bakıp güldü 'çok gülüyorsun sen' dedim oda bana gülerek 'gülmek güzeldir'dedi ve elimden tutup koşmaya başladık denize doğru neden koştuğumuzu bilmiyordum ama durmakta istemiyordum neden yapıyoruz bile demiyordum ve sonra durduk ayaklarıyla denizin suyunu benim üstümde doğru fırlatmaya başladı.
Bende aynı şekilde ona fırtlatmaya başladım ve ikimizde çocuk gibi hissediyorum eğleniyorduk ıslanmamız umrumuzda değildi.
Birde dengemi kaybedip düşürken aras beni tutmaya çalıştı ve ikimizde suyu boyladık nolduğunu anlamamıştım bile birbirimize o kadar yakındaydık ki nefeslerimiz birbirine karışıyordu. Uzun bir süre konuştuk ama gözlerimizle birbirimize ister istemez yaklaşıyorduk ama bunu yapamazdım sevgilisi olan biriyle böyle şeyler yapamazdım sırf kendi duygum var diye başka bir kızın duygularını harcayamazdım kınadığım şeyin benim başıma gelmesine izin veremezdim bunları düşünürken daha da yaklaşmıştık birbirimize kendi mi toplamam gerekiyordu kendimi geriye çektim 'olmaz'dedim ayağa kalkarak 'sevgilin var'diye devam ettim.
'Ne olmaz seni öpeceğimi mi düşündün sahi' dedi bu sefer gülmemişti ama ikimizde fazlaıyla gergindik yüzlerimizde okunuyordu.
'Artık eve gideyim ben belki uyanmıştır Elif'dedim yüzüne bakmayarak ve arabaya doğru yol aldık, yol boyunca konuşmadık Aras radyoyu açtı 'Tuğkan-Ele Layık' şarkısı çıktı en sevdiğin parçalardan biriydi aklımda hala o an vardı kendimi affedemiyordum bundan sonra Arastan uzak durucaktım kendime söz verdim.
Bunları düşünürken fazlasıyla uykum gelmişti ama uyumam gerekiyordu ve bunun için direnecektim.

Asil KolejiWhere stories live. Discover now