''Gerçekten o...'' derken bir dergiye bir bana bakıyordu. Napıyordu? Tek kaşımı kaldırıp ona baktım. Athan onun tuhaf olduğunu söylemişti ama bu kadar tuhaflık beklemiyordum.

''Sen onu umursama senin hala ekonomi dergilerindeki Greenwood ailesinden olup olmadığını anlamaya çalışıyor.'' Lou'nun sesiyle bahçeden içeri giren iki kadına baktım. Omuzlarında şalları hafif üşümüz baya mutlu bir ifadeyle içeri giriyorlardı. Gülmeme engel olamadım.

''Hiç fotoğrafımızı arkadaşlarına göstermedin mi?'' sorumla Athan homurdandı.

''William'ın olduğu gruba güzel kadınları atmıyoruz. Özellikle o kişiler eşlerimizse.'' Sorumu cevaplayan Richie olmuştu. Grubun çapkın olanı William olmalıydı. Yakışıklı biri sayılmazdı ama giyinmeyi biliyordu ve bakımlıydı. Richie karizmatikti maalesef grubun yakışıklısı benim kocamdı. Allah'tan hepsi beyefendiydi Athan çok ön plana çıkmıyordu.

''Yanlış anlaşılmasın insanların eşlerine asılmıyorum onlar abartıyor.'' Derken William somurtuyordu. Gülümsedim. Arkadaşlarına sataşıyorlardı.

''Anne susadım.'' Diyen çocuk sesiyle herkes sesin sahibi çocuğa döndü. Alexandra koşarak Rosalinda'nın yanına geldi. Rosalinda ikiletmeden ayağa kalkıp kızının elini tuttu. Mutfağa doğru ilerlediler.

''Rosalinda'nın çocuğu mu vardı? Üç yıl önce çocuğu yoktu...'' Richie cümlesini tamamlamadan Lou atladı.

''Alexandra evlatlık, Rosalinda hiç evlenmedi. Evlilik ona göre değil.'' Diyen Lou bacak bacak üstüne attı. Olanlardan haberim yok sanıyordu. Tüm ekip öyle sanıyordu. Rosalinda'nın ameliyat olduğunu söylememeleri gerektiğini bilmiyor olmalıydılar. Ağzı en sıkı Lou ve sevgili eşim Athan'dı. Sessizlik Rosalinda'nın içeri girmesiyle bozuldu. Çünkü diğer iki çocuğu almaya gelmişti.

''Saatin farkında değilim ve siz üçünüz bana hatırlatmıyorsunuz!'' Rosalinda'nın yeğenlerini kaldırmasını izledim. Onları alt kta indirirken arkalarından baktım. Anne olamamış olabilirdi ama onun şuan anne olmadığı anlamına gelmezdi. İnsanı doğurmak değil büyütmek önemliydi.

''izninizle.'' Noach hızla önümüzden geçip Rosalinda'nın peşinden alt kata inerken Athan'ın yanından kalkıp Noach'ın oturduğu yere oturdum.

''Peki, özel değilse. İkizlerin annesi nerede?'' bu soru Richie'den gelmişti. Sanırım bazı soruları içinde tutmaktan sıkılmıştı.

''Richie, fazla soru soruyorsun...'' diyen Lou'nun sözünü kestim.

''Öldü.'' Dedim. Sadece bu kadardı.

''Ah...'' diye üzgün sesi Ashle çıkarmıştı. Ona baktığımda suratında gerçekten üzgün bir ifade vardı. Merhamet. Bu sektörde çalışması için engel olması gereken bu duyguyla nasıl baş ediyordu? Tuhaf bir kızdı.

''Özür dilerim bunu bilmiyordum.'' Richie'nin özrüyle bakışlarımı tekrar ona çevirdim. Gülümsedim, özür dilenecek bir şey yoktu. Omuz silktim.

''Yaşasaydı evlilikleri uzun sürmezdi. Bu daha kötüydü, çocukların iki ebeveynin arasında çekişmelere tanık olması... bazen ölmek kestirme oluyor.'' Dediğimde Richie'nin suratından bir şok dalgası geçti. Doğruydu. Ben noach'ı ve ölen eşini biliyordum. Noach şuan ilgili baba olmuş olabilirdi fakat bu yaşa kadar çocuklar orada burada büyümüştü. Anneleri... Kadın kendine bakamıyordu. Tek ayık olduğu zaman uyuduğu zamandı. Genelde sızdığı için uyuyordu. Şimdi tek dertleri büyümekti. Paranın satın alamadığı bir diğer şey buydu. Mutluluk. Huzur. Sevgi. Adına ne dnir bilemiyordum ama para duyguları satın alamıyordu. En kötüsü ise ne kadar Yahudi olduklarını söylesede Yahudi gibi yaşamak yoktu. Tanrı'ya inanıp inanmamak kavramını bile kendilerine sormayan maneviyattan uzak bir aileydi ailem. Onları biliyordum. Ailelerinin öğrettiği geleneği taklit ediyorlardı. Geri kalan her şey kendi canları ne isterse oydu. Bağımlı olduğunuz her şey bir süre sonra tat vermez, sadece bağımlı olduğunuz için devam edersiniz. İşte maneviyatsız bir hayat böyleydi. Onlar gibi olmak istemiyordum. Kendi saygınlığımı kazanmıştım, İslam'ı keşfetmiştim, onlara kafa tutup hakkımı almıştım yani param vardı. Ben onlar gibi olmayacaktım.

''Eva?'' düşüncelerimin arasından Athan'ın sesi ile çıktım. Gözlerimi kırpıştırıp bana seslenen adama baktım. Athan gözleriyle arkadaşlarını işaret etti. Onlara baktığımda hepsi ayağa kalkmıştı.

''Biz artık uyusak iyi olacak.'' Diyen Aabha olmuştu. Kaç dakikadır düşüncelerime daldığımı bilmiyordum. Ayıp olmuştu. Yanaklarımın kızardığını hissettim. Ayağa kalktım.

''iyi geceler.'' Derken gülümsedim. Athan onlara eşlik edecekti. ''Ben Rosalinda ve Noach'i beklesem iyi olacak.''

''Yarın sabah görüşmek üzere.'' Lou yanıma gelip yanağımı öptü. Geri çekilmeden önce kulağıma fısıldadı. ''Yarım saat sonra bahçede buluşalım.''

'''Sabah görüşürüz.'' Demekle yetindim. Athan'ın arkadaşlarını üst kata çıkarmasını izledim. Hepsi gözden kaybolunca yatak odasına ilerledim. Üzerimdekilerden kurtulmam lazımdı. 

Eva; Geçmişten GelenWhere stories live. Discover now