4.2 | sır tutucu

En başından başla
                                    

Ölüm Yiyenler'den bir alkış tufnı koptu. Regulus, bir bebeği kendine denk görmenin ne kadar acınası olduğunu düşünse de alkışladı. Her geçen gün Voldemort'a duyduğu nefret yerini acımaya bırakıyordu. Onun alkışlanmaya muhtaç bir narsist olduğu gerçeğini anladıkça, günden güne gözünde küçülüyordu.

Bedeni yerlerde sürünen Snape, yavaşça yerden kaldırdı kendini. Tekrar, masadaki yerine geçerken derin bir sessizliğe gömülmüştü. Herkes ona alayla bakıyordu.

Regulus, toplantı bitinceye kadar, ki yaklaşık bir iki saat kadar sürdü, ayakta bekledi. Toplantı bittiğinde, iletmesi gereken önemli haberler olduğunu biliyordu.

Dracula, kehaneti öğrendikten sonra Regulus'tan kehanette geçen bebeği öğrenmesini istemişti. Voldemort'un bebeğin peşine düşeceğini biliyordu. Bu nedenle, bebeğin kim olduğunu öğrendiği an, Voldemort'tan önceona ulaşıp, ele geçirecekti. Daha sonraysa Voldemort'un bu yem için kendisine gelmesini bekleyecekti.

* * *

Sirius, birkaç haftadır minik Harry Potter'ı görmemişti. Son zamanlarda artan vampir saldırı nedeniyle Yoldaşlık için daha çok göreve çıkması gerekiyordu ne yazık ki.

Ancak Kasım ayının ilk günü, sonunda boşluk bir zaman bulmuştu. Minik Harry bu arada büyümüştü elbette. Çocuklara karşı her zaman mesafeli olan Sirius, bu bebekle beraber duyduğu bütün soğukluğu bitirmişti. Üstelik James, onu vaftiz babası olmak için seçtiği gün... Her ne kadar oldukça kısa ve ıssız bir tören gerçekleştirmiş olsalar da, Sirius için çok değerliydi.

Leona, Sirius'tan önce Potter'ların yanına gelmiş olmalıydı. Kendisi, Lily'nin doğumdan sonraki zor zamanlarında oldukça yardımcı olmuştu. Sirius arada sırada, onun Potter'lar ile kendisinden daha yakın olduğu için mızmızlanıyordu.

Zili çaldı ve dış kapının açılmasını bekledi. Biraz sonra adım sesleri duyuldu ve kapı aralandı. Kapıyı açan Leona'ydı.

"Hoş geldin!" dedi neşeyle kız. Kapıyı Sirius'un geçmesi için araladı.

"Hoş bulduk!"dedi Sirius ve ardından Leona'nın dudaklarına minik bir öpücük bıraktı. "Diğerleri içeride mi?"

"Evet. Paltonu ver asayım." dedi Leona, Sirius'un ıslanmış platosunu çekiştirerek. Sirius, onun çıkarmasına izin verdi.

Leona daha sonra Potter'ların giriş kapısının yanına koydukları vestiyerin kapısını açmıştı ki, içinden tüylü bir şey tıslayarak atladı.

"AH!" dedi Leona, son anda, zıplayan kedinin tırnaklarını üstüne geçirmesinden kurtularak. "Duman! Buraya mı saklanmıştın gerçekten?"

Duman, Potter ailesinin yazın başında aldıkları kısa tüylü, gri kürklü kedileriydi. Leona ve Sirius ne zaman eve gelse, karanlık bir köşe bulup oraya saklanır ve onu rahatsız eden herkesi tırnaklardı. Sirius bunun, köpek kokusu yüzünden yaptığını tahmin ediyordu. Sirius'un evinde kalan Leona da, Sirius'un kokusunun üstüne sinmesinden olsa gerek, kedi ile anlaşamıyordu.

Kedi, zıplaya zıplaya merdivenlere tırmanırken Leona Sirius'un paltosunu astı ve kapağı kapatıp Sirius'un arkasından oturma odasına geçti.

Sirius, Potter çiftiyle selamlaştıktan sonra hemen henüz birkaç ayını yeni geçmiş olan Harry'i kucağına almıştı. Lily ve James'ten sonra bu küçük bebeği en çok benimseyen şüphesiz, Sirius'tu.

"Gözlerini senden almış, Lily." dedi Sirius, Harry etrafı incelemek için minik gözlerini araladığında. Henüz buğulu bir yeşil olsa da, ileride annesi gibi parlak, yeşil gözlere sahip olacağına şüphe yoktu.

Creatures of the Night ◈ the MaraudersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin