Harry Potter: Bilinmeyen Lanet

8

- Sen istemeyeceksin öyle mi?

- Evet..

- Peki, Harry aslında fikrimi değiştirdim. Hadi yapalım!

-Ne?

-Evet...

Hermione çekilen Harry' e kalkarak yaklaşıp dudağını öpmeye başlar. Harry ondan ayrılarak dayanıklı görünmeye çalışır.

- Hayır, bu kadar kolay teslim olmayacağım.

- Eminsin, peki. Harry, burası çok sıcak oldu...

Hermione tişörtünü çıkararak Harry'nin karşısında sütyenli bir şekilde durur. Harry hiç bakmamak ile uğraşmayıp Hermione'nin her yerini inceler.

- Hadi, Harry. Öyle bakmak yerine gelebilirsin.

- Olmaz.

- Gerçekten, inat ettin. Peki, öyleyse tişörtümü giyiyim.

Harry, Hermione onu söyleyince hemen tşörtünü ondan önce alarak uzağa fırlatır ve onu kucağına alarak koltuğa oturtur. Onu tam öpecekken durur.

- Sen yüzük alana kadar olmaz.

- Harry!

- Bunu hakettin. Sanki seni bırakacakmışım gibi yüzük alana kadar olmaz diyorsun. Uzun süredir aşığım sana. Aptal gibi seni bırakıcam, evet Herm haklısın.

- Yanlış anlamışsın... Ben sadece evlenme teklifi yapman için sana gaz verdim. Bunu istediğimi belli ettim.

- Biliyorum.

Harry avucunun içinden bir yüzük çıkarıp ona gösterir.

- Harry...

- Bu anneminmiş. Bu yüzüğü hakedecek birisine vermeliyim. Hakeden tek kişi sensin. Babamın çiçeğini bulmasında annem yardım etti. Sende bana yardım eder misin, Hermione Potter olmak ister misin?

- Hermione Potter olmak istiyorum! Seni seviyorum, Harry.  Yani evet!

Hermione tüm gücüyle ona sarılarak geri ayrılırlar. Harry narin bir şekilde yüzüğü Hermione'nin parmağına geçirir. Saçlarını okşayarak yavaşça ona yaklaşıp öpmeye başlar. Harry yavaş bir şekilde üstüne gelerek Hermione'nin koltuğa yatmasını sağlar. Uzun bir tutkulu öpüşmeden sonra Harry ellerini yavaş ve narin dokunuşlarla aşağı indirir. Onun pantalonunu indirip ellerini kilodunla gezdirir. Hermione bu dokunuşlardan etkilendiği için nefes nefese kalır. Harry bu yüzden onu öpmeyi bırakarak onu izleyip narin dokunuşlarına devam eder.

- Harry, bir şey sormalıyım.

- Tabi, sor.

- Bakir misin?

- Çok mu acemi davranıyorum.

- Aslına bakarsan hayır. Bu yüzden biriyle yattığını düşünüyorum. Ben bakireyim ondan da böyle hissetmiş olabilirim.

- Ben bakirim, Herm. Öyle herkesle sevişmedim. Draco ile karıştırma.

- Kıskanç...

- Bak ya!

Kilodunun üstünden aniden okşamaya sert bir şekilde başlar. Hermione'nin yüzündeki sırıtma hemen kaybolup küçük iniltiler çıkarır.

- Bakıyorum, dalga geçemiyorsun.

- Bu durumda nasıl dalga geçiyim...

Gülerek sevdiği kızı bakar. Tepkileri o kadar tatlı gelir ki onu kucağına alıp odaya götürerek narince yatağa yatırır.

( Sabah )

Harry daha önceden uyanıp kollarında sevdiği kızı hissedince ilk defa huzurlu bir şekilde uyuduğunu ve mutlu bir sabah geçireceğini farketti. Saçlarını koklayarak o uyanana kadar onu izledi. Herm yavaş yavaş uyanınca iki zümrüt yeşili gözün onu izlediğini görür. Gülümsemeden edemeyip mutlu olduğunu dile getirir.

- Sen beni mi izliyordun?

- Evet, uzun bir süredir. Malesef gözlerim sabitlendi ayırmak için doktor lazım.

- Senin böyle romantik olmana alışık değilim.

- Bu geçiçi bir durum.

- Neden?

- Sonuçta evlenme teklifi ettim ve şuanlık romantik, güzel geçmesi lazım.

- Yani sonra öküz olcaksın.

- O kadar beter değilim!

- Tamam tamam, hakkını yemiyelim.

- Merlin sağolsun.

- Hadi, bugün gitmemiz gereken bir yer var. Çiçek çok önemli. Hızlı olmalıyız.

- Nereye gidiyoruz?

- Zehirli ormana.