6

451 39 148
                                    

Koltukta yayılmış canlı yayını izliyordum. Neo abi çok tuhaf hareketler sergilediğim için artık beni stüdyo odasına almıyordu. Neymiş efendim?! Korkuyormuş benden!

Bende ona gıcıklık olsun diye limonları yumurtalığa atıyor, şampuanına sıvı sabun dolduruyorum. Yeni planım saç boyasına yeşil akrilik boya katmak. Neyse...

Toprak abi. "Hayatımın anlamı yok." Dediğinde beynimde yeni bir plan oluşmaya başladı.

NEO ABİYE BİR HAYAT ANLAMI BULMALIYIM!

Sonunda yayın bittiğinde Toprak abi odasına geçti. Bizim eski dostlardan Mahmut abiyi aradım bende. Birkaç dakika sonra apartmanın önüne bizim eski çetenin klasik arabalarından olan neon yeşili tofaş park etti. Hemen elimdeki uyuşturucu maddeyi odasına girdiğim Neo abiye enjekte ettim.

Kapı çaldığında koşarak açtım. Karşımda Cemal ve Mahmut abi duruyordu.

"Bizi çağırmışsın Şerefzeveng." Dedi Cemal. Bu benim çete içindeki takma adımdı.

"Evet. Yeni bir iş var." Dedim ve onları içeri buyur ettim. Eskiden sokaklarda insanlar haraç kesip, modifiyeli tofaşlarla makas atıp, insan kaçırıp, kemerlerle birbirimizi döverek eğlenip, uyuşturucu üreten bir çetenin içinde iyi bir konumdaydım.

"Bu geveze herifi bir kuyuya atıp günlük olarak biraz yemek vericez. Tamam?" Diye sordum. Beni onaylayıp yanlarında getirdikleri suç formamız olan tül çorapları kafamıza geçirdik.

Zorda olsa Toprak abiyi arabanın bagajına, oradan ise buralardan çok uzak olan kırlık bir alandaki kuyunun dibine taşıdık.

Birkaç saat sonra Neo abi uyandı. Nerede olduğunu anlamaya çalışır gibi etrafına baktıktan sonra kafasını kaldırdığında kuyunun başında dikilen bizi gördü. Mahmut abi,

"Bundan sonraki hayatının anlamı buradan çıkmak!" Dedi ve elindeki çubuk kraker ile pet şişe suyu kuyudan aşağı attı.

Ardından tuhaf tuhaf dans ederek,

"Bunlar pğezenveğnk kası!" Dedik. Böylece görevi tamamladığımız onaylanmış oldu.

Koşarak tofaşa atladık, beni eve bıraktılar. Kapıyı açıp kendimi oturma odasındaki koltuğa attım ve içimde Toprak abiye bir yaşama amacı vermenin huzuru ile uykuya daldım.

Kapıdan gelen seslerle uyandım. Kalkıp baktığımda Neo abi sinirle koridordan odasına geçiyordu.

"Ne oldu?" Diye sordum, merakımın inandırıcı olmasını umarak. Oysa,

"3 salak beni kuyuya atıp kaçtılar ancak telefonumu almayı unutmuşlar. Bende geri döndüm." Dedi sinirle. Yaptığımız hatayı fark edip onaylamaya benzer bir ses çıkarıp koltuğa geri döndüm.

Bence saç boyasına yeşil akrilik katmaklada idare edebilirim...

NEO TOPRAK İLE HAYAL ET(ME)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt