4.5 | victoria'nın tutsağı

Start from the beginning
                                    

"Ne adresinden bahsediyorsun?"

"Ne kadar inkar edersen et, biliyorum Sirius Black. Kardeşin gibi sevdiğin adamın çocuğunun, Voldemort'un kehanetinde geçtiğini biliyorum. Şimdi bana kuzu kuzu yerlerine söyle, ben de senin canını bağışlayayım."

"Ben hiçbir şey bilmiyorum." dedi Sirius bastıra bastıra.

"Ah, bence fazlasıyla biliyorsun." dedi Victoria. "Bu son uyarım, Sirius Black. Dünyanın en kötü acılarından birini yaşamadan önceki son uyarım."

"Teşekkürler, ben çoğunu yaşadım zaten." dedi Sirius pervasızca gülerek.

Victoria, onun alaylı haline gülümsedi ve Sirius Black'in işkencesi işte böyle başladı.

* * *

Regulus Arcturus Black, malikanede, Potter'ların Sır Tutucu'sunun gizemli kaybolmasının ardındaki ismi çok iyi biliyordu. O gün, daha akşam vakti çökmeye bile başlamamışken Kont Dracula'nın köşkünün önüne bu yüzden gelmişti ve bu yüzden tüm gücüyle kapıya vuruyordu.

Normalde Regulus bu köşke habersiz asla gelmezdi. Hele de güneşin batmadığı bir saatte asla gelmezdi. Vampir-büyücü kölelere uzaktan selam verir, onu getiren Victoria'ya asasını teslim eder ve bodruma, Dracula'nın yanına giderdi.

Ancak bu sefer normal bir durum yoktu. Eğer tahminleri doğruysa Sirius, Dracula tarafından Regulus'un haberi olmadan kaçırıldıysa... Regulus kuvvetlice vurmaya devam etti kapıya. İçindeki sinir dalgası her vuruşuyla daha da kabarıyordu.

Saatler gibi gelen bir zaman diliminden sonra kapı ağır ağır açıldı. Kapının ardındaki Victoria, soğuk bir yüz ifadesiyle duruyordu.

"O burada mı?" dedi Regulus, sesini yükselterek. Ancak ses yükseltmesi Victoria'da hiçbir şekilde etkili olmuş görünmüyordu.

"Kim?" dedi her şeyden habersiz bir tonda.

"Kim olduğunu biliyorsun. Sirius burada mı?" dedi, Victoria'nın sakinliğe ile hiddetlenen Regulus.

Victoria'nın yüzü memnuniyetsiz bir ifadeye büründü. "Geri dön, Regulus." dedi ve kapıyı Regulus'un üstüne kapatmak için bir hamle yaptı.

Ancak Regulus asasıyla bir büyü fısılda ve kapı olduğu yerde sabitlendi. Victoria'nın kırmızı gözleri hayretle açılmıştı.

"O çubuğu nasıl burada kullanmaya cüret edersin?" dedi bağırarak.

"Peki ya sen benden habersiz Sirius'u kaçırmaya cüret edersin?" diye atıldı Regulus. Dracula'ların kan ve aile edebiyatını yüzlerce defa dinlemişti. Hatta o kadar çok dinlemişti ki, zaten safkanların yüceliğine olan inancı bu söylevlerle daha da alevlenmiş, daha da gelişmişti. Tüm bu söylemlerine rağmen Regulus'un kanından birini kaçırmaya nasıl cüret ederlerdi?

Victoria'nın cevap vermesine fırsat vermeden içeri girdi ve köşkün içine doğru seslendi. "Sirius? SIRIUS? BENİ DUYUYOR MUSUN?"

Yukarı katlardan gelen cılız inleme sesi Regulus'un tam kalbinde bir acıya sebep oldu.

Yukarı çıkan merdivenlere yönelmişti ki, Victoria'nın uzun tırnaklı parmakları Regulus'un kolunu kavradı ve onu durdurdu.

"Yukarı çıkmaya iznin yok, Regulus." dedi buz gibi sesiyle Victoria.

Regulus, Victoria'nın kan kırmızısı gözlerinin içine cesurca baktı. "İzin istediğimi hatırlamıyorum." Kolunu çekmek için bir hamle yaptı fakat kadının elleri, bir vampir olarak, kendisinden çok daha güçlüydü.

Creatures of the Night ◈ the MaraudersWhere stories live. Discover now